Bayhan: İşçilerin birliği kamu toplu sözleşmesinin kaderini tayin edecek
EMEP Milletvekili Bayhan, kamu işçilerinin sözleşme sürecine ilişkin basın toplantısı yaptı. Bayhan, sürecin kamu işçilerinin mücadelesinde kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Ankara — Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecine ilişkin gelişmeleri paylaştı ve değerlendirmelerde bulundu. Bayhan, bu toplu sözleşme sürecinin yalnızca 700 bin kamu işçisini değil, onların aileleriyle birlikte milyonlarca emekçiyi ve insanca yaşamak mücadelesi veren tüm işçi ve emekçi kesimleri ilgilendirdiğini belirtti. Ücret, sendikalaşma, toplu iş sözleşmesi (TİS) ve grev hakkı açısından tüm işçi ve emekçileri ilgilendiren bu sürecin, kamu işçilerinin mücadelesinde kritik bir dönem olduğuna dikkat çekti.
Bayhan, kamu işçilerinin toplu sözleşme süreçlerinin bu yıl da aynı içerikte devam edeceğini ifade ederek, bir yanda savunma, enerji, ulaşım, tarım, haberleşme, aile ve çevre, kültür ve turizm bakanlıklarının yer aldığını, diğer yanda ise bu iş kollarında çalışan yüz binlerce işçinin üyesi olduğu sendikalar, Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonu ve bunlara bağlı sendikaların bulunduğunu belirtti. Kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecinin taraflarını bu kesimlerin oluşturduğunu söyleyen Bayhan, asıl büyük tarafın kamu işçileri olduğunu vurgulayarak, "Yüz binlerce işçi ve emekçi kardeşimizin oluşturduğu büyük güç, büyük birlik, büyük dayanışma, toplu sözleşmenin kaderini tayin edecek" dedi.
Toplu sözleşme tarafları ve hükümetin tutumu
Hükümetin kamu toplu sözleşmelerine ilişkin tutumunu eleştiren Bayhan, "Ekonomi programının yaklaşık bir buçuk yıldır ortaya koyduğu felsefe neyse, iddialar neyse, aynı şeyleri tekrar eden bir çizgide hareket ediliyor. Bol bol yerlilik, millilik propagandası, bol bol övgü, teşekkür ve TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla bezenmiş 'sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz' oyunu oynanıyor" ifadelerini kullandı.
Hükümetin kamu işçilerine somut bir adım atmamasını eleştiren Bayhan, "Sabır ve fedakârlık çağrılarıyla dolu açıklamalarla yüz binlerce kamu işçisi oyalandırılıyor" dedi. Kamu işçilerinin çalışma koşullarının ağırlaştığını belirten Bayhan, "Taşeron çalışma, özelleştirme ve özelleştirme yağması eşliğinde yeni hak gaspları, düşük ücret, fazla mesai, görev ve meslek dışı angarya, mobbing ve baskı altında çalıştırma, güvencesiz çalışma, iş kazaları, iş cinayetleri, statü farklarının yarattığı eşitsizlikler, grev yasakları tehdidi kamu işçilerinin günlük gerçeğidir" ifadelerini kullandı.
Bayhan, kamu işçilerinin taleplerine de değinerek, "Geçmiş kayıpların telafi edilmesini istiyorlar. Enflasyon karşısında ezdirilen ücretlerinin düzeltilmesini, TÜİK’in sahte rakamları yerine gerçek enflasyon oranlarının baz alınmasını talep ediyorlar. En düşük ücretin yoksulluk sınırında olması gerektiğini ve bu ücretlerin vergiden muaf tutulmasını savunuyorlar. Tüm işçiler taşeron çalışmaya karşı çıkıyor, kadroya alınmak istiyor ve güvenceli istihdam talep ediyor" dedi.
“Belirleyici olan kamu işçilerinin kendisidir”
Vergi sistemine ilişkin talepleri de dile getiren Bayhan, "Vergi diliminin yüzde 10-15 bandında sabitlenmesini, bunun üzerindeki vergi oranlarının ise sermayedarlardan ve işverenlerden kesilmesini talep ediyorlar" ifadelerini kullandı. Kamu işçileri için yapılacak toplu sözleşme sürecinin, hükümetin politikaları doğrultusunda ya işçilerden yana bir basınç oluşturacağını ya da mevcut ekonomik sistemden yana bir baskı oluşturacağını belirtti.
Bayhan, sendikaların bu süreçte işçilerin taleplerini içeren protokoller açıklaması gerektiğini vurgulayarak, "Sendika yönetimlerinin tutumu önemli, ancak en belirleyici olan kamu işçilerinin kendisidir" dedi. Kamu işçilerini mücadeleye çağıran Bayhan, "Ciddi bir mücadele gerekiyor. Hükümetin açıklamaları ve kamu çerçeve protokolüne ilişkin yansıyan haberler, sizleri mücadeleye çağırıyor. Grevi hedefleyen, grev yaparak hakkını almayı amaçlayan bir duruş sergilemeniz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
“Sosyal medya üzerinden mücadele edilerek başarı elde edilemez”
Bayhan, sadece erken seçim beklentisiyle ya da sosyal medya üzerinden mücadele edilerek başarı elde edilemeyeceğini belirterek, "Fabrikalarda, iş yerlerinde toplu sözleşme komiteleri ve grev komiteleri kurarak mücadeleye hazırlanmalısınız" dedi. Kamu işçilerinin geçmiş mücadelelerden ders çıkararak hareket etmesi gerektiğini ifade eden Bayhan, "Bu süreçte birlik içinde olmalı, iş yerlerinde protestolarla, eylemlerle mücadeleyi büyütmelisiniz" çağrısında bulundu.
Bayhan, "Bu iktidar, işçi dayağı yemeden, işçinin gücünü görmeden, yağmuru bile sermayeye kaynak olarak toplar verir, yatırır ama sizi yağmurlu havada susuz bırakır. Bunu yeniden yeniden yaşayıp görmek için bir kez daha deneyimlemenize gerek yok. Bir kez daha bu kötü sonuca tanık olmanıza gerek yok. Onun için bunlar kendilerine işçinin hakkını, alın terini hatırlatan, mücadele eden işçi, emekçi kardeşlerimize 'bana mülkümü, servetimi Allah verdi' diye yanıt veren sömürücüler, bunlar inandıkları her şeyi piyasaya sürerek sırf sömürücüler kazansın diye, daha fazla zengin olsun diye, daha fazla sermaye biriktirsin diye, gözü dönmüş, sömürüden gözü dönmüş bir avuç azınlık durumundalar. Ve bunlara vereceğiniz en iyi yanıt birliktir, mücadeledir, dayanışmadır. Sizin gücünüz kuvvetlidir, bu ülkenin sizin gücünüzle değişmesine, bu ülkede işlerin emekçilerin sizin gücünüzle sevinmeye, ülkenin geleceğine ilişkin aydınlık, geleceğine ilişkin özlem beslemeye, pozitif geleceğe dair umutlu duygular beslemeye ihtiyacı var. Sizde de buna öncülük edecek, buna önderlik edecek güç, birikim hem nicel olarak hem nitel olarak, deneyim olarak mevcut. Gerisi sadece bunun pratikte gereğini yapmaya kalıyor" diyerek konuşmasını tamamladı. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et