Barış Vakfı: Özgür, demokratik ve eşit bir yaşam için mücadele etmemiz gerekiyor

Abdullah Öcalan'ın çağrısını değerlendiren Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ve Barış Akademisyeni Onur Hamzaoğlu, Kürtlerin eşit yurttaşlık talebine dair devletin atması gereken adımlar olduğunu ve bunların net olması gerektiğini ifade ettiler. Değerlendirmelerde kayyımlara, siyasi operasyonlara ve antidemokratik uygulamalara son verilmesi çağrısı yapıldı.

'Eşit yurttaşlığın hayat bulması lazım'

İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin ardından İstanbul'da Öcalan'ın mesajını okudu. Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ve Barış Akademisyeni Onur Hamzaoğlu'nun Öcalan'ın açıklamasına dair değerlendirmeleri şöyle oldu:

Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz: "Öcalan bugün sadece silahların sona erdirilmesi için çağrı yaptı. Biz bunun büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu büyük ve kıymetli bir fırsattır. Şu anda ortaya çıkan durumda Kürtlerin kendilerini eşit hissedecek siyasal ve yasal adımların atılması gerekir. Bunun için siyasi bir ortamın yaratılması gerekir. Bir yol haritası gerekir. Çünkü Öcalan’ın çağrısında önemli vurgular var. Silahı bırakma kararı alanlara ne olacak? Bu insanların toplumsal yaşama katılması nasıl olacak? Bunun nasıl olacağını tarif edecek siyasal iradedir. Bugünkü irade bunu tarif eder mi, etmez mi bilmiyorum ama eğer bir silah bırakma olacaksa eşit yurttaşlığın hayat bulması lazım. Bu anlamda Öcalan’ın demokratik ve ortak yaşam çağrısı siyasal bir duruma işaret ediyor. Top artık Ankara’da. Anayasada eşit yurttaşlığa aykırı ve Kürtlere yönelik baskıcı politikaların son bulması gerekir. Adaletin ve hukukun herkes için uygulanabilirliğini isteyecek toplumsal barış hattının örülmesi gerekir. Bir silah bırakma çağrısı yapıldı ama bizim eşit yurttaşlık temelindeki sorunlarımız şu anda baki durumda."

'Devletin atması gereken adımlar var'

Barış Akademisyeni Onur Hamzaoğlu: "Abdullah Öcalan'ın çağrılarını ayırmak gerekir. Örgütüne yaptığı çağrının muhatabı, örgütüdür. Çağrıyı değerlendirip, gereğini yapar. Silahların bırakılması için devletin de yapması gerekenler var. Dünyada bu süreçlerin nasıl yaşandığına dair örnekler var. Ancak çağrı gelmeden önce de bu çağrının bir başlangıç olduğunu söylemiştim. Demokratik kamuoyu için yeni bir dönem başlıyor. Özgür, demokratik ve eşitlikçi bir toplumsal yaşam inşa etmek için hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bunu bir kapı aralanması olarak görmek gerekir. Dolayısıyla dayanışmaya ve yeni dönemin gereklerine uygun bir biçimde, savaşsız bir Türkiye'nin bize neler sağlayacağını mücadelemizle hayata geçirmek durumundayız. Tabi ki devletin yapacakları da var. O beklentilerin çok net olması lazım. Kayyım atamaları, Gezi direnişindeki dosyaları yeniden açmaları, HDK'ye yönelik yapılan tutuklamalar gibi yıldırma ve antidemokratik uygulamalara son verilmesi gerekiyor." (Politika Servisi)