23 Şubat 2025 23:42

Seçimin kazananı muhafazakar CDU/CSU, aşırı sağcı AfD ve Sol Parti oldu

Almanya’daki erken genel seçimlerin kazananı muhafazakar CDU/CSU, aşırı sağcı AfD ve Sol Parti oldu. Kaybedenler ise 2021’den bu yana ortaklık yapan SPD, Yeşiller ve FDP oldu.

Seçimin kazananı muhafazakar CDU/CSU, aşırı sağcı AfD ve Sol Parti oldu

Fotoğraf: AA

Yücel Özdemir
y.ozdemir@yenihayat.de


Köln - 23 Şubat Pazar günü yapılan erken genel seçimlerinin ortaya çıkardığı sonuçlar birkaç açıdan önem arz ediyor. Bunların başında, seçimlere katılım oranının iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana en yüksek seviyeye ulaşması geliyor. 2021’deki erken genel seçimlere katılım oranı yüzde 76 olurken, bu seçimlere katılım yüzde 83 olarak gerçekleşti.

Seçimlere katılım oranının artmasında aşırı sağın güç kazanması önemli rol oynadı. Daha önce sandık başına gitmeye gerek görmeyen seçmenlerin bir kısmı bu sefer sandık başına giderek oy kullandı.

Kesin olmayan sonuçlara göre Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) partileri bir önceki seçimlere göre oyunu yüzde 4,5 artırarak yüzde 28,6’ya çıkardı. Anketlerde Birlik partilerinin daha fazla oy alacağı ifade ediliyordu. Sonuçlar anketlerin gösterdiği en düşük orana yakın oldu. Birlik partileri seçimlerden birinci çıktığı halde, Federal Almanya tarihinde aldığı ikinci düşük oy oranı oldu. Bu da “merkez” partilerindeki zayıflamanın devam ettiğini gösteriyor.

Hükümet partileri yüzde 18,5 oy kaybetti

2021’deki seçimlerden sonra “trafik lambası koalisyonu” kuran Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) seçimlerin asıl kaybedenleri oldu. 2021 seçimlerine göre yüzde 9,4 oy kaybederek yüzde 16,3 ile tarihinin en düşük oyunu alan SPD, seçimlerin asıl kaybeden partisi oldu. İzlediği neoliberal politikalar nedeniyle tabanını kaybeden SPD, seçimlere Başbakan Olaf Scholz ile katılmıştı. Neoliberal politikaların yanı sıra Ukrayna savaşına verdiği destek ve silahlanma için ayırdığı devasa bütçe SPD’nin oy kaybetmesinin başlıca nedenleri arasında.

Koalisyon hükümetinin diğer ortağı olan Yeşiller, SPD’de kadar olmasa da yüzde 2,4 oy kaybıyla yüzde 12,3 oy alabildi. Erken seçimler için koalisyon hükümetini bozma planları yapan FDP ise yüzde 5 barajının altında kalarak faturayı ödedi. 2021’deki seçimlere göre yüzde 6,7 oy kaybeden FDP ancak yüzde 4,7 oy alarak yüzde 5 barajın altında kaldı. FDP Genel Başkanı Christian Lindner, seçimlerin kendisi için bir yenilgi olduğunu ifade ederek, bir daha başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.

Barajın altında kalan bir diğer parti ise Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) oldu. 2024’ün başında kurulan BSW ilk başlarda anketlerde yüzde 7-8 arasında görünüyordu. Sol Parti’den ayrılanların kurduğu BSW, göç ve mülteciler politikasında sağ-muhafazakar partilerle birlikte hareket ettiği için tepki çekmişti. Bunun faturasını da seçimlerde ödemiş oldu.

