3 Mart 2025 15:30
/
Güncelleme: 16:23

DEM Parti MYK toplantısı | Doğan: Devlet ve iktidar çağrı için gerekeni yapmalı

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından yol haritasını belirlemek için toplandı. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, devlet ve iktidarın çağrının muhatapları olduğunu söyledi.

DEM Parti MYK toplantısı | Doğan: Devlet ve iktidar çağrı için gerekeni yapmalı

Fotoğraf: Birkan Bulut/Evrensel

Ankara — DEM Parti dün tüm il eş başkanları ve Parti Meclisi (PM) üyeleriyle gerçekleştirdiği toplantının ardından bugün de Merkez Yürütme Kurulunu (MYK) topladı. Dünkü toplantıda Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve PKK'nin feshedilmesi çağrısına dair “yol haritası” çıkarıldı ve MYK'ye yetki verildi. Partinin Büklüm'de bulunan parti binasında yapılan MYK toplantısında yol haritasına son şekli veriliyor.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MYK toplantısına verilen arada basına açıklama yaptı. Doğan, Öcalan'ın çağrısının en hızlı şekilde hayata geçmesi için yapılması gerekenler konusunda hazır olduklarını belirtti. İktidar ve devletin de çağrının muhatabı olduğunu belirten Doğan, "Yasal çerçevelerle, somut adımlarla yanıt verilmesi gerekiyor ki endişeler ve riskler ortadan kalksın" diyerek Meclise çağrıda bulundu. 

Doğan, Devlet Bahçeli'nin Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk ile görüştüğünü de doğruladı. Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ı hastanede ziyaret ettiğini de teyit etti. Doğan, "Bu diyalog ve temas memnuniyet verici" dedi.

"Artık söylenen sözün gereklerini yapma zamanı"

Doğan, "Bu sürecin ilerletilmesi için tüm partilerin yaptıkları açıklamalar memnuniyet verici. Hayat, partimizin şu tespitini doğruladı: Kürt meselesinin Türkiye ile sınırlı bir mesele olmadığı bir kez daha görülmüş oldu. Yıllardır mücadele, müzakere ve demokratik siyaset kanallarının açılması için bedel ödüyoruz. Barışa açılan bu kapıda koşar adımla ilerlemek gerekiyor ki riskler ortadan kaldırılabilsin" dedi.

Bu açıklamanın muhatabının demokrasi, çözüm ve barıştan yana olan herkes olduğunu ifade eden Doğan, "Çağrının elbette bir muhatabı da iktidar ve devlettir. Kaçırılmaması gereken bir fırsat bu. Şimdi artık söylenen sözün gereklerini yapmanın tam da zamanı" diye konuştu.

PKK'nin de Öcalan'ın çağrısına olumlu yanıt verdiğine dikkat çeken Doğan, "Görmek istediğimiz Türkiye, savaşın kalıcı şekilde son bulduğu, hepimizin içine sinecek kalıcı bir barışın gerçekleştiği Türkiye'dir. Devlet ve iktidar, koşulları sağlamak için gerekeni yapmalı. Hız önemli, zamana yaymamak önemli" çağrısında bulundu.

"Yasal çerçevelerle, somut adımlarla yanıt verilmesi gerekiyor"

Parlamentonun üzerine düşen sorumluluğa da değinen Doğan, "İmralı heyeti de istişarelere parlamentodan başladı. Hak ve özgürlükler, adalet ve demokrasinin herkes için işlemesi… Bunun için yasal değişiklikler yapabilecek, süreci güvenceye alabilecek adımlar konusunda parlamentoya çağrıda bulunuyoruz. Birtakım yasal çerçevelerle, somut adımlarla yanıt verilmesi gerekiyor ki endişeler ve riskler ortadan kalksın" diye konuştu.

Daha kapılar açılmadan "Barışın ve çözümün olmazsa olmaz muhatabı Öcalan'dır" dediklerini hatırlatan Doğan, "Şimdi onlarca yıldır süren savaşın son bulmasını konuşuyoruz. Barışın kaybedeni yok, savaşın kazananı olmaz. Hepimizin yapabilecekleri var" dedi.

"Kapalı kapılar ardında acaba pazarlıklar mı oluyor, pazarlıkların konusu sistemi kalıcı hale getirmek mi, kandırılıyorlar mı" şeklindeki değerlendirmelere de değinen Doğan, "Bu ancak gönüllü körlük olabilir. Farklı bir pencereden bakalım, ezberleri bozalım" diye konuştu.

"Demirtaş-Bahçeli teması memnuniyet verici"

Selahattin Demirtaş'ın hastaneye getirildiği ve Devlet Bahçeli ile telefonda görüştüğü iddiasına dair soru üzerine Doğan, "Hem Ahmet Türk'ün Bahçeli ile telefon görüşmesinden bahsettiniz hem de Demirtaş'ın telefon görüşmesini sordunuz. Bu vesileyle Başak Demirtaş'a geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isterim. Partiler, liderler arası diyalog savunduğumuz şeyler. Bu diyalog ve temas memnuniyet verici. Hem Demirtaş ile hem Ahmet Türk ile görüşmeyi teyit ediyorum. İçeride olmaması gereken siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar, hasta mahpuslar hapiste. Yeni bir dönemden bahsediyorsak -ki biz buna inanıyoruz- bu yeni dönemi daha da kıymetlendirecek olan şey özgürce konuşabilmeleridir" dedi.

Doğan, Demirtaş için "Babası vefat edince de görmeye gitmişti. Kullanılan hakkın özel bir izin gibi görülmemesi gerekir. Öcalan'ın videosunun paylaşılmasının da mevzuata aykırı olduğunu söyledi Sayın Bakan. Ancak bize de sordular dün Şırnak kongresinde. Her şey mevzuat değildir, olmamalıdır" dedi.

"Türkiye demokratik bir anayasaya layık bir ülke"

Doğan, demokratikleşme ve anayasa değişikliği konusundaki soruya da şu yanıtı verdi: "Demokratikleşme bizim için yeni bir kavram değil. Daha önceki çağrıları, kitapları, savunmalarıyla büyük bir tutarlılık söz konusu. Bugüne kadar kurulan siyasi partilere bakınca bu gelenek için demokrasinin çözümden ayrılamayacağını görmek mümkün. Türkiye nasıl demokratikleşir ve Kürt sorunu nasıl çözülür üzerine bizim programımız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı en kararlı mücadeleyi sürdüren ve en çok mağduru olan siyasi partiyiz biz. Biz geçmiş parlamenter sisteme karşı da eleştirileri olan bir partiyiz. Eğer dertlere çözüm olsa, muhalefet bloku güçlendirilmiş parlamenter sistemle yola çıkmazdı. Ancak sorunuzla ilgili bir gündem veya tartışma konusu yok. Sistem tartışması yapılamıyor ki Türkiye'de. Çok daraltılmış bir ifade özgürlüğü var. Biz bir darbe anayasasının bile uygulanmıyor oluşundan rahatsız olan bir partiyiz. Elbette Türkiye demokratik bir anayasaya layık bir ülke."

Öcalan'ın çağrısıyla herhangi bir fikir ayrılığı içinde olmadıklarını belirten Doğan, bugüne kadar "En kötü barış bile savaştan iyidir" dediklerini ama şimdi en iyi barışı getirmek için uğraştıklarını söyledi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et