26 Şubat 2025 16:20
/
Güncelleme: 17:08

Kayyım rektörün kulüplere operasyonuna tepki: Çalışmalarımıza ve dayanışmaya devam edeceğiz

Boğaziçi’de kayyım yönetim tarafından etkinlikleri durdurulan öğrenci kulüp ve toplulukları kararlı “Ceberut yönetime karşı dayanışmayı sürdüreceğiz’

Kayyım rektörün kulüplere operasyonuna tepki: Çalışmalarımıza ve dayanışmaya devam edeceğiz

Fotoğraf: ANKA

İstanbul – Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ‘işgal kafe’ protestolarına destek veren 26 öğrenci kulübü ve 6 topluluğun kayyım rektör tarafından etkinliklerinin 1 ay süresince durdurulmasına tepkiler sürüyor. Öğrenci kulüp ve toplulukları Kuzey Kafeterya’nın kapatılarak yerine EspressoLab bağlantılı Ethos Kafe’nin açılmasına yönelik öğrencilerin protestosuna destek veren açıklama yayımlamıştı. Bu destek sonrası 28 kulüp ve 6 topluluğun yönetim kurulları kayyım rektör tarafından 25 Şubat’ta alınan bir kararla feshedilerek etkinlikleri bir ay süreyle donduruldu. Eylemlere katıldığı gerekçesiyle de 20’ye yakın öğrenci 3 gün süreyle okuldan uzaklaştırılarak haklarında soruşturma başlatılmıştı. Kayyım yönetimi tarafından baskı ve yasakla karşı karşıya kalan kulüpler yaşanan süreci gazetemize anlattı.

"Araştırma gezimizi düzenleyemeyeceğiz"

Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırmaları Kulübü (BÜMAK): BÜMAK olarak dünya üzerinde 1000 metreden daha derin birden fazla mağara keşfeden tek öğrenci kulübüyüz. Mayıs ayında yeni araştırma gezimizi düzenleyecektik ve resmi belgeleri düzenliyorduk. Dupnisa Mağarası’na araştırma gezisi yapacaktık. Bu araştırma kapsamında ülkenin dört bir yanından mağaracı, akademisyen ve öğrencileri bir araya getirmeyi planlıyorduk. Bunun için bakanlığın ÜNİDES projesiyle sağladığı maddi destekten de yararlanacaktık. Fakat şimdi kulübümüz geçici olarak kapandığı için okuldan kulübün aktif olarak etkinlik yapabileceğine dair belgeyi bile alamıyoruz ve projeye başvuramıyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi Bilim Kulübü: Her hakkımız gibi eylem hakkımız da yok sayılıyor, üstüne ‘ceza’landırılıyoruz. Biz okulumuzun köklü ve önemli kulüplerinden biriyiz. Yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden alınması ve toplantı odamıza el konulması bu etkinlikleri yavaşlatacak ve bize katkı sağlamasına ket vuracak.

"Onlarca kulübün tepkisi çok kıymetli"

Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü (BÜFOK): BÜFOK olarak daha önce okulu ve ülkeyi ilgilendiren birçok konuda bildiriye imzacı olmuştuk ama ilk defa böyle bir şey başımıza geldi. Süreci yakından takip eden ve “işgal kafe”de etkinlik duyurusu yapmış bir kulüp olarak daha önce uyarı almış olsak da 40’tan fazla bileşenin imzaladığı bir bildiri sonucu böyle bir tepkiyle karşılaşacağımızı düşünmemiştik. Boğaziçi’de bulunan 50’den fazla kulüp ve topluluğun bir arada olmasını ve ortak bir zeminde adım atmasını değerli buluyoruz. Akademik ve sosyal özgürlüğümüz kısıtlanmamalı.

"Müşteri değil öğrenciyiz"

Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü (BÜ(S)K): Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Kuzey Kampüs’te yeni açılan Espressolab bağlantılı kafeye ve üniversiteleri ticarethane, öğrencileri müşteri olarak gören sermaye düzenine karşı iki haftadır direniyor. Kayyum yönetimi, öğrencileri yurt, kütüphane, çalışma ve ortak alanlardan mahrum bırakırken; şimdi de fahiş fiyatlı bir kafe açarak bu sömürü düzenini derinleştirmeye çalışıyor.

Öğrencilerin kar aracı olarak görülmesine, barınma güvencesizliğine, yetersiz beslenme olanaklarına, ısınmayan yurtlara, şantiyeye dönüşen kampüslere karşı harekete geçen Boğaziçi öğrencileri; iki hafta önce İşgal Kafe eylemini başlattı.

Üniversitedeki 34 kulüp ve topluluk olarak bizler de bu haklı talepleri desteklediğimizi, sıra arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu ortak bir bildiriyle duyurduk. Ancak bu dayanışma, Boğaziçi'nin ceberrut kayyum rektörü Naci İnci’yi rahatsız etmiş olacak ki bildiriyi imzalayan tüm kulüplerin bir ay süreyle kapatıldığını öğrendik. BÜ(S)K olarak, kayyumun hukuksuz kapatma kararlarına yabancı değiliz. Daha önce de hak ve özgürlükleri savunduğumuz için keyfi gerekçelerle kapatıldık. Öğrenci hareketini bastırmayı amaçlayan kart iptalleri ve kulüp kapatma kararları hukuksuzdur! Üniversiteyi tahakkümü altına almaya çabalayan kayyuma boyun eğmiyor ve bizleri yıldırmaya çabalayan bu hukuksuz uygulamaları tanımıyoruz! Öğrenci direnişiyle ve kapatılan kulüplerle dayanışmamızı yineliyoruz. Öğrencileri sermayenin kıskacına iten, üniversiteleri birer AVM olarak gören kayyum düzeninin karşısındayız. Fahiş kahve satmak uğruna yirmiyi aşkın öğrenciye disiplin soruşturması açan, 34 kulübü usülsüzce kapatan kayyumluğa ve sermayeye karşı hep birlikte "Müşteri değil, öğrenciyiz!" diye haykırıyoruz.

"Kayyım rektörün en ağır darbelerinden biri"

Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübünden (BUTİK) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi Berk: Kayyım rektörlüğün en ağır darbelerinden biriyle karşı karşıyayız. Bu kararı, rektörlüğün öğrencilerin sosyalleştikleri ve kendilerini geliştirdikleri mecraları daraltma ve adeta nefes alacak alan bırakmama yönündeki politikasında el yükseltmesi olarak görüyoruz. Kulüplerin büyük ölçüde yeraltına çekilircesine etkinliklerini rektörün onayı olmaksızın sürdürmesine neden olacak bu hamleye karşı mümkün olan en acil ve etkin biçimde sesimizi yükseltmek için biz de diğer kulüplerle dayanışma içinde olacağımızı bildiriyoruz.

Sansür ve yasak dozu artıyor

Boğaziçi Üniversitesinde 2022 yılının ağustos ayında sinema kulübü, gelenekselleşmiş açık hava gösterimlerini düzenlerken Can Candan’ın ‘Benim Çocuğum’, Xavier Dolan’ın ‘Lawrence Anyways’ ve Doug Liman’ın ‘Go’ filmleri sansürlenmişti. Ardından kulüpler ortak bir metin yayımlayarak sansüre karşı filmleri göstermekte ısrar etmişti. Bu dayanışmanın ardından BÜ(S)K yönetimi görevden alınmış ve 1 ay süreyle etkinlikleri durdurulmuştu. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et