3 Mart 2025 10:44
/
Güncelleme: 14:04

Soma’da işçilerden dayanışma etkinliği: "Evrensel’in 30 yılı emekle yazıldı"

Soma'da Evrensel okurları ve Soma 301 Madenciler Derneği ortak etkinlik düzenledi. Emekli maden işçisi Bozbaş'ın yazıp yönettiği “Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri” oyunu Somalılarla buluştu.

Manisa - Evrensel’in Soma’daki okurları ile Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, emekli maden işçisi Fahri Bozbaş’ın yazıp yönettiği “Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri” oyunu izleyici ile buluştu.

Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri

Fotoğraf: Evrensel

Soma Belediye Düğün Salonunda oynanan oyuna çok sayıda Somalı işçi, emekçi ve madenci ailesi ile birlikte Emek Partisi (EMEP) Antep Milletvekili Sevda Karaca, Merkez Yöneticisi Gürsoy Turan, Manisa İl Başkanı Cemal Demir, Akhisar İlçe Başkanı Kazım Yıldız, Soma İlçe Başkanı Ercan Sönmez, Tüm Emekliler Sendikası Soma Temsilcisi Elif Söğüt Köse, Akhisar Alevi Kültür Derneği Yöneticisi Ekrem Ali Şahin, Soma Engelsiz Yaşam Derneği Temsilcisi Songül Öztürk, İYİ Parti Soma İlçe Başkanı Turan Keleş, Çiftçi-Sen Başkanı Ali Bülent Erdem, TKP Soma Temsilcisi Mehmet Horuz, Eğitim Sen Soma Şube Başkanı Ersin Koçak, Soma Makine Mühendisleri Odası Temsilcisi Şakir Bora, Bağımsız Maden İş Genel Başkanı Gökay Çakır, Sol Parti Soma İlçe Başkanı Duygu Balcı katıldı.

Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak’ın selamlaması ile başlayan etkinlikte konuşma yapan Milletvekili Sevda Karaca, Soma’da, bir işçi başkentinde Evrensel’le dayanışma için 301 Madenciler Derneği ile ortak etkinlik gerçekleştiriyor olmanın bile Evrensel’in işlevini ortaya koyduğunu ifade ederek, “Evrensel’in 30 yıllık tarihini işçiler alın terleriyle, kanlarıyla, neşeleriyle, gözyaşlarıyla ama her şeyden önemlisi dirençleriyle yazdılar, tıpkı burada hayatta kalmak için yaptıkları gibi” dedi.

"Evrensel’in tarihini işçiler dirençleriyle yazdı"

Soma'da Evrensel ile dayanışma etkinliği.

Fotoğraf: Evrensel

Sansüre, ekonomik yıkım politikalarına, iktidarın bütün basının üzerinde sallandırdığı hukuk sopasına rağmen Evrensel’i ayakta tutan şeyin birliktelik ve mücadele olduğunu ifade eden Karaca, “Bu memleketin ve bütün dünya işçi sınıfının birbiriyle kurduğu, kimsenin dokunamayacağı, kimsenin koparamayacağı bir bağ bulunuyor. Bu bağ, bugün Antep’te ekmekleri için direnen Başpınar işçilerinin mücadelesi ile burada yerin altında mücadele eden ve yerin üstünde başka bir mücadele vermek zorunda kalan maden işçilerinin arasındaki bağdır. Bu bağları koparmak için sermayenin iktidarla el ele vererek elindeki bütün olanakları kullandığını gayet iyi biliyoruz. Hukuku, baskıları, ekmek derdini kullanıyorlar ama bu bağı koparamıyorlar” dedi.

Maden işçilerinin topluca katledilmesinin üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlatan Karaca, “Bazı yıllarda Soma’da kaybettiğimiz canların kat kat üzerine çıkan işçi cinayetleri ile karşı karşıya kaldık. Katliamın ardından verilen mücadele sonucu bir iş güvenliği yönetmeliği çıkardılar, ‘Alın size bir parmak bal’ dediler ama patronlar istemiyor diye 11 yıldır tozlu raflarda bekletiyorlar” dedi.

