3 Mart 2025 20:22
/
Güncelleme: 21:14

Erdoğan, "Büyükelçiler ile İftar" programında konuştu: AB'ye üyelik süreci stratejik önceliğimiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Büyükelçiler ile İftar" programında açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Erdoğan "Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olarak, Avrupa Birliğine üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz" dedi.

"Türkiye'nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa'nın küresel aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkansız hale geliyor" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açık söylemek gerekirse, Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez" şeklinde konuştu.

Dış politikaya ilişkin çeşitli mesajlar veren Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinerek müzakerelere ev sahipliği yapma rolüne ilişkin açıklamasını yeniledi, "Tek masumun ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dahil her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"Bölgesel güç" iddiası ve söylemlerine başvurmaya devam eden Erdoğan, "BMGK'da veto yetkisine sahip bir İslam ülkesinin bulunması, ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur" dedi..

ABD destekli cihatçı HTŞ örgütünün yönetimi ele geçirdiği Suryie'ye desteklerini sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, ticaret savaşları, kural ve hukuk temelli uluslararası sistemi çıkmaza sürüklüyor. Güven azaldıkça tedirginlik artmakta ve 'her koyun kendi bacağından asılır' anlayışı yayılmakta, orman kanunları öne çıkmaktadır. Kelimenin tam anlamıyla altta kalanın canının çıktığı daha adaletsiz daha acımasız uluslararası bir gerçeklik inşa ediliyor. Önüne geçilmezse bunun varılacağı yer, siyasi ve askeri patlamalar olacaktır. Bunun işaretleri görülmeye başlamıştır."

"BMGK'de veto yetkisine sahip İslam ülkesinin bulunması zorunluluk"

"Dünya nüfusun 4'te birini oluşturan Müslümanların artık karar alma süreçlerinde hak ettikleri şekilde temsil edilmesi gerekiyor. BMGK'da veto yetkisine sahip bir İslam ülkesinin bulunması, ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Bu değişim dalgasına direnildikçe sorunlarımızın hem sayısı hem da ölçeği büyümeye devam edecektir. Bizim gerçekleri açık yüreklilikle dillendirmemizin, kimi dostlarımızı memnun etmediği bilincindeyiz. Ama biz 'dost acı söyler' prensibine yürekten inanan bir ülkeyiz. Krizlerle çevrili coğrafyada enerji güvenliği, terörle mücadele ve gıda güvenliği konusunda kritik roller üstleniyoruz."

"İsrail, bölgede istikrarsızlık üreterek, kendi güvenliğini sağlayamaz"

Filistin halkı bu Ramazan'ı da acıyla karşıladı. İsrail'in hukuk tanımaz şımarık tavırlarıyla ateşkes umutlarının solmaya başladığını görüyoruz. Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kan, çatışma ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin, tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz. Tek masumun ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dahil her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum. Netanyahu hükümeti zaten istismar etmek için her yola başvuruyor. İsrailli bakanların, Batı Şeria'yı ilhak etme çağrıları yetmezmiş gibi bir de Mescid-i Aksa'yı hedef alan kışkırtmalarıyla İsrailli yetkililer ateşle oynamakladır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kırmızı çizgimiz olduğunu muhataplarımıza bir kez daha hatırlıyorum. 

İsrail, bölgede istikrarsızlık üreterek, kendi güvenliğini sağlayamaz. 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan İsrail de aradığı huzura kavuşamayacaktır. Filistin halkını destekleyeceğimiz gibi Kudüs'ün Haram- Şerif'in tarihi statüsüne riyaset edilmesinin de takipçisi olacağız.

"Suriye'ye her türlü desteği sağlıyoruz"

Suriye'de 8 Aralık'ta yeni dönem başladı. Toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini sağlamış farklı kimliklerin yan yana yaşadığı, tüm komşuları için güven ve istikrar kaynağı olan bir Suriye'nin inşası en büyük temennimizdir. Kendilerine gerekli her türlü desteği sağlıyoruz. Çatışmaların Suriye'ye maliyeti 1 milyon can kaybı ve 500 milyar dolara yaklaşan devası bir faturadır. Dünyadaki hemen hiçbir ülkenin böyle ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değildir. Hepimizin Suriye halkının ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına güçlü destek olması gerekiyor. Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin 1 asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden parçalanmasına, dizayn edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz."

Avrupa Birliği'ne üyelik süreci

"Ermenistan'la normalleşme sürecini ilerlettiğimiz gibi Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barışı tesis edecek anlaşmayı bekliyoruz. Doğu Akdeniz ve Ege'deki istikrar ortamının korunmasını arzu ediyoruz. Komşumuz Yunanistan'la karşılıklı adımlarla tesis ettiğimiz olumlu atmosferden yanayız. Ata yurdumuz Orta Asya'daki kardeş cumhuriyetlerle her alanda yakın ilişkilerimiz sürüyor. Uzaktaki gönül coğrafyamızda ilişkilerimizde Asya, Latin Amerika, Afrika politikalarımızın somut sonuçlarını alıyoruz. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Türkiye'nin yer almadığı Avrupa'nın küresel aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkansız hale geliyor. Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez.

Avrupalı dostlarımızın bu hakikatle yüzleşmesini, vizyoner bakış açısıyla tam üyelik sürecini ilerletmesini bekliyoruz. İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık milyonlarca Müslümanın yaşadığı Batılı ülkeleri zehirli sarmaşık misali sarmaktadır. Kutsal kitabımıza yönelik menfur saldırıların fikir özgürlüğü ile meşrulaştırılması asla kabul edilemez. Bu yıl devralacağımız İslam İşbirliği Teşkilatı Dış İşleri Bakanlığı Konseyi dönem başkanlığımızda İslam düşmanlığı ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Sizlerden önümüzdeki dönemde daha fazla dayanışma, daha samimi destek beklediğimizin altını bir kez daha çiziyorum. Antalya Diplomasi Forumu'nun 11-13 Nisan tarihleri arasında düzenleyeceğimiz toplantısını takip etmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum." (Politika Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et