Sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı: T.T.L. Tütün işçileri greve çıktı
İzmir Torbalı’da bulunan Tekgıda-İş’in yetkili sendika olduğu T.T.L. Tütün Fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler greve çıktı.
İzmir — Torbalı’da kurulu bulunan T.T.L. Tütün Fabrikasında çalışan Tekgıda-İş üyesi işçiler, 17.dönem toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin ücret maddelerinde yaşanan uyuşmazlık nedeniyle greve çıktı. Bugün (3 Mart) saat 07.00 itibariyle greve çıkan işçiler, fabrika önünde kitlesel basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Tekgıda-İş Sendikası İzmir Şube yönetimleri, Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, direnişteki Digel Tekstil işçileri ve Teksif Sendikası yönetimi, Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar ve EMEP Torbalı İlçe Örgütü katıldı.
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
“Sesimizi duymazsanız üç fabrikanın işçileri birleşir”
Grev alanında konuşan Türk-İş 3.Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, İzmir’in farklı yerlerinde ve sektörlerinde grevde olan ve direnen Temel Conta, Digel Tekstil, Sunel Tütün ve OTP işçilerinin selamını getirdiğini belirterek sözlerine başlarken, “Öyle görünüyor ki bu sektörde işletme sahipleri bir araya gelmiş. Eğer onlar buluştuysa, biz daha büyük meydanlarda, daha büyük kitlelerle buluşuruz. Unutmayın, biz Türk-İş’iz, biz emekçi arkadaşlarız. Fabrika yönetimlerine sesleniyorum, elimiz havadadır. Bu iş masada bitsin istiyoruz. Ancak sesimizi duymazsanız, üç fabrika birleşir, sesimizin çıktığını yere kadar bağırırız” diye konuştu.
Bir fabrika müdürünün işçilere, “O koyunlar grev falan yapamaz” dediğini aktaran, bu sözlere tepki gösteren Çakmak, “İşte bakın buradayız. Buradan sesleniyorum: Bu acı dilinizden vazgeçin. Yarın tezgâhların başında hep birlikte çalışacağız, beraber üreteceğiz, bu fabrikayı birlikte yaşatacağız. O dilinizdeki öfkeyi, kini geri çekin! Grevdeki hiçbir arkadaşımıza zarar gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Eğer birimize zarar gelirse, bunun bedeli ağır olur” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
“İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyoruz”
Ardından konuşan Tekgıda-İş Sendikası Genel Teşkilatlanma Sekreteri Kemal Köse, İzmir’de yaşam maliyetinin giderek arttığını vurgulayarak, “İzmir’in en ücra köşesinde bile kiraların 15 bin liradan başladığı bir dönemde bizleri asla 23-24 bin lira maaşa mahkûm edemezsiniz. Çarşı pazar yanıyor, peynirin kilosu 600-700 lira, kıymanın kilosu 700-800 lira olmuş. Hayat her geçen gün daha da zorlaşıyor. Biz tek bir şey talep ediyoruz: İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Burada çalışan işçilerin çocukları okula gidiyor. Sabah çocuğunu okula gönderirken cebine bir simit, bir ayran parası koyabilmeyi istiyoruz. Bu, en temel hakkımız” diye konuştu.
“Ücretler açlık sınırının altına düşmüştür”
Son olarak sendika ve işçiler adına basın metnini okuyan Tekgıda-İş Sendikası 7 No’lu Şube Başkanı Ömer Atabey, 17’nci dönem TİS görüşmelerinde haklı taleplerin sonuçsuz kaldığını belirterek, “Ülkemizde Pandemi ile birlikte başlayan ekonomik kriz devam etmektedir. Çalışanlarımızın şu an almış oldukları ücret açlık sınırının altına düşmüştür. Tek-gıda İş Sendikası olarak çalışanlarımızın hak ve menfaatlerini korumak aynı zamanda adil çalışma koşullarını sağlamak asli görevimizdir. Yapmış olduğumuz görüşmelerde taleplerimiz yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlerimizin iyileştirilmesi ve insanca yaşayabileceğimiz bir ücret aynı zamanda sosyal haklarımızın geliştirilmesi noktasında çözüm odaklı yaklaşımlarımız sonuçsuz kalmıştır” diye konuştu.
Grevin bir araç olduğunu kaydeden Atabey, “6356 sayılı sendikalar kanununun bize tanımış olduğu grev hakkımızı kullanarak bugün grevimizi başlatmış bulunuyoruz. Umuyoruz en kısa sürede haklı taleplerimiz işverenlerimiz tarafından olumlu karşılanır ve bu grevi iş barışını bozmadan iki tarafında mutlu olacağı bir noktada bitiririz” dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et