İHD üyesi Nimet Tanrıkulu tahliye edildi
İHD kurucularından Nimet Tanrıkulu, hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Tanrıkulu 29 Kasım 2024 tarihinden beri tutuklu.

Fotoğraf: MA
İstanbul – Ankara’da 29 Kasım 2024 tarihinde tutuklanan İnsan Hakları Derneği (İHD) kurucu üyelerinden Nimet Tanrıkulu hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul Adliyesi'ndeki 24’ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı çok sayıda insan hakları savunucusu ve kadın örgütü temsilcisi takip etti.
Nimet Tanrıkulu, salonuna getirildiği sırada duruşmayı izleyenler tarafından uzun bir süre alkışlandı. Nimet Tanrıkulu, gözaltına alınırken hakarete maruz kaldığını dile getirerek, "Ankara TEM polislerine hukuku hatırlattım, ‘hukuk, adalet biziz’ minvalinde konuştular. Gözaltında parmak izlerim alınmasına ve fotoğraflarım çekilmesine rağmen bir polis sürekli fotoğrafımı çekti. Bence açık tanığı ikna etmek için bu fotolar çekiliyordu. Gözaltında istihbarattan iki bayan, bir erkek benimle görüşmek istediklerini söylediler. Ben konuşacak bir şey yok diyerek odadan çıktım" dedi.
40 yıldır insan hakları mücadelesi içinde olduğunu vurgulayan Nimet Tanrıkulu, "Bizler kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde, barış mücadelesi içinde var olduk. Bu bizi susturma çabasıdır. Suç yaratma çabasında olunması anlaşılır değil. İtirafçı hakkında hukuki haklarımı arayacağım. Tutuklamaya gerek bir şey yokken 3 aydır özgürlüğüm engellendi" diye kaydetti.
10 yıl önceki çalıştay suçlama konusu
Nimet Tanrıkulu, 2015 yılında kadın özgürlük çalıştayına katılması suçlama konusu yapıldığına işaret ederek, "Biz barış süreçlerinde kadınların olması gerektiğini düşünüyoruz. Söz konusu o toplantılara katıldım ve barışı önemsiyorum. Tüm taraflar için yaşam hakkı önemli diye düşünüyorum. Bunların 10 yıl sonra dava konusu edilmesi anlaşılır değil. Barış, demokratik siyaset konuşurken toplantının suç olarak gösterilmesi düşündürücü. Bir örgüte üye olsaydım bunu kabul ederdim yalan üzerine hayatımız yok. Sakine Cansız’ın cenazesine katıldığım ve Dersim’de baz sinyallerimin verildiği söyleniyor. Sakine Cansız, Fransa’da öldürüldü daha sonra topraklarına sırlandı. Sakine Cansız bir siyasetçiydi. Onun toprağa sırlanması, insanların katılmasının suç olarak gösterilmesi anlaşılır değil. Memleketimde baz sinyali verilmeside gayet normal. Ben mesela başka çeşitli ülkelerde gittim ama Irak ve Erbil’i öne çıkarıyorsunuz. Kerem Gökalp iftiracı. Açık tanık beni tanımaz, ben neden bu şahsa soruluyorum anlamış değilim. Polis teşkilatı ben suçlayacak delil için çabaladı. Kerem Gökalp’te zaten ‘ben görmedim bana bir şahıs gösterdi’ diyor. Soyut beyanla aylardır tutuklu bulunuyorum. Benim kim olduğum açık ortada insan hakları savunucusuyum, barış aktivistiyim, feministim. Bu mücadelemi sürdürüyorum, suç yaratmak doğru bir yaklaşım değil. Örgütüm insan hakları. Ortada suç yoktur" ifadelerini kullandı.
Savcı, tutukluluğun devamını istedi.
'Devlet 12 yıl sonra mı fark etti?'
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, "Yeni süreç yaşanırken önceki sürece dair yargılama yapılıyor. Nimet Tanrıkulu’nun var olma hali bir yargılama konusu yapılıyor. Kendi kimliği ile yaşama hakkı yargılama konusu yapılıyor. Nimet kendi sosyal medyasındaki paylaşımlar ifade özgürlüğü ile ilgili bunların suçlama konusu yapılması anlaşılır değil” diye belirtti.
"Devlet Nimet’in örgüt üyesi olduğunu 12 yıl sonra mı fark etti?" diye soran Erken Keskin, ifade ve örgütlenme hakkının ihlal edildiğini belirtti. Eren Keskin, "2015 yılında gerçekleştirilen çözüm sürecinde kadın özgürlük çalıştayı devlete bilgi verilerek yapılıyor. Bu çalıştayın suç olarak gösterildiği tek tutuklama yok. Suruç’taki yürüyüşe katıldığı söyleniyor, eğer Nimet katılsaydı söylerdi. Suruç’ta olduğunu ama başka bir iş için orada olduğunu ifade ediyor. Erbil ve Süleymaniye’ye gidişi var. Barzani ailesine yakın olan Feride Cemiloğlu’nun daveti üzerine gitmiş. Süleymeniye’de gazeteci Celal Başlangıç ile ilgili bir kitap evi açmayı düşünüyorlar. Giriş-çıkışlar bununla ilgili. Kerem Gökalp’in verdiği ifadelerden beraat etmiş çok sayıda insan var. DTK toplantıları suç olarak gösteriliyor. Yargıtay DTK toplantıları ile ilgili diyor ki 2012-2013 yıllarındaki toplantılara, çalıştaylara, konferanslara katılan kişiler örgüt üyesi iddiası taşıyamaz" diye konuştu.
Avukat Jiyan Tosun ise, “örgüt üyeliğine” dair delilin olmadığını vurgulayarak, “Nerede haksızlık varsa Nimet oradaydı. Nimet bir örgüt hiyearşisinde yer almadı” diye belirtti.
Tahliye kararı
Mahkeme Tanrıkulu hakkında tahliye kararı vererek duruşmayı 22 Nisan’a erteledi. (MA)
Evrensel'i Takip Et