3 Mart 2025 11:47
/
Güncelleme: 12:11

Botu batırılan mülteci, ifadelerini baskı altında verdiğini iddia etti

16 Ocak'ta batan bir mülteci botunun Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı bir gemi tarafından batırıldığı ve bottan kurtulan bir mültecinin, ifadelerini baskı altında verdiği iddia edildi.

Botu batırılan mülteci, ifadelerini baskı altında verdiğini iddia etti

Fotoğraf: MA

Ege açıklarında 16 Ocak'ta Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı gemi tarafından batırıldığı iddia edilen bottan kurtulan M.S. adlı mülteci, Sahil Güvenlik Karakolu'nda ifadelerini baskı altında verdiğini iddia etti. 

Sahil Güvenlik Komutanlığı, 17 Ocak'ta yaptığı açıklamada, 16 Ocak'ta Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bir lastik botun battığını duyurmuş, olayda 4'ü çocuk 7 mültecinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Sahil Güvenlik Komutanlığı açıklamasında, "Dur" ihtarına uyulmadığı ileri sürerek, mültecilerin "kaçmaya çalıştığını ve botun bu sebeple battığını" iddia etmişti. 

MA muhabiri Ceylan Şahinli'nin haberine göre, bottan sağ kurtulanlardan M.S. (19) isimli mülteci de botun sahil güvenlik tarafından batırıldığını iddia etti. 2 kardeşi, annesi, teyzesi, eniştesi ve 4 kuzeniyle bota birlikte bindiklerini ifade eden M.S., "Işıkları kapalı bir gemi yanımıza geliyordu. İlk başta gelen gemiyi ticari gemi zannettik. Çünkü daha önce böyle büyük bir gemi görmemiştik. Çok yaklaştığı zaman birden önümüze geçerek çok büyük bir dalga yarattı. O zaman sahil güvenliğe ait olduğu anladık" dedi. 

M.S., "Sahil Güvenliğin gemisi büyüktü. Bize çok sonra yaklaştı. Teyzemleri, kuzenlerimi sudan çıkarıp gemiye götürdük. Çok perişan bir haldeydiler. Sonra bir kaç gemi geldi ve kayıp olanları aradı. Sonra o perişan halimizle bizi ifade vermek için Sahil Güvenliğe götürdüler. Bizi orada odaya kilitlediler. Bir baba eşini ve çocuğunu kaybettiğini öğrenince mecburen Afganistan'a geri döndü. Ben de eniştem ve kuzenimi kaybettim" şeklinde konuştu. 

Geçici koruma statülerinin iptal edildiğini söyleyen M.S., ifade işlemlerinde Sahil Güvenliğin "Niye kaçtınız?" gibi sorular sorduğunu aktardı ve ekledi: "Biz 2019'da Afganistan'dan buraya geldik. Bizim çalışma iznimiz yok. Ben mesela Türkiye'den mezun oldum, ama buna rağmen çalışma iznim yok. Burada iş bulamıyordum. Çalışma iznimiz olmadığı zaman bize çok büyük cezalar yazıyorlardı. Sigortamız yatmıyordu. Burada bazıları yabancılara ev vermiyor. Ev kiralarını yüksek söylüyorlar. Bu sorunlardan dolayı gitmek istediğimizi söyledik. Oraya götürülürken tüm eşyalarımıza el konuldu. İfade işlemleri 10 dakikadan uzun sürmüyordu. Biz bunları söyledikçe orada ifadeyi alanlar, 'Siz yalan söylüyorsunuz. Burada böyle şeyler yaşanmıyor. Siz dalga yüzünden değil, kendiniz suya düştünüz' dediler. İfade işlemleri boyunca baskı altındaydık. Ama ben yine de ifademde direttim. Çünkü bizim botumuzda hiç sıkıntı yoktu. Sorunsuz gitmiştik. Onlar su atmayana kadar da bir sıkıntı yaşamamıştık." (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et