Özelleştirme ihalesinde zaman daralıyor

Damla Kırmızıtaş

damlakirmizitas@gmail.com

Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağının özelleştirilme ihalesine az bir süre kaldı. İşçiler “Hâlâ kazabiliriz” derken sendikalara eylem planı çağrısında bulunuyor.

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağının özelleştirilmesine karşı çıkan maden işçileri, 27 Şubat’ta madene yürüyüş başlatmış, yürüyüş jandarma tarafından engellenmeye çalışılmıştı. Maden sahası önünde T. Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul yaptığı açıklama ardından fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı.

Sendikacılar Akçul’un fenalaşmasını gerekçe göstererek başlatılan eylemi durdurma kararı aldı. Maden işçileri çalışmaya devam ederken maden girişinin önüne sendika tarafından çadırlar konuldu.  İşçiler, hükümetin 4 Mart’ta yapacağı özelleştirme ihalesine az bir süre kalmasına karşı sendikacılardan eylem planı yapmasını bekliyor.

Çayırhan’da görüştüğümüz işçiler yaptıkları yürüyüşleri değerlendirdi. Bir maden işçisi, “İlk başta durulmasaydı, Ankara’ya gidilseydi çok şey değişirdi. Tazminatınızı alın diyecekler, iş bulun diyecekler. O zaman ne olacak? Şurada işçi bir ay maaş alamasın bakkal bile kapenk açamaz burada. Herkesi etkiliyor. Bunları düşünmüyorlar tabii” diyerek tepki gösterdi.

Kiaş ile sözleşme imzalandı

Kömür İşletmeleri AŞ (Kiaş) ile geçen hafta sözleşmenin yapıldığını anlatan işçi şöyle devam etti: “İki asgari ücrete ek biraz da iyileştirilmiş yan hak var. En düşük maaş alan kişiye de artı 1000 lira zam yaptılar. Neden anlaşıyorsun? İşte şimdi çıkar milleti yürüyüşe. 4 gün ikramiye verdiler sadece. Bu maaş da kime yetecek? 16 saat çalıştırdılar yürüyüşten sonra da” dedi.

‘İşçiyle karar alın’

Geçtiğimiz gün baştılan eylemin işçilere gece haber verildiğini söyleyen başka bir maden işçisi, “Böyle önemli bir zamanda bu plan önceden yapılır. Birkaç gün önceden de haber verilir, hazırlık yapılır. Burada birliğiz yani. Toplanıp, karar alırsın bizimle birlikte. Zaten eylem de 2 saat sürdü. Sendika Başkanı rahatsızlanınca ara verildi. Başkan rahatsızlandı diye eylem iptal edilmez. Bir yerlerden de haber gelmiştir. Diğerleri de bunu öne sürdü” dedi.

Eylemlerden sonra üretim baskısı arttı

Ankara yürüyüşüne çalıştığı için katılamadığını anlatan bir başka maden işçisi de “Yüründü, sonra da geri dönüldü. Eylemler burada hemen devam etmeliydi. Zaten Ankara’da muhatap da çıkmadı karşımıza. Kendi kendilerine açıklama yaptılar, döndüler. Bu özelleştirme farklı. Sadece madeni özelleştirmiyorsun, Çayırhan’ın hepsi özelleştirilecek neredeyse. Bu kadar önemli bu iş. En baştan iş yavaşlatılacaktı. Süresiz de eylem yapılacaktı. O zaman bir şeyler olurdu. Şimdi kaç gün kaldı 4 Mart’a? Geri adım atmayacaktık. Oldubittiye getiriyorlar şimdi. Süreç danışıklı dövüşe benzedi. Ama hiçbir şey bitmedi. Hâlâ kazanabiliriz” dedi.

Başka bir maden işçisi, “Ankara yürüyüşü sonrasında üretim müdürü ‘Benim elimde üretim gücüm ve kömür stokum olmasa ben buna müsaade etmezdim’ dedi. Aba altından sopa gösterdi. Buraya kadar yapabilirsiniz dedi. Bundan sonra gelip çalışacaksınız dedi. Üretim baskısı da arttı. Çalışma saatleri de aynı şekilde” dedi.

‘Bir arada olmalıyız’

Sorunun ücret sorunu olmadığını anlatan işçi, “Buradan çıkıp başka bir madene girsek de buradakine yakın ücretler alacağız zaten. Biz Çayırhan satılmasın diyoruz. Bunun için çaba gösteriyoruz. Daha kararlı olmalıyız. Daha da çok mücadele vermeliyiz. 2014 grevinde arkadaşlarımız işten çıkarıldıklarında birlik olup onlar için bir şey yapamadık. Örgütlenebilseydik o zaman, şimdi başka bir durumda olacağımızı düşünüyorum. Dayanışmamız gerekiyor her durumda. Bir arada olmamız gerekiyor” dedi.