Antik kentlerden duble yol geçirmek UNECSO listesine girmeye engel
‘Likya Uygarlığı Antik Kentleri’ne inşa edilecek otoyol projesi, UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasına engel olacak.

Fotoğraf: Evrensel
Yusuf Yavuz
Antalya- Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu ile Kültürel Mirasın Dostları Derneği, Antalya'da 11 tanesi arkeolojik sit olan toplam 20 ayrı korunan alanı etkileyecek olan, bazı antik kentlerin ise doğrudan koruma alanı içerisinden geçen duble yol projesini Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası mevzuatlar açısından değerlendirdi.
Antalya'nın Demre ve Kaş ilçelerinde yapılması planlanan yeni duble yol projesi tartışmalara neden oldu. Geç dönem Likya'nın başkentliğini de yapmış olan Myra antik kenti dâhil toplam 11 ayrı arkeolojik sit alanını etkileyecek olan yol projesi için 17 Ocak'ta ÇED Olumlu kararı verilmişti. Duble yol projesinin güzergahı üzerinde bulunan Myra, Sura, Hoyran ve Kyaneai gibi antik kentler, Türkiye'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmasını önerdiği Likya Uygarlığı Antik Kentleri arasında yer alıyor. 2009'ga geçici listeye alınan Antalya ve Muğla'daki Likya kentlerinin çevresi, madencilik, kontrolsüz yapılaşma ve otoyol gibi projelerin tehdidi altında.
Demre-Kaş-Kalkan arasında yapılması planlanan duble yol projesiyle ilgili ÇED raporunda arkeolog olarak imzası bulunan S.Y.'nin herhangi bir uzmanlığı olup olmadığı yönündeki sorulara, çevre danışmanlık firması yetkililerince "Uzmanlık istenmez bu işlerde, diplomasının olması yeterli" şeklinde yanıt verilmesi, tartışma yarattı.
Kyaneai antik kentinde Likya tipi lahit mezarlar | Evrensel
Prof. Dr. Mehmet Tunçer: 'ÇED Raporu başlı başına bir skandal'
Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tunçer, duble yol yapılmak istenen bölgenin korunması gerekli kültürel miraslarla dolu olduğuna işaret ederek, "ÇED Raporunun olumlu çıkması başlı başına bir skandal ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası, 2872 Sayılı Çevre Yasası ve 2873 Sayılı Özel Çevre Yasası vd. (Orman Yasası, Kıyı Yasası) ile Uluslararası Antlaşmalara (Bern Konvansiyonu, UNESCO Sözleşmeleri vd.) aykırıdır. Ayrıca Anayasanın 56. Maddesine de aykırıdır. Anayasa'nın 56. maddesi: 'Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.' hükmünü içermektedir. Devlet böyle bir yolu, geçtiği her noktada Doğal ve Tarihsel Çevre Tahribatı getireceğinden ve bu nedenle Anayasa'ya aykırı olduğu için yapamaz" görüşünü dile getirdi.
“Koruma hedefine uymayan yatırımlar için finans bulmak güç”
Orta Likya olarak anılan biyo-kültürel coğrafyayı ikiye bölecek olan duble yol projesiyle ilgili gündeme gelen tartışmalarının ardından Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu ile Kültürel Mirasın Dostları Derneği (KUMID), ortak değerlendirmesinde, "Habitat 1999, İstanbul ve Birleşmiş Milletler'in (BM) diğer sürdürülebilir kalkınma programları gereği bir ülke yönetiminin ülkedeki refahı arttırmak amacıyla hazırlayıp uyguladığı kentsel, bölgesel, ulusal kalkınma planlarına ve bu planlar gereği inşa edilecek otoyol, baraj, stadyum gibi büyük, küçük bayındırlık yatırımlarına karşı çıkılamaz. Buna karşın bu yatırımlarda ülkenin tarihi, kültürel, arkeolojik, mimari ve doğal mirasını tahrip edilmemesi birincil hedeftir. Örneğin bu hedefe uymayan büyük yatırımlar için uluslararası finansman bulmak oldukça güçtür" denildi.
UNECSO Dünya Mirası listesine girmeye engel olacak
Antalya ve Muğla illerindeki Likya Uygarlığı Antik Kentlerinin 2009 yılında Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdiğine işaret edilen değerlendirmede, geçici listenin 13. sırasında yer alan antik kentlerin zorlu adaylık süreçleri tamamlandıktan sonra UNESCO Dünya Mirası Listesine alınacağı vurgulanarak "Bu durumda inşa edilecek otoyol projesi, tartışmalar, sorgulanan ÇED raporu hiç kuşkusuz 'Likya Uygarlığı Antik Kentleri'nin UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasına engel olacak büyük bir bariyer olarak karşımıza çıkacaktır" görüşüne yer verildi.
Likya lahitleri | Evrensel
“Miras alanları yerinde ve özgün şekliyle korunmalı”
Türkiye'nin 1974 yılında üye olarak mevzuatını uygulamaya koyduğu Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS)'un, UNESCO Dünya Mirası Komitesi'ne Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmesi önerilen kültürel varlıklarla ilgili koruma durumu hakkında raporlar hazırladığı bilgisine yer verilen değerlendirmede, şu bilgilere yer verildi: "ICOMOS'un 1990 yılında kabul ettiği Arkeolojik Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü, arkeolojik alanların sürdürülebilir korunması ve yönetimine yönelik uluslararası ilkeleri belirleyen önemli bir belgedir. Bu tüzük, arkeolojik mirasın yalnızca bilimsel araştırma açısından değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal değerleriyle birlikte yerinde ve özgün bir şekilde korunmasını vurgular.
'ICOMOS mevzuatına uygun olmayan işlemler'
Proje sahibi Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü, ÇED Raporunu hazırlayan firma, arkeologlar, koruma uzmanları arasındaki tartışmalar Tarihi Likya Yolu üzerindeki yapılacak otoyol inşaatı için AK ve ICOMOS'un yayınladığı mevzuatlara uygun olmayan işlemler yapıldığının işaretleri olarak değerlendirilmektedir. Bu tartışmaları sonlandıracak yeni önlemler alınması planların revize edilmesi 'Likya Uygarlığı Antik Kentleri'nin UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasına engel olmaktan çıkacaktır."
Uzmanların ve toplumun görüşü alınarak revize edilmeli
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve temel ulusal mevzuat açısından ele alınan konuyla ilgili yapılan değerlendirmenin sonuç bölümünde ise şu önerilere yer verildi:
"Ülkemizin taraf olduğu uluslararası ve ulusal mevzuatlar ışığında Tarihi Likya Yolu üzerindeki Finike-Demre-Kaş-Kalkan Duble Yol Projesi'nde ve ÇED Raporunda yüksek nitelikli uzmanların ve toplumun görüşlerini alarak gerekli revizyonun yapılması, Söz konusu otoyol projesinin, UNESCO Geçici Dünya Miras Listesine 2009 yılında girmiş olan 'Likya Uygarlığı Antik Kentleri'nin UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasına engel olmasının önüne geçilmesi, Geçici Listedeki 'Likya Uygarlığı Antik Kentleri'nin UNESCO Dünya Miras Listesine alınması için gerekli çalışmaların ivedilikle başlatılması önerilmektedir."
Evrensel'i Takip Et