Evrensel’i, direnen, varlık mücadelesi veren, kendi farkında olsun ya da olmasın bu mücadele ile geleceği kuran memleketin en ileri işçilerinin birbirine yazdığı mektup olarak tanımlayan Karaca, “Evrensel’e sahip çıkmanın, memleketin dört bir tarafında direnen işçilere sahip çıkmak olduğunu bilerek burada olduğunuz için bütün bir emek mücadelesinin tarihine bir çentik daha attığınız için öncelikle kendimizi bir alkışlayalım. Yeni bir ülke kurma, kazanma mücadelesinde her zaman yan yana olacağız. Memlekette artık tek bir işçinin bile çalışırken ölmeyeceği, burnunun bile kanamayacağı, esenlikle yaşayacağı, ekmeği için verdiği mücadele ellerimizde büyüyecek” dedi.

Ardından Fahri Bozbaş, yazıp yönettiği “Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri” oyununu sergiledi.

Karaca, Soma 301 Madenciler Derneğini ziyaret etti

Karaca, Soma’da 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneğini ziyaret etti. Ziyarette, 13 Mayıs 2014’te gerçekleşen Soma madenci katliamı ile ilgili olarak madeni denetleyen müfettişlere 10 yıl sonra açılan ve dördüncü duruşması geçen hafta görülen dava da değerlendirildi.

Karaca, 301 madencinin kaybından sonra verilen mücadelenin önemine değinerek, “Bu mücadele olmasaydı hızla üzerini örtecekleri bir süreç yaşatacaklardı. İyi ki varsınız, iyi ki bu mücadeleyi verenler var. Maden işçileri bugün memlekette, işçi sınıfına reva görülen bütün kötü çalışma koşullarının bir sembolü haline geldi. Ancak bir şey daha var: Bir tarafta yargılama adı altında ödüllendirme, diğer tarafta ise maden emekçilerinin ölümünden sonra gündeme gelen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin arttırılması için verilen mücadelede kazanılan haklar var” dedi.

Ankara’da Çayırhan maden işçilerinin özelleştirmeye karşı verdiği mücadeleye değinen Karaca, “Onlar da ‘Bizim sonumuz da Soma ve 301’ler gibi olmasın istiyoruz, o yüzden bu mücadeleyi veriyoruz’ diyorlar” dedi.

Katliam gibi yaşanan olaylarda yargılananların göstermelik kamu görevlileri olduğunu belirten Karaca, “Asıl sorumlular yargılanana kadar mücadele devam edecek iradesi önemli. Siz o iradeyi gösterdiğiniz için dava on yıl sonra da olsa açılmak durumunda kaldı. Süreçlerin asıl sorumluları yargılamak için işletilmediğini biliyoruz. Ama yine de o talepte ısrar etmek önemli. Kimin eli kanlıysa yargılanmasını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Soma’da gerçekten asıl sorumluların zamanında yargılanması mümkün olsaydı, bugün başka bir sürü iş cinayetini yaşamayacaktık” dedi.

"Zamanında yargılasalardı, sonrakiler yaşanmayacaktı"

Dernek Başkanı İsmail Çolak, mücadelelerinin adaletin sağlanması için olduğunu belirterek, “Maden işçileri bizim çocuklarımız gibi ölmesin, öldürülmesin. Gerekli önlemler alınsın, çıkarılan yasalar uygulansın. Ama görüyoruz ki patronlar için çalışan devlet, işçileri kaderine terk ediyor” dedi.

Dernek yönetiminden Gülsüm Çolak da madeni denetleyen müfettişlerin yargılandığı duruşmada hâkimin ailelere tekrar tekrar, ‘Talebiniz ne?​’ diye sorduğunu anlatarak, “Biz talebimizi o zaman da dile getirmiştik. Eğer zamanında yargılansalardı, Ermenek, Şirvan, Amasra faciaları yaşanmazdı. Bolu’da otel yangını olmazdı. Müfettişler işini düzgün yapsaydı, işçiler ölmezdi. Göstermelik yargılama ile meseleyi kapatmaya çalışıyorlar. Kabul etmiyoruz” dedi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et