Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan veriler: Ortalama ücret, asgari ücretin altında
Bölgede ortalama ücretlere bakıldığında, durum vahim. 2015 yılında özel sektörde ortalama ücret, asgari ücretin 1.05 katı iken, 2023 yılında bu oran 0.84’e düştü.

Yazar tarafından hazırlanmıştır.
Serdar Acun
serdaracunn@gmail.com
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avgadiç, geçtiğimiz günlerde gazetecilere yaptığı açıklamada, teşviklerin bölgelere göre farklı uygulandığını belirterek asgari ücretin de bölgelere göre belirlenmesi gerektiğini savundu. Peki, bölgesel asgari ücret tartışması yeni bir konu mu? Türkiye'de 1951-1974 yılları arasında bölgesel asgari ücret uygulanmaktaydı. O dönemde işçi eylemleri ve sendikaların tutumu nedeniyle CHP-MSP hükümeti, tek bir asgari ücret uygulamasına geçiş yapmıştı. Peki, bu tartışma 50 yıl sonra neden yeniden gündeme geliyor.
Aslında AKP iktidarı, 2010’lu yıllardan itibaren zaman zaman bölgesel asgari ücreti tartışmaya açmaktaydı. MÜSİAD ve hükümet, 2025 asgari ücret tartışmaları başladığında bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Bölgelerin ve hatta illerin ekonomik durumlarının farklı olduğunu belirten açıklamalar yapıldı. Ancak burada temel amacın, işçi maliyetlerini düşürerek ekonomik dalgalanmanın yükünü emeğe yıkmak olduğu açıktır.
Ücretli emek büyüyor, ücretler eriyor
Son yirmi yılda ücretli emeğin toplam istihdam içindeki payı giderek artmıştır. 2000’li yılların başında yüzde 42 olan ücretli emeğin toplam istihdam içindeki payı, 2023 itibarıyla yüzde 70 civarına yükselmiştir. AKP döneminde istihdam yapısında yaşanan temel dönüşümlerden biri bu artıştır. Ücretli çalışan sayısının artışı, köylülüğün yani ücretsiz aile işçiliğinin tasfiyesiyle belirginleşmiştir. Aynı zamanda kendi hesabına çalışanların önemli bir kısmı da ücretli emek kategorisine geçiş yapmıştır. (Son yıllarda esnaf kurye modeliyle istihdamın bu bölümünde sayısal bir artış olsa da 2000 yılına kıyasla oransal olarak ciddi bir azalma meydana gelmiştir.)
Peki, bu dönüşüm ücretlere nasıl yansımıştır? Ortalama ücretler giderek asgari ücrete yaklaşmıştır. Türkiye genelinde 2015 yılında ortalama ücret, asgari ücretin 1.67 katıyken, 2023 yılında bu oran 1.35’e gerilemiştir. Genel ücret ortalamasında kamu çalışanları da yer almaktadır ve kamuda ücretler görece daha yüksek olduğu için ortalama yükselmektedir. Ancak özel sektöre baktığımızda, ortalama ücretin asgari ücrete oranı daha da düşük çıkmaktadır. Özel sektörde çalışan ücretli emeğin ortalama ücreti, 2015 yılında asgari ücretin 1.42 katıyken, 2023 yılında bu oran 1.17 kata düşmüştür. Görüldüğü üzere, ücretli emeğin sayısı artarken, gelirleri asgari ücrete yaklaşmıştır.
TÜİK HHİA yazar tarafından hesaplanmıştır.
Bölgede ücretler asgari ücretin altında
Son yıllarda yatırım teşvik uygulamalarına ağırlık verilmiştir. Avgadiç’in sözünü ettiği teşvik uygulamaları kapsamında, Türkiye sanayisi Marmara, İzmir ve Ankara merkezli olmaktan çıkmaya başlamıştır. Özellikle emek yoğun sektör olan tekstil sektörü, ülkenin dört bir yanına yayılmıştır. Tekstil için özel ihtisas OSB’leri kurulmuş ve önemli teşvikler verilmiştir. Avgadiç, bu teşvikler belirli bölgelere veriliyorsa, bölgesel asgari ücret belirleme hakkının da olması gerektiğini savunmaktadır. Ancak, Avgadiç’in sadece İstanbul için asgari ücretin farklı belirlenmesini talep ettiğini düşünmek yanıltıcı olacaktır. Fabrikalar Anadolu’nun dört bir yanına yayılmış olsa da çoğunun merkezi hâlâ İstanbul’dadır ve Avgadiç de bu iş dünyasının temsilcisidir.
Peki, fabrikaların farklı bölgelere yayılması o bölgelerdeki ücretleri nasıl etkilemiştir? Burada daha vahim bir tablo ortaya çıkmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan verilere göre, bölgedeki ortalama ücret Türkiye geneline kıyasla daha düşüktür. 2023 yılında, bölgede çalışanların genel ücret ortalamasının asgari ücrete oranı 1.22 kat olmuştur. Bu oran, Türkiye genelinin altındadır. Bilindiği üzere bölgede kamu çalışanlarının toplam istihdam içindeki payı Türkiye geneline göre daha fazladır. Buna rağmen, ücretlerin asgari ücrete oranının Türkiye ortalamasının altında olması, bölgede fiili olarak farklı bir ücret politikasının uygulandığını göstermektedir.
TÜİK HHİA yazar tarafından hesaplanmıştır.
Bölgede ortalama ücretlere bakıldığında, durum daha vahimdir. 2015 yılında özel sektörde ortalama ücret, asgari ücretin 1.05 katı iken, 2023 yılında bu oran 0.84’e düşmüştür. Yani bölgede, 2015 yılından itibaren özel sektörde ortalama ücret, asgari ücretin altına gerilemiştir. Aslında bölgede fiili olarak farklı bir ücret politikası yıllardır uygulanmaktadır.
Son birkaç yıldır Antep’te tekstil ve dokuma işçileri, düşük ücret baskısına karşı önemli bir karşı duruş sergilemektedir. 2025 yılı başında Antep işçileri, kurultaylar, kahve toplantıları ve ev ziyaretleriyle şubat ayına hazırlanmıştı. Ancak, aynı anda birkaç fabrikada başlayan düşük ücret karşıtı eylemlere Antep Valiliği tarafından yasak getirildi. Ardından, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in sendikal faaliyetleri nedeniyle tutuklanması, sermayenin Antep’te yaşanan işçi hareketlerinden ne kadar korktuğunu göstermektedir. Antep Valisi, temel amacın “çarkların dönmesi” olduğunu ifade ederek, işçilerin düşük ücretle çalışmasını savunmuştur.
İşçiler, yaşanan ekonomik dalgalanmanın sorumlusu olmamalarına rağmen faturayı ödemektedirler. Antep işçisi, birkaç yıldır kendine bir yol açmaya çalışıyor; Türkiye’nin diğer bölgelerinde de benzer bir durum yaşanmaktadır. Düşük ücretlerle çalışmaya karşı mücadele, ancak 1974’te olduğu gibi işçilerin birliği ve mücadeleci sendikalarda örgütlenmesi ile mümkün olabilir.
Evrensel'i Takip Et