Öcalan'ın çağrısı | DEM Partili Hun: Devlete karşı güvensizlik var

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Tüm gruplar silah bıraksın, PKK'nın kendini feshetsin" çağrısının yankıları sürüyor. Çağrı üzerine PKK, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan etti ve "saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını" açıkladı.

Gelişmeleri Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'a değerlendiren DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, "Açıklama sırasında herkes metne odaklandı. Sırrı Süreyya Önder’in anekdotunu anlamadı. İlk etapta şok etkisi yarattı. Karşılıksız silah bırakma algısı oluştu" dedi.

Kürtlerde tedirginlik olduğunu söyleyen Hun, "Devlet ne kadar iknadır tedirginliği var. Şu anda Kürtler kaygı ile yaklaşıyor. Devlete karşı bir güvensizlik var. Tarihten dolayı. Konjonktür devleti bu noktaya getirdi. Sindire sindire olacak bir süreç" diye konuştu.

"Kaygı ile yaklaşan kitleye, demokratik siyaset yaptığımızı anlatacağız" diyen Hun, "Biz bunun gelişmesini ve devleti adım atmaya zorlamayı halk ile birlikte yapmalıyız. Bu barış talebini daha çok büyütmeliyiz. Demokratik ortam için devleti buna zorlamamız gerekiyor. Bu da sivil toplumun görevidir. Herkes bu sürece güç vermeli. Newroz sürecini iyi bir şekilde değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.

Öcalan'ın çağrısı

Abdullah Öcalan ile 27 Şubat'ta İmralı'da görüşen ve Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ile Faik Özgür Erol'dan oluşan heyet, Öcalan'ın çağrısını İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında açıkladı.

Öcalan, mesajında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" dedi.

Sırrı Süreyya Önder de Öcalan'ın İmralı'daki dört saatlik görüşmenin sonunda heyetle paylaştığı notu aktardı. Notta "Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" deniliyor. (Politika Servisi)