2 Mart 2025 04:38
/
Güncelleme: 07:47

Kim özgür?

23 gazeteci gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu. Gazeteciler özgürlüklerinden mahrum bir hayat sürmek durumunda kalırken toplumun diğer kesimleri de yavaş yavaş demokratik haklarını kaybetti.

Kim özgür?

Fotoğraf: Özcan Yaman/Evrensel

Gökhan Durmuş
ev.gokhandur@gmail.com


Türkiye, AKP’nin iktidarda olduğu 22 yılın 18’inde ülkede basın özgürlüğü olup olmadığını tartışıp durdu. 2008’de başlayan gazeteci tutuklamaları yıllar içerisinde hem tutuklama hem yargılama hem gözaltılarla devam etti.

Türkiye Gazeteciler Sendikasının dava dosyalarını inceleyerek tespit ettiği 23 gazeteci şu anda gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Yazdıkları, söyledikleri nedeniyle gazeteciler özgürlüklerinden mahrum bir hayat sürmek durumunda kalırken, toplumun diğer kesimleri de yavaş yavaş demokratik haklarını kaybetti.

Yıllar içerisinde gazeteciler üzerindeki baskıların arttığı, medyanın bir dönüşüm içerisine girdiği dönemlerde sessiz kalan, basın özgürlüğünü sadece gazetecilerin sorunuymuş gibi gören toplumun tüm kesimleri bugün geldiğimiz kutuplaşmış bir ülke ikliminde gazetecileri sorgular hale geldi.

“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” atasözünü bugünler için söylemişler belli ki. Toplumun haber alma hakkına sahip çıkmaması, gazetecilerin basın meslek örgütlerinin, basın özgürlüğü mücadelesinde yalnız bırakılması geldiğimiz noktanın baş mimarı oldu.

İktidarın her siyasi hamlesi öncesinde gazeteciler tutuklanır, iktidarla ilişkili kişilerin yolsuzluk dosyalarında adları geçmesi durumunda gazeteciler tutuklanır, iktidarın yanlış politikalarının su yüzüne çıkması durumunda gazeteciler tutuklanır hale geldi.

Gerçeklere savaş açmış bir iktidarın olduğu ülkede elbette basın özgürlüğünden bahsetmek mümkün değil. Peki medya, gazeteciler özgür değil de toplumun diğer kesimleri özgür mü? Gazetecilerin özgür olmadığı bir ortam toplumun diğer kesimlerinin özgürlüğünü nasıl etkiliyor?

Siyasetçi özgür mü?

HDP Eski Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, 8 yılı aşkın zamandır tutuklu. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklu. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklu. Seçimle gelmiş belediye başkanlarından, çeşitli siyasi partilerin yöneticilerine kadar yüzlerce siyasetçi cezaevlerinde. Doğayı korumak isteyen çevreciler tutuklandı.

Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman, Mine Özerden yıllar süren gezi davasıyla tutuklandı. Yine Gezi davasından tutuklanan Can Atalay milletvekili seçilmesine rağmen hâlâ özgürlüğüne kavuşabilmiş değil. Yine Gezi direnişi nedeniyle yapımcı Ayşe Barım yıllar sonra tutuklandı.

Emek özgür mü?

Üyelerinin haklarını korumak için eylem örgütleyen BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen tutuklu. İnsanca yaşamak ve çalışmak isteyen Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Sitesindeki tekstil işçileri de başkanları ile birlikte tutuklu aslında.

Özelleştirmeye karşı aylardır mücadele eden Çayırhan Maden işçileri ile Çayırhan Termik Santrali işçileri de yeniden iş yerlerine kapanacak. Daha iyi bir gelecek ve iş güvencesi için yerin metrelerce altındaki maden işçisi de tutuklu.

Sendikal hakları için mücadele eden, greve çıkan Temel Conta, Sunel Tütün işçileri anayasal haklarını ne kadar özgürce kullanabiliyor?

Sabahın 04.00’ünde kalkıp dondurucu kış günlerinde Et Balık Kurumu önünde yarım kilo eti daha ucuza almak için saatlerce kuyruk bekleyen emekliler tutuklu değil mi sizce?

Sadece kasım ayında 55 ile 79 yaş aralığında çalışmak zorunda kalan 13 emekli iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken özgür müydüler?

Hemen her gün cinayete kurban giden, şiddete uğrayan kadınlar ne kadar özgür bu ülkede?

Türkiye’de sadece basın ve ifade özgürlüğü değil insanca yaşam hakkı, hukukun bağımsızlığı, demokrasi kaybetti. Ve bu özgürlükleri yeniden kazanacak olan da ortak mücadeledir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et