24 Şubat 2025 17:11
/
Güncelleme: 17:24

“Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası | Sevda Karaca, DİSK Ege Bölge Temsilciliği’ni ziyaret etti

“Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası kapsamında EMEP Milletvekili Karaca, DİSK Ege Bölge Temsilciliği’ni ziyaret etti: ‘Emekçilerin kampanyayı sahiplenmesini önemsiyoruz’

İzmir- Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, Emek Partisi İzmir İl Örgütü ile birlikte DİSK Ege Bölge Temsilciliği’ni ziyaret etti. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, İletişim-İş Genel Başkanı Gürkan Emreoğlu ve Genel-İş İzmir 1-5 ve 9 No’lu Şube Başkanlarının ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette Emek Partisi’nin başlatmış olduğu “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası ve sendikal örgütlenme önündeki engellemeler konuşuldu.

İşçi sınıfına ve örgütlenmeye yönelik saldırıların son 20 yıldır daha da arttığını kaydederek sözlerine başlayan Sevda Karaca, “İşçi ve emekçilerin örgütlenmesinin önünde artık sadece patronların, sermayenin pragmatizmi yok; bizzat devletin, iktidarın ve bütün aygıtlarının gerçekten işçilerin önüne set ve duvar olduğu çok çeşitli örnekler yaşıyoruz. Çalışma yaşamını düzenleyen kanunların işçi lehine olan kısımlarının bile patronlar lehine, sermaye lehine kullanıldığının çok çeşitli örneklerini görüyoruz. Bu ‘Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş’ kampanyasını tam da bu dönem başlatmış olmamızın en önemli sebeplerinden biri de işçi sınıfı son yıllarda çok önemli deneyimler de biriktirdi. Bu birikimler bir taraftan da nasıl bir yol yürümemiz gerektiğini önemli bir biçimde gösteriyor. Biraz bu yolu hep birlikte açmak, işçilerin örgütlenmesinin önüne atılan kayaları el birliğiyle kaldırmak için bu kampanyayı konuşuyoruz” diye konuştu.

memiş sarı ve sevda karaca

Fotoğraf: Eda Aktaş/ Evrensel

‘Bir iradeyle meclis gündemine sokmak istiyoruz’

Kampanyanın bu alanda çalışan akademisyenlerle, sendikacılarla, sendikaların genel merkezlerinden uzmanlarla, avukatlarla ve işçi emekçilerle yürütülen tartışmalardan süzüldüğünü kaydeden Karaca, “İşçi sınıfının örgütlenmesi noktasında çok önemli bir eşikten geçtiğimizi düşünüyoruz. Kimi kamuoyu araştırmalarına ve istatistiklere de yansıyor işçi emekçi kitleler içerisinde tüm baskılara karşın sendikalaşmaya yönelik ısrarlı bir eğilim de söz konusu. Ancak çok ciddi bir takım hukuki engellerle karşı karşıyayız. Bu hukuki engellerin aslında giderilemeyecek bir yanı yok ama bunun için bir irade lazım. Bu irade öyle mecliste kendi başına ortaya çıkabilecek bir irade değil. Açık bir gerçeğimiz var, mecliste özellikle 2015 sonrasında bu ülkede halkın, emekçilerin, işçilerin lehine bir tek önerge bile kabul edilmiş değil, bir tek yasa bile geçmiş değil. Çünkü sermaye gerçekten örgütlü bir irade gösteriyor ve meclisi kendi dayanaklarından biri haline getiriyor. Bu kampanyayla beraber işçi sınıfının örgütlenmesinin, sendikalaşmanın önündeki engelleri el birliğiyle gündem etmek, meclis gündemine bir iradeyle sokmak yani milyonlarca işçinin ortak iradesi olarak bunu tartışmak istiyoruz. Kampanyada haksız ve keyfi işten çıkarmaların yasaklanmasını, sendikal barajların ortadan kaldırılması ve işçilerin örgütlenmesinin ve anayasal grev hakkının patron keyfiyetine, iktidarın temsilcilerinin iki dudağı arasına, bir kararnameye, bir valilik yasağına bırakılamayacak bir temel hak olarak tanımlanması noktasında bir çalışma yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Emekçilerin kampanyayı sahiplenmesini ve paydaşı olmasını önemsiyoruz’

Erdoğan-Şimşek programından zarar görmeyen kimsenin kalmadığını ve işçi emekçi kesimlerin çok büyük bir bunalımla karşı karşıya olduğunu kaydeden Karaca, “Bu zamana kadar iktidara oy vermiş olanlar da dahil olmak üzere toplumun tamamı öfkeli. Bu öfkeyi böyle somut bir karşılığa kavuşturacak, umut verecek bir birlikteliğe dönüştürmek de hepimizin görevi. Bu kampanyayla işçi sınıfının örgütlenmesinin önünü açarken, aynı zamanda toplumun çok geniş kesimlerine işçi sınıfının merkezinde olduğu bir direnç noktası yaratmak gibi de bir hedefimiz var. Kampanyayı Emek Partisi başlattı ama Emek Partisi’nin kampanyası olarak değerlendirmiyoruz, bütün bu saydığımız konularla ilgili gadre uğramış pek çok sendikanın ve işçilerin de bunu sahiplenen, destekçisi ve paydaşı olan bir yerde durmasını gerçekten çok önemsiyoruz” diye konuştu.

Sarı: DİSK olarak akademik bir sınıfsal eğitim çalışmasının hazırlığındayız

Daha sonra konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, DİSK olarak merkezi düzeyde işçi ve emekçilerin hem hukuki haklarına hem de mücadelelerine ilişkin nitelikli ve akademik bir sınıfsal eğitim programının hazırlığında olduklarını belirterek, “Toplumun ve işçilerin güncel sorunlarını da içinde barındıran, akademisyenlerin katkı koyduğu akademik bir eğitimin şart olduğuna inanıyoruz. Bunun için de Ankara’da böyle bir yer hazırlığındayız. Sınıfın ihtiyaçları değişiyor, 90’lı yıllardaki ihtiyaçlar ile 2025 yılı arasında değişkenlikler mevcut. Öte yandan sınıf profili açısından da bugün daha eğitimli ve donanımlı bir işçi sınıfı var. Fabrikalarda, belediyelerde beden işçisi olarak çalışan birçok üniversite mezunu arkadaşımız var. Dolayısıyla artık mavi yaka ve beyaz yaka ayrımı da ortadan kalktı. Bu açıdan eğitimin birçok alanda, birçok yerde dikkate alınacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Kampanyaya ilişkin sözlerine devam eden Sarı, “Farkına varılmadan yasalar, kanunlar çıkıyor. Bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararnameyle birçok yasa geçiyor. Bu bakımdan birçok şey karmaşık hale dönüşmekte. Dolayısıyla doğal olarak bir yerden başlamak, somutlaştırmak gerekiyor. En azından işte barajsız toplu sözleşme yani kim orada örgütlenmişse ve çoğunluğa ulaşmışsa toplu sözleşme yapabilmeli. Kaldı ki ILO sözleşmesinde bu mevcut fakat Türkiye’de uygulanmıyor. Bu bakımdan önemli bir kampanya ve tabi ki destek veririz” ifadelerini kullandı. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et