24 Şubat 2025 09:44
/
Güncelleme: 12:23

Sosyalist yazar, çevirmen Sevim Belli hayatını kaybetti

Türkiye sosyalist hareketinin öncü isimlerinden, yazar ve çevirmen Sevim Belli, İstanbul’da 100 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllar boyunca devrimci mücadelenin içinde yer alan ve sosyalizm mücadelesine katkılar sunan Belli’nin vefatı, sevenleri ve mücadele arkadaşları tarafından derin üzüntüyle karşılandı. 

Odak Dergisi, Sevim Belli’nin ölüm haberini şu sözlerle duyurdu: “Fedakarlığı, mücadele azmi, insan sevgisi, umudu ve direngenliği ile bilinen Sevim Belli’nin cenazesi ile ilgili ayrıntılı bilgi verilecektir.”

Hakkı Özdal, Belli’nin çevirileriyle birçok insanın sosyalist ideolojiyle tanıştığını belirterek, “Onun çevirdikleriyle başladık okumalara, bizim kuşağın üzerinde emeği çok büyüktür. Çınarımız Sevim Belli'yi saygıyla uğurluyoruz” dedi.

‘Örnek alınası devrimci kişilik’

Tuncay Akgün, onun sosyalist hareket içindeki tarihî rolüne vurgu yaptı, “Türkiye devrimci hareketinin 100 yıllık çınarı Sevim Abla’yı kaybettik. Çok üzgünüm” dedi.

Doğan Baran, Belli’nin direnişçi kimliğine dikkat çekti ve “Türkiye devrimci hareketinin direnişçi liderlerinden birisini, Sevim Belli’yi kaybetmişiz… Örnek almamız gereken devrimci kişiliği her daim aklımızda yer etsin” ifadelerini kullandı. 

Erdal Avcı ise Belli’nin mirasının yaşatılacağını vurguladı ve şöyle yazdı: “Asırlık sosyalizm ve kadın mücadele geleneğinin öncülerinden Sevim Belli’nin vefat haberini duymanın üzüntüsünü yaşıyoruz. 100 yaşında bir çınar, 100 yıllık direniş, 100 yıllık örnek yaşam… Seni unutmayacak, mücadele mirasını sahipleneceğiz. Sevgi, saygı, minnetle…”

‘O zaman vız gelir…’

Songül Yücel, Sevim Belli’nin “Sen kendinle, kendi eyleminle, kafanla, yüreğinle barışıksan; yaptığın işte kusur görmüyorsan o zaman vız gelir; beş sene değil, on sene de yatarsın. Oradan şerefinle çıktığın zaman hiçbir şey zor gelmez” sözünü paylaşarak “Güle güle Sevim abla” ifadelerini kullandı. 

Özlem Gümüştaş, Sevim Belli’nin "Boşuna mı Çiğnedik" kitabından alıntı yaparak onun mücadelesini şu sözlerle hatırlattı: “Bu yolu hep bilinçle, nereye gittiğini asla unutmadan çiğnedim. Kesinlikle boşuna çiğnemiş olamam.”

Özgül Saki ise Belli'nin vefat haberinin kendisini derinden üzdüğünü belirterek, “Sevim Belli dün gece aramızdan ayrılmış, çok üzgünüm. Devri daim olsun” dedi.

Sevim Belli’nin cenaze töreniyle ilgili detayların önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. 

Sevim Belli kimdir?

Sadece pratik mücadelenin içinde yer alan bir devrimci değil, aynı zamanda sosyalist yazıları ve çevirileriyle de Türkiye’deki sol hareketin gelişimine büyük katkılar sunan Sevim Belli 1925’te İstanbul’da doğdu. Belli, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra, önce ABD'ye ardından Paris'e giderek uzmanlık eğitimine başladı. 

Genç yaşlardan itibaren mücadele dolu bir hayatın içinde yer aldı. 1951 yılında, Berlin’de düzenlenen 3. Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali’ne katılan Belli, burada Nâzım Hikmet ile tanışarak sosyalist mücadeleye daha güçlü bir şekilde bağlandı.

51 tevkifatı ve TKP

Bu süreçte, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile hem yurtiçinde hem de yurtdışında bağlantılar kurarak kuryelik yaptı. Türkiye’ye döndüğünde, İstanbul’dan Paris’e gitmek üzereyken yakalandı ve TKP’ye yönelik büyük bir operasyon başladı. 

Bu süreçte, “51 Tevkifatı” olarak bilinen dalga ile gözaltına alınan Belli, TKP Merkez Komitesi üyeleri Şefik Hüsnü Değmer, Zeki Baştımar, Reşat Fuat Baraner, Mehmet Bozışık, Halil Yalçınkaya ve Mihri Belli ile birlikte tutuklandı.

1957’de cezaevindeyken, TKP’nin önde gelen isimlerinden Mihri Belli ile evlendi. Ancak o dönemde komünist oldukları gerekçesiyle hüküm giymiş doktorların mesleklerini icra etmesi yasaklanmıştı. Bu nedenle 1964 yılında ailesiyle birlikte Cezayir’e yerleşerek burada doktorluk yaptı.

Üç yıllık cezaevi süreci

1966’da Türkiye’ye dönen Belli, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından tekrar gözaltına alındı ve üç yıl cezaevinde kaldı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ise bir kez daha yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.

Sevim Belli, sadece pratik mücadelenin içinde yer alan bir devrimci değil, aynı zamanda sosyalist yazıları ve çevirileriyle de Türkiye’deki sol hareketin gelişimine büyük katkılar sunan bir isimdi. Yaşadıklarını “Boşuna mı Çiğnedik” adlı kitabında kaleme aldı, mücadele dolu hayatını gelecek kuşaklara aktardı. (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et