Eğitim Sen: Eğitimde kamusal sorumluluk esas olmalı
Eğitim Sen’den "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var-İyilikte Yarışan Sınıflar” projesine ilişkin açıklama: “Eğitim hakkı kumbara dolaştırılarak güvence altına alınamaz.”

İmzalanan protokolden alınan ekran görüntüsü
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve İHH İnsani Yardım Vakfı arasında imzalanan bir protokol ile gündeme gelen "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var-İyilikte Yarışan Sınıflar" projesi kapsamında okullarda yeniden kumbara dağıtıldığını duyuran Eğitim Sen, projenin okul öncesi eğitim kurumları, ilkokul, ortaokul, lise ve özel okullardaki öğrencilere yönelik olarak hayata geçirildiğini belirtti. “Yetim ve ihtiyaç sahibi çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması”nın hedeflendiği belirtilen projeye tepki gösteren Eğitim Sen, “Eğitimde hayırseverlik değil, kamusal sorumluluk esas olmalıdır” dedi.
“Kamusal eğitimin temel ilkeleriyle bağdaşmıyor”
“Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var-İyilikte Yarışan Sınıflar” projesi ilk bakışta dayanışma ve iyilik kavramlarını öne çıkarıyor gibi görünse de eğitim politikaları ve pedagojik ilkeler açısından ciddi sorunlar barındırdığı belirtilen açıklamada, “Bu tür projeler kamusal eğitimin temel ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi, çocuk hakları ve pedagojik etik açısından önemli sorunları beraberinde getirmektedir. Şöyle ki, proje ile çocukları ve velileri bir nevi hayırseverlik yarışına sokarak, kamusal eğitimin asli sorumluluğunu göz ardı eden bir anlayışı yaygınlaştırmaktadır. Devletin, sosyal politikalarla çözüme kavuşturması gereken bir sorunun, ‘gönüllülük’ adı altında velilere ve öğrencilere devredilmesi doğru değildir” denildi.
“Hesap kim tarafından açılacak ve denetlenecek?”
Proje metninde “Toplanan bağış miktarı ilgili çocuğun adına açılan banka hesabına aktarılacaktır” ifadesinin yer aldığı aktarılan açıklamada, “Bu hesap kim tarafından açılacak? Süreç kim tarafından denetlenecek? Toplanan paraların gerçekten ihtiyacı olan çocuğa ulaştığının garantisi var mı? Çocukların kişisel bilgilerinin paylaşılması, gizlilik ihlaline yol açmaz mı? MEB’in öncelikli olarak bu sorulara yanıt vermesi gerekmektedir” sorularına yer verildi.
“Dini veya ideolojik bir bakış açısı yerleştirmeye çalışılmakta”
Bu tür projelerin “eğitimin dinselleştirilmesine” hizmet ettiği vurgulanan açıklamada, “‘Yetim kardeş’ vurgusu, bir hayır anlayışını çocuklara aşılamak için kullanılmakta ve eğitim sistemine dini veya ideolojik bir bakış açısı yerleştirmeye çalışmaktadır. Eğitimin laik, bilimsel ve kamusal bir anlayışla yürütülmesi gerekirken, bu tür projelerin dini referanslarla ‘hayırseverlik’ ekseninde eğitim sistemine entegre edilmesi kabul edilemez” denildi.
“Eğitim hakkı kumbaralarla değil, sosyal politikalarla güvence altına alınmalı”
Eğitim Sen son olarak açıklamasında şunları kaydetti: “Yetim veya dezavantajlı çocukların eğitim hakkı, sınıflarda kumbara dolaştırarak değil, kamusal sosyal politikalarla güvence altına alınmalıdır. Devletin ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın görevi, tüm çocukların eşit şartlarda eğitim alması için tedbirler almak, onların eğitimi için gerekli kaynakları sağlamak ve çocukları yardım nesnesi haline getirmemektir. Eğitim Sen olarak, eğitim sisteminin bu tür ‘hayırseverlik projeleriyle’ değil, kamusal, bilimsel ve laik politikalarla yönetilmesini savunuyoruz.” (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et