Seçimin kazananları: AfD ve Sol Parti

CDU/CSU’nun yanı sıra seçimlerin asıl kazananları aşırı sağcı, Almanya için Alternatif (AfD) partisi oldu. 2021’deki seçimlere göre oylarını yüzde 10 artırarak yüzde 20,4’e çıkaran AfD böylece yeni Mecliste ikinci büyük parti oldu. AfD’nin özellikle Doğu Almanya’daki eyaletlerde aldığı oy oranı ortalama olarak yüzde 30’un üzerinde oldu. Her fırsatta CDU/CSU ile birlikte koalisyon ortaklığı mesajı veren AfD’ye, müstakbel Başbakan Friedrich Merz kapıyı kapattı. Merz’in başbakanlığını yapacağı yeni hükümette AfD’nin olmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle koalisyon hesapları AfD’siz yapılıyor.

Seçim sonrasında yapılan analizlerde AfD en fazla oyu daha önce sandık başına gitmeyen seçmenlerden, CDU/CSU ve FDP’den aldı.

Sol Parti, sosyal konular nedeniyle kazandı

Seçimlerin bir diğer kazananı Sol Parti (Die Linke) oldu. 2021’deki seçimlerde yüzde 4,9 oy alarak baraj altında kalan, ancak kazandığı üç doğrudan milletvekili sayesinde parlamentoya 39 milletvekili gönderen Sol Parti, bölünmesine rağmen bu seçimlerde oylarını yüzde 3,6 artırarak yüzde 8,5’e çıkardı. Haziran 2024’te yapılan seçimlerde yüzde 2,7 oy alan Sol Parti’nin yüzde 5 barajını geçeceği şubat ayının başına kadar anketlerde görünmüyordu. Ancak, ocak sonunda Federal  Parlamento’ta yapılan mülteci karşıtı oylamadan sonra Sol Parti’nin oyları artmaya başladı. BSW’nin aşırı sağ ve muhafazakar partilerle birlikte oy kullanmasına tepki gösteren BSW seçmenlerinin tercihi seçimlerde Sol Parti oldu.

Diğer partiler göçmenler ve mülteciler üzerinden bir kampanya yürütürken Sol Parti yüksek kiralar, düşük ücretler, hayat pahalılığı başta olmak üzere sosyal konuları işlemeye devam etti. Bu dönemde başlayan aşırı sağ karşıtı eylemler de Sol Parti’nin güçlenmesinde rol oynadı. Eylemlere katılan gençlerin bir bölümü sadece oy kullanmakla kalmadı aynı zamanda aktif bir şekilde seçim kampanyasında yer aldı.

Seçimlerin ardından yapılan anketlerde Sol Parti, 18-24 yaşları arasındaki gençlerden, yüzde 25 ile en fazla oy alan parti oldu. Sol Parti’yi yüzde 20 ile AfD takip etti.

Tek koalisyon seçeneği: CDU/CSU-SPD

FDP ve BSW’nin yüzde 5 barajını geçmemesinin kesinleşmesi durumunda 630 sandalyeli yeni mecliste CDU/CSU’nun 209, AfD’nin 149, SPD’nin 119, Yeşiller’in 90, Sol Parti’nin 62, azınlık partisi Güney Şlezya Seçmenler Birliği (SSW) 1 sandalyeye sahip olacak. Bu durumda Friedrich Merz başbakanlığında CDU/CSU-SPD koalisyonu tek seçenek olarak görünüyor. Günün sonunda BSW’nin meclise girmeye hak kazanması durumunda ise koalisyon kurma hesapları çok daha zor olacak. Zira CDU/CSU-SPD koalisyonu salt çoğunluğu sağlayamıyor.

Acil hükümet kurma hesabı

Seçimlerin ardından partisinin genel merkezinde bir konuşma yapan Merz, en kısa zamanda güçlü bir hükümet kurarak işe başlamak istediğini söyledi. Merz’in liderliğinde kurulacak bir hükümetin her bakımdan emekçilere karşı daha saldırgan ve militarist bir hükümet olacağının mesajı önceden verilmişti. Merz, Paskalya tatili öncesinde hükümeti kurmak istediğini de açıkladı.

Başbakan Scholz da güçlü bir hükümetten yana olduğunu ifade ederken, Merz’in liderliğindeki bir hükümette yer almayacağını açıkladı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et