Filmi yasaklanan Yönetmen Kazım Öz: "Bir araya gelmeli, yasayı değiştirmeliyiz"
Kültür ve Turizm Bakanlığınca gösterimi yasaklanan "OY'una Geldik" filminin yönetmeni Kazım Öz, "Bu sansürlerde hukuki kılıflarla da karşı karşıyayız" dedi.

Fotoğraf: DHA
Kazım Öz’ün çekimleri Tunceli’nin Ovacık ilçesinde tamamlanan ve gelirinin önemli bir kısmı Munzur’un ve hayvanların korunmasına aktarılacak, başrolünde usta sanatçı İlyas Salman’ın bulunduğu yeni filmi “OY’una Geldik”in gösterimi Kültür ve Turizm Bakanlığınca yasaklanmıştı.
Sanatçılar, gazeteciler, siyasetçilerin tutuklamalarının gündemde olduğu bugünlerde filmin gösteriminin yasaklanmasının ne anlama geldiğini Yönetmen Kazım Öz ile konuştuk.
Bu yasağın gelmesinin Türkiye’nin şu an mevcut içinde bulunduğu siyasi koşullarla ilgisi olduğunu belirten Öz, "Aynı zamanda filmin anlatmak istediği noktayla ilgili. Belki bir yönüyle de İlyas Salman'la, benimle ve Mustafa Başkanla bir ilgisi var. Hemen hemen her filmime sansür uygulanmış durumda. Ayrıca bu sansürlerde hukuki kılıflarla da karşı karşıyayız. Kurul bu kararın 5224 sayılı kanunun dördüncü fıkrasına göre alındığını söylüyor. Filmimiz kamu düzeni açısından değerlendiriliyor. Böyle bir gerekçelendirme olmaz. Kanunun boşluğundan faydalanılıyor" dedi.
'Hakikatler komisyonu kurulmalı, kaç filmin oto-sansüre uğradığı araştırılmalı'
2019'daki yasa değişikliğiyle ilgili de bir değerlendirmede bulunan Öz, şunları kaydetti: "Filmin deyimiyle söylemek gerekirse bence 2019'da bir daha oyuna geldik. Çünkü orada özellikle sektörün bir talebi vardı. Sansüre karşı bir talepken bu sektöre karşı kullanılmış oldu. 2019’daki yasa değişikliği, yönetmenlerin kendi filmlerini kendisinin sansürlediği gizli bir mekanizmaya çevrildi. Örneğin kurum filmi izledikten sonra resmi olmayan yollarla yönetmene ulaşarak ‘şu sahnelerde sakınca var’ diyor. O sansür makası yapımcıya verilmiş oldu. Ben bunu Zer filminde deşifre ettim. O yüzden de biraz öfkelendiler aslında bana karşı. Çıkarılmasını söyledikleri sahnelerin yerine siyah ekran koyarak sansürü duyurduk. Yasada dördüncü fıkrada insan onurundan bahsediliyor da asıl insan onuruna karşı olan bu yasanın uygulanma şekli. Bir hakikatler komisyonu sinema alanında kurularak son yıllarda ne kadar filmin kendi yönetmenleri tarafından sansüre uğradığını ortaya koymalı."
'Bu yasayı değiştirmemiz gerekiyor'
"Bugün asıl ne yapmamız gerektiğini konuşmalıyız" sözlerini kullanan Öz, "Yarın bu makas başka yönetmenin filminin kapısını da çalacaktır. Sansür zaten sürüyor ancak bir filmi tamamen yasaklama noktasına geldi. Dolayısıyla güçlü bir ses çıkmazsa, çok daha büyük zarar göreceğiz. Bir araya gelmemiz, karşı çıkmamız gerekiyor. Bu yasayı değiştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Kazım Öz, özellikle yönetmen, yapımcılara ve elbette oyunculara çağrısı olduğunu belirterek "Bu filmin yasaklanmış olması sadece yönetmene zarar vermiyor. Örneğin İlyas Salman uzun yıllar sonra Türkiye'de bir filmde başrol oynayıp Türkiye halkıyla buluşacakken şu an buluşamıyor. O nedenle tüm sektörü bir araya gelip tepki göstermeye çağırıyorum" dedi.
Karar alındığından beri galada filmi izleyenlerin, “Hocam siz bakanlığa ayrı bir kopya, bize ayrı bir kopya mı izlettirdiniz? Sonuçta bu bir hiciv filmi” dediğini, herkesin ‘nasıl olur, hiç beklemiyorduk’ gibi tepkilerinin olduğunu iletti. Türkiye'de siyasetin sorununun bu temelde olduğunu söyleyen Öz, "Her türlü siyasette baktığımızda çok alıngan bir tavır var. İlyas Salman bir belediye başkanını oynarken burada bir hiciv yapmayacaksa o zaman niye oynuyor? Siyasetin kendi içinde büyük kavgaları olabilir ama sanat konusunda hepsinin ayrı bir özen ve saygı göstermesi gerekir bence" yorumunda bulundu.
Bakanlık tarafından yapılmış olan yazılı açıklamaya göre film, 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunu”nun 4. Maddesi gereğince yasaklandı. İlgili maddede yer alan sakıncalı unsurlardan hangisi veya hangilerinin yer aldığı bakanlık tarafından açıklanmazken maddenin içeriği şu şekildeydi: “Bakanlık, insan onurunun, kamu düzeninin, genel ahlakın, çocukların ve gençlerin ruh sağlığının korunması amacıyla; şiddet, pornografi ve insan onuruyla bağdaşmayan görüntü ve etkiler içeren filmleri yeniden değerlendirilmek üzere Değerlendirme ve Sınıflandırma Kuruluna sevk edebilir.” (Kültür Servisi)
Evrensel'i Takip Et