EMEP’li Karaca, Yunusemre Belediye Başkanı Balaban’ı ziyaret etti

Manisa – Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ve beraberindeki parti heyeti Manisa Yunusemre Belediyesi Başkanı Semih Balaban’ı ziyaret etti.

Ziyarette Yunusemre Belediyesi’ndeki sendikal örgütlenme süreci ve Emek Partisinin başlatmış olduğu “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası konuşuldu.

“Toplumsal huzursuzluğun sınıf siyasetine dönüşmesi gerekiyor”

Son süreçte ülkede işçi mücadeleleri açısından çok büyük hareketlenmeler yaşandığını kaydederek sözlerine başlayan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, “Son üç yıldır, belki de son on yılın en geniş ve en çeşitli direnişlerine tanık oluyoruz. Neredeyse tüm iş kollarında, ülkenin farklı bölgelerinde, örgütlü ya da örgütsüz pek çok işçi önemli bir ekmek mücadelesi veriyor. Özellikle Mehmet Şimşek’in ekonomi programı nedeniyle bu mücadelelerin daha da yayılacağını öngörüyoruz. Toplumda ciddi bir huzursuzluk var ve bu huzursuzluğun temelinde sınıfsal meseleler yatıyor. Ancak bu sınıfsal özün daha görünür hale gelmesi ve gerçek anlamda bir sınıf siyasetine dönüşmesi gerekiyor. Bugün, pek çok yerde sendikalaşma mücadeleleri sürüyor. Ancak tıpkı hukukun önümüze bir engel olarak dikildiği gibi, işçilerin de sendikalaşma süreçlerinde ciddi engellerle karşılaştığını görüyoruz” diye konuştu.

“Çalışma yaşamı yıllardır patronlar lehine düzenleniyor”

Ülkede iş güvencesinin neredeyse yok olmuş durumda olduğunu kaydeden Karaca, “İşçilerin anayasal bir hak olarak güvenceli iş talep etmesi bile artık mümkün görünmüyor. İş güvencesinin olmaması, sendikalaşma mücadelelerinin önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Sendikalaşmayı başlatan işçilerin işten çıkarılması, hatta bir daha iş bulamayacak duruma getirilmesi gibi durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Patronların sendikalaşma süreçlerini engellemek için ellerinde pek çok araç var. Konfederasyon fark etmeksizin, tüm sendikalar bu patron oyunlarına karşı ciddi mücadeleler vermek zorunda kalıyor. Uzun süren yetki davaları, toplu iş sözleşmelerindeki engellemeler ve grev yasakları, devletin işçi karşıtı politikalarını açıkça gözler önüne seriyor. Örneğin, metal işçileriyle ilgili yaşanan süreçleri hep birlikte gördük. İşçiler iş güvencesi mücadelesini verdi, sendikal barajları aştı, grev hakkını kullandı. Ancak bir gecede çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle tüm bu haklar ellerinden alındı. Bu tür müdahaleler yalnızca AKP iktidarına özgü değil; yıllardır çalışma yaşamı sürekli olarak patronların lehine düzenleniyor. Ancak bugün, toplumun çok daha geniş kesimleri sendikalaşma önündeki yasal engelleri tartışmaya başladı” ifadelerini kullandı.

“Herkesin sürece dahil olmasını istiyoruz”

Sendikalaşma eğiliminin yükselmesinin sınıf siyasetinin ülke siyasetine gerçek anlamda etki edebileceğini gösteren en önemli göstergelerden biri olduğunu kaydederek sözlerine devam eden Karaca, “Bu nedenle hep birlikte bir kampanya başlattık. Avukatlar, uzmanlar ve sendikacılarla birlikte işçilerle bir çerçeve oluşturduk ve bu kampanyayı tüm araçlarımızla güçlendirmeye çalışacağız. Sizlerin desteği de bu süreçte çok önemli. Bu bölge, işçi mücadelelerinin filizlendiği ve tarihi deneyimler bıraktığı bir yer. Ancak bu deneyimlerin birikmesi ve ileriye taşınması için hepimizin daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Bu kampanyayı başlatan biz olsak da sınıf siyasetinin ülke gündeminde esas olması gerektiğini düşünen herkesin bu sürece dahil olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Ardından konuşan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ise belediyedeki örgütlenme sürecine ve yaşadıkları deneyime değinerek, kampanyada da yer aldığı üzere işçilerin referandumla sendikasını seçebilmesi konusunda çaba gösterdiklerini ancak yasal engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını aktardı. Aktarım sonunda ise Balaban, “Kampanya hususunda elimizden ne gelirse yapmaya ve katkı sunmaya hazırız” ifadelerini kullandı. (Evrensel)