‘İftarda misafir ağırlamak imkansız’

Esengül Başaran
Ulaş Dönmez

Ankara – 1 Mart itibarıyla ramazan ayı başlıyor. Zorlaşan geçim koşulları, durmadan yükselen gıda enflasyonu ramazan hazırlıklarını da güçleştiriyor, ramazan heyecanının yerini geçim kaygısı alıyor. Ramazan ayı öncesi alışveriş yapan yurttaşlar, uzun süredir istedikleri gıdayı alamadıklarını, yüksek fiyatlara rağmen düşük kalite gıda ürünleri tükettiklerini anlattılar.

‘Eti gramla alıyoruz’

Demir Çelik Fabrikasından bir işçi: Artık istediğimizi alıp, yiyemez durumdayız. Kırmızı eti gramla alıyoruz. Yediğimiz bir tavuk eti... Sebze meyve de zaten çok pahalı. Böyle olunca eskisi gibi ramazan ayında iftara misafir alamıyoruz. Tabi bir yere misafirliğe de çağırılmıyoruz. Artık misafir ağırlamak, masa kurmak çok zor.

Benzinlikte çalışan pompa işçisi: Ben halen eve alışveriş yapamadım. Zaten fiyatlar da çok yüksek. Bu hayat pahalılığında istediğimiz gıdayı uzun süredir alıp yiyemiyoruz. Artık yemeğe misafir falan almak da çok zor, eski ramazanlar kalmadı.

Depremzede bir kamu emekçisi: Kendi çapımızda bir ramazan alışverişi yaptık. Daha çok ekonomik ve kalitesiz gıdaları aldım. Mesela sahur için peynir alamadım, çökelek aldım; sahurda daha çok kahvaltılık ağırlıklı besleniyoruz biz ama istediğimizi alamadık. İftar için kırmızı et alamadım örneğin, yerine tavuk eti aldım. Her şeyin ucuzunu aldım. Eskiden ramazanda misafirlerimiz olurdu artık eskisi gibi değil; misafir ağırlamak çok güzel ama misafir ağırlayacak gücümüz yok.

‘Zeytin peynir bile alamıyoruz’

Bir tekstil işçisi: Ramazan için özel bir alışveriş yapılması fiyatlardan dolayı mümkün değil. Genel alışveriş için de bu böyle. Gıda fiyatları çok pahalı ve ürünler kalitesiz. Üstelik yediklerimizin birçoğu ilaçlı ya da sağlığa zararlı, katkı maddeli. Zorlanmamıza rağmen bu ramazan da akşam yemeğe misafir alacağız. Bu geleneği önemli buluyoruz. Elimizden daha fazlası gelmiyor. Çünkü her şey çok pahalı. Bu enflasyonun olduğu şartlarda alım gücümüz düşse de bir şekilde geçinmeyi sürdürüyoruz.

Mamak’ta yaşayan Ayşe: Eşim asgari ücretle çalışıyor, evim kira. Ramazan ayı başlıyor ama ben halen alışveriş yapamadım. Okula giden bir çocuğum var, biz daha onun isteklerini bile karşılayamıyoruz. Marketler zaten her ramazan öncesinde olduğu gibi her şeye zam uyguluyor. Zeytin, peynir bile alamıyoruz. Pazar biraz daha uygun marketlere kıyasla, pazara gidiyoruz ama orada da ateş pahası. En basitinden bir yeşilliği bile eve götüremiyorum.

‘Eskisi gibi hazırlık yapamıyoruz’

Mamak’ta yaşayan Fatma Deniz: Ramazana dair küçük hazırlıklar yaptım. Son 3 yıldır evde tüm yük benim üzerimde; eşim yurt dışına gitti inşaat işçisi olarak. Bu sebeple çocukların yükü, evin yükü ve alışveriş derken her yük bende. Okul masrafları çok arttı. Beslenme, yol ücreti ve okul aidatı derken çok zorlanıyoruz. Bu yıl fiyatlar geçen yıla oranla inanılmaz pahalı.

Mamak’ta yaşayan Cansu: Eskisi gibi hazırlıklarımız olmuyor; çünkü her gelen yıl giden yılı aratıyor. Eskiden evimizde bolluk oluyordu, dolaplarımızı gıda ile donatırdık, bir ayı rahatça geçirirdik. Artık böyle bir imkan yok. Her şeye zam geldi ve fiyatlar yükseldi. Ben Mamak’ta esnafım; dükkanın giderlerini bile karşılamakta zorlanıyorum. Artık hayat şartları çok zor bizim için. Eskisi gibi alışverişe de gitmiyorum. Her şeyden az az alıyorum.

Mamak’tan bir yurttaş: Geçen yıl kurduğum sofrayı bu yıl kuramıyorum. Fiyatlar her geçen gün artıyor, ben çocuklarıma meyve alamıyorum, arttırıp pazara gidecek parayı bulamıyorum. Kısaca istediğimiz gıdayı alıp yemeyeli uzun zaman oldu.