İklim Kanunu komisyonda kabul edildi: ‘Birileri karbon ticaretinden zenginleşecek’
İklim Kanunu’nu sorduğumuz biri öğretim üyesi diğeri hukukçu olan iki uzman, kanunun sermayenin karbon ticaretinden de para kazanabilmesini sağlayan bir uygulamaya dönüşeceğini belirtiyor.

Fotoğraf: MA
Özer Akdemir
ozerakdemir@gmail.com
İklim kanununun taslağı AKP Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından TBMM Başkanlığına sunuldu. Çevre Komisyonunda görüşülen taslağın 1. maddesinde yer alan “amaç ve kapsam” başlığı altında kanun teklifinin amacı “Yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmektir. Bu kanun; iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsar” denilmekte.
Komisyonlardaki görüşmelerin ardından Genel Kurula getirilmesi beklenen kanunla ilgili “Neden gereksinim duyuldu, neler getiriyor, ne gibi sonuçlar bekleniyor, hazırlanışı ve içeriği itibarıyla ihtiyaca yanıt verebilecek mi?” gibi soruları Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doktor öğretim görevlisi olarak çalışan Doç. Dr. Serkan Köybaşına ve Türkiye’nin ilk İklim Şurasına Türkiye Barolar Birliğini (TBB) temsilen katılan, Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı (HUDOTO) Direktörü Av. Özlem Altıparmak’a yönelttik.
‘Amaç AB’nin karbon vergisinden kaçmak’
Kanunun yapılması amacının İklim değişikliğiyle mücadele veya ona uyum olmadığını dile getiren Doç. Dr. Serkan Köybaşı, esas amacın AB’nin sınırda karbon vergisi düzenlemelerinden kaçmak olduğu görüşünde. Bu kanunun zaten Paris Anlaşması nedeniyle yıllar önce hazırlanması gerekirken AKP hükümetinin bunu yıllardan beri yapmadığını belirten Köybaşı, “Ancak ne zaman ki bu sınırda karbon düzenlemesi yürürlüğe girme aşamasına geldi, kanun hazırlandı” dedi.
‘Öncesinde STK’lerden görüş alınır gibi yapılmış’
Kanunun hazırlanması sürecinde bazı çalıştay ve konferanslar düzenlendiğini, sivil toplum kuruluşlarından görüş alınır gibi yapıldığını belirten Köybaşı sonrasını şu sözlerle özetledi; “Ancak bunların kanuna yansıması süslü kelimelerin metne eklenmesinden ibaret olmuş. İklim adaleti, adil geçiş, vs. gibi terimlerin içleri doldurulmamış. Bunların nasıl sağlanacağına dair hiçbir somut düzenleme yok.”
‘İklimden tek anlaşılan ekonomideki çarkların dönmesi’
Emisyon azaltımlarına ilişkin ve net sıfır hedefi için bir tarihin dahi kanun teklifinde olmadığına dikkat çeken Köybaşı, “Devlete hiçbir sorumluluk yüklenmemiş. İklim değişikliğiyle ilgili her şey muğlak. Somut olan tek şey emisyon ticaretine ilişkin düzenlemeler. Böylece yeni bir piyasa yaratılıp bunun üzerinden ekonomik büyüme hedeflenmiş. İklimden tek anlaşılan ekonomik düzenin devam etmesine çalışmak bir başka deyişle” dedi.
‘Dostlar alışverişte görsün teklifi’
Köybaşı kanun teklifi ile ilgili görüşlerini şu sözlerle ifade etti; “İklim değişikliğiyle mücadeleye veya yaşanacak felaketlere uyuma hiçbir katkı sunmayacağı gibi bunlara katkı da sunacak bir kanun teklifi. Bu haliyle Almanya AYM’nin Neubauer ve IHAM’nin Klimaseniorinnen kararlarına aykırı ve temel hakları (özellikle de çocuk ve gençlerin haklarını) ihlal eden bir teklif. Dostlar alışverişte görsün diye hazırlanmış. Iklime dair boş sözler dışında hiçbir olumlu yani bulunmamakta.”
‘Sivil toplum örgütleri sürece dahil edilmedi’
İklim kanunu taslağının daha önce de gündeme gelmesine rağmen ilk kez bir kanun teklifi halinde ortaya konulduğuna dikkat çeken Altıparmak, kanun yapım sürecinde hiçbir sivil toplum örgütünün tartışmalara ve çalışmalara dahil edilmediğinin altını çizdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir adım olarak nitelendirilen 21-25 Şubat 2022 yılında yapılan “Türkiye’nin ilk İklim Şurası”na TBB’yi temsilen katıldığını ve bir çalışma komisyonunda yer aldığını belirten Altıparmak, kanun teklifinde Şura kararlarının dahi esas alınmadığını dile getirdi.
‘Emisyon ticareti sistemi kuruyor’
Altıparmak şunları söyledi; “İklim kanunu teklifi bu haliyle iklim değişikliğiyle mücadele eden, emisyon azaltım hedefi olan, uyumu önceleyen ve toplumu iklim değişikliğinin etkilerine karşı dirençli hale getirmeyi amaçlayan bir kanun değil. Emisyon ticareti sistemi kuruyor ve karbonu, yani atmosferi kirletme hakkını, alınıp satılan bir mala dönüştürüyor. Karbon piyasası kurulacak ve azaltım hedefi net olmadığı için birileri karbon ticaretinden zenginleşecek.”
‘Yeşil kalkınmanın yerini yeşil büyüme almış’
Bu ticaretten elde edilecek gelirin “yeşil büyüme” adı altında yine sanayiye ve iş dünyasına aktarılacağına dikkat çeken Altıparmak, “Halbuki bu gelirin uyum hedeflerinde, adil geçiş mekanizmalarında ve kayıp zarar süreçlerinde kullanılması gerekirdi. Yeşil kalkınmanın yerini yeşil büyüme kavramı almış, yani büyüyeceğiz ve de yeşil olacağız. Hayaller böyleyken gerçekler bambaşka” dedi. Kanunun azaltım ve kömürden çıkış gibi bir hedefinin olmadığını söyleyen Altıparmak, iklim değişikliğiyle mücadelenin karbon yakalama ve depolama teknolojileri gibi yöntemlere havale edildiğini kaydetti.
Termik santraller kömür kullanırken ağaç dikerek kirlenme hakkı kazanabilecek
Bir diğer problemli noktanın, kanunun offset yani denkleştirmeye izin vermesi olduğunu belirten Altıparmak, “Kömür kullanmaya devam ederken başka bir bölgede ağaçlandırma yaparak kirletme hakkı kazanabileceksiniz. Ayrıca bunun denetiminin nasıl olacağı, şeffaflığın nasıl sağlanacağı belli değil. Gerçek anlamda bir iklim değişikliğiyle mücadele kanununda denkleştirme yapılamaz” ifadelerine yer verdi.
‘Kapalı kapılar ardında kanun hazırlanmaz’
Toplumsal uzlaşıyla oluşturulan ve iklim örgütlerinin taleplerini dikkate alan bir kanuna ihtiyaç olduğunu dile getiren Altıparmak, “İklim kanunu taslağını yıllarca göremedik, oysa kapalı kapılar ardında kanun teklifleri hazırlanamaz. Mevcut teklif ne yazık ki toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et