Yunanistan’da Tembi tren kazasının yıl dönümünde genel grev 

Yunanistan’da iki yıl önce 57 kişinin öldüğü Tembi tren kazasının yıl dönümünde, kazanın nedeni olarak görülen özelleştirme politikalarına ve hükümetin suçları örtbas etmesi girişimine karşı işçi ve emekçiler cuma günü genel greve çıkıyor.

Ülkede kamu ve özel sektörde örgütlü sendikal federasyonlar ile bağımsız sendikalar, adalet talep etmek ve Tempi bölgesinde 28 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ölümcül tren kazasının hükümet tarafından örtbas edilmesini durdurmak için siyasi genel bir grev düzenliyor.

Grev ile ilgili açıklama yayımlayan Komünist Kurtuluş örgütü, hükümetin sorumluluklarını örtbas etmeye devam ettiğine dikkat çekerek, “Delil uydurmakta, adli soruşturmaya mümkün olan her şekilde müdahale etmekte ve suçun ilk saatlerinden bu yana sistematik olarak yürüttüğü delillerin ortadan kaybolmasındaki rolünü meşrulaştırmaya çalışmaktadır” dedi.

AB-IMF talimatlarıyla özelleştirme

Facianın “kapitalizmin ve Yunan Demiryollarını özelleştiren ve parçalayan hükümetlerin işlediği bir suç olarak önceden belli bir felaket” olduğuna dikkat çekilen açıklamada, yaşananlarla ile ilgili şu bilgiler verildi: 

“Şirket 2017 yılında sadece 45 milyon avro karşılığında İtalyan Ferrovie Group’a satıldı. Özelleştirme AB/IMF’nin temel taleplerinden biriydi ve şirket daha önce satışını kolaylaştırmak için daha küçük birimlere bölünmüştü. Bu süreç demiryolu sisteminin kronik olarak yetersiz finanse edilmesine yol açtı. Özel sahiplerinin gözünde demiryolu güvenliği gereksiz bir lüks haline geldi. Şaşırtıcı bir şekilde, demiryolu ağının yüzde 55’inde sinyalizasyon veya uzaktan kumanda sistemleri yoktu.”

Yasa dışı kimyasallar nedeniyle kurtulanlar da öldü!

“AB ve IMF, Yunan hükümetlerine personel ve işletme maliyetlerinde ciddi kesintiler yapmaları için baskı uyguladı. Faciadan iki yıl sonra Yunan hükümeti soruşturmayı örtbas etmeye devam ediyor. Sızdırılan ses kayıtları 30 kişinin kazadan sağ kurtulduğunu ancak yardım isterken nefes nefese kalarak öldüğünü ortaya çıkardı. Çarpışma, enkazda sıkışıp kalanlar da dahil olmak üzere pek çok kurbanı yakan bir alev topunu tetikledi. Bu arada, yolcu trenine çarpan yük treninin petrol tağşişinde kullanılan yasa dışı malzemeler ve kimyasallar taşıyıp taşımadığına dair herhangi bir soruşturma yapılmadı.”

Başbakan Kiriakos Miçotakis ve hükümetinin başlangıçta yük treninin tehlikeli kimyasallar taşıdığını inkâr ettiğine ancak örtbasın ortaya çıkarıldığına ve kitlesel protestolara neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, hükümetin çaresiz kaldığı belirtildi. 

"Yalnızca kitlesel halk öfkesi ve seferberliği değişimi zorlayabilir"

Komünist Kurtuluş örgütü, Yunanistan işçi sınıfının, hükümetin kemer sıkma, kamu sağlık hizmetlerinin ve eğitimin özelleştirilmesi ve niteliğinin bozulması, askeri silahlanma ve Yunanistan’ın ABD-NATO savaş planlarına katılımına öncelik vermek için sosyal harcamaların kesilmesi gibi başka halk karşıtı politikalarıyla da karşı karşı kaldığına dikkat çekti.

Açıklamada, “Halk, sadece Tempi’nin değil, kitlesel gözetleme skandallarının, Pylos gemi kazasında 600 mültecinin ölümünde devletin sorumluluğunun ve kapitalist sistemi saran yolsuzluğun örtbas edilmesinin altında boğuluyor. Bu hükümetin burjuva parlamenter kontrol mekanizmalarıyla düşmeyeceği açıktır; yalnızca kitlesel halk öfkesi ve seferberliği değişimi zorlayabilir” ifadeleri kullanıldı. 

Talepler ise şöyle sıralandı: 

• Örtbas etmek yok! Tempi suçunun hem doğrudan hem de manevi failleri cezalandırılsın. 
• Tamamen kamusal bir demiryolu sistemi, kâr için değil halk için güvenli ve uygun fiyatlı demir yolları. 
• Sağlık, eğitim, ulaşım, enerji, elektrik ve su gibi temel sosyal hizmetlerin kamu mülkiyetine alınsın. 
• Özelleştirmeye son! Kâr odaklı kamu hizmetleri kaldırılsın ve sosyal harcamalar artırılsın.

(Dış Haberler)