5 Mart 2025 04:57
/
Güncelleme: 07:20

Çayırhan’ın tek yıllık geliri ihale teminatının en az 104 katı

Çayırhan özelleştirmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel Çayırhan'ın 3.5 günlük yarattığı değere denk.

Çayırhan’ın tek yıllık geliri ihale teminatının en az 104 katı

Fotoğraf: ANKA

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından Çayırhan Termik Santrali ve maden sahası satışında son teklifler alındı. ÖİB, Çayırhan ihalesinde ‘5 yıl boyunca asgari 2 bin 50 personel çalıştırma şartı’ getirdi. Özelleştirme gerçekleştirildiği takdirde yapılan düzenleme kapsamında, istihdam düzeyi mevcut işçi sayısının üzerine çıksa da halihazırda çalışan işçileri istihdam etme zorunluluğu bulunmuyor.

Çayırhan’ın satışında son teklif verme süresi doldu. Geçici teminat bedelinin 250 milyon lira olduğu ihalede yapılan teklifler belirsizliğini koruyor. Kamu ihalelerinde genel olarak geçici teminat bedeli, mal değerinin yüzde 10’u olarak hesaplanıyor. Ancak satış bedeli bu tutarın da üzerinde gerçekleşiyor.

2020 yılına kadar Ciner Holdinge ait şirketin kontrolünde olan Çayırhan Termik Santrali (ÇTES) ve maden sahasında ciddi miktarda elektrik ve kömür üretimi gerçekleştirildi. Sadece 2019 yılında ÇTES’te bugünkü piyasa değeri 8.7 milyar lira olan elektrik üretimi yapıldı. 2019 yılında ÇTES yüzde 80 kapasite kullanımı ile üretim yaparken, şirket kamuya tekrar geçmesinin ardından kapasite kullanımı yüzde 36’ya düşürüldü.

Çayırhan maden sahasında, 2019 yılında Ciner Holdingin yaptığı üretimin bugünkü piyasa değeri ise 17.5 milyar lirayı buluyor. 2019 yılında Ciner Holdingin 6 milyon ton üretim yaptığı saha kamu eline geçince üretim ile işçi sayısı düşürüldü ve üretim 3 milyon tona kadar geriledi.

Ciner Holdingin 2019’da bölgede yaptığı üretimin bugünkü toplam değeri ise 26.2 milyar lira. Bu tutar, Çayırhan ihale teminatının 104 katı kadar.

Kamulaştırıldıktan sonra modernize edildi, kapasite arttı

Santral, 2000 yılında Ciner Gruba 20 yıllığına devredilmiş ve 2020’de tekrar kamuya dönmüş durumda. 2020’den sonra maden ve termik santral kullanım ömürleri ekseninde modernize edilmiş ve kapasite artırımı için hazır durumda.

Çayırhan’da 3 bin işçi çalışıyordu

Çayırhan’da Ciner Holdinge ait Park Teknik yaklaşık 3 bin işçi ile üretim yapıyordu. Modernize edilerek kapasitesi artırılan santralde üretim kamu eliyle düşürüldü ve işçi sayısı azaltıldı.

İşçilerin grevini AKP yasaklamıştı

Özel sermaye yönetiminde Çayırhan işçileri çok sayıda hak gasbı ile karşı karşıya kaldı:

  • İşletmede, işçilerin grevi AKP hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandı.
    Yasak kararını tanımayan işçiler kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeden işten atıldı.
  • Bir işçi o dönem, “Köle gibi çalıştıklarını ama haklarını aradıklarında ise işten atıldıklarını” belirtti.
  • Termik santrallere filtre takılmasını erteleyen kanun değişikliği, 21 Kasım 2019 tarihinde AKP ve MHP oylarıyla kabul edilmiş, havayı kirleten 15 termik santrale baca filtresi takma zorunluluğu 2.5 yıl uzatılmıştı.

İşçilerin direnişi sürdü

Özelleştirmeye karşı direnen maden işçileri gazetemize konuştu. Bir maden işçisi, “Son şartnamede 2 bin 50 işçi çalışabilir ibaresi var. Santral ve maden bölümünde yani bizlerin hiç sosyal hakkı, sendikal haklarımız, ikramiye gibi şeyler koruma altına alınmamış. İşçi hakları koruma altına hiç alınmamış. Lojmanda bir yıl oturabilir diyor işten çıkan. Yani bana işten çık lojmanda bir yıl otur diyebilir ama resmen işçiyi işten çıkmaya lojmanda otur diyerek teşvik ediyorlar. Özelleştirme kötü bir şey, varlık satışı kötü bir şey. Bizler daha önce zaten özel şirkette çalıştık. Özelleştirmeyi, özel şirketi bilen kişileriz. Bu yüzden varlık satışına hayır diyoruz. 50 arkadaşımız aşağıda hâlâ direnişe devam ediyor. Maaş garantisi verilmemiş, aynı işçiler çalışabilir denmemiş. Sadece 2 bin 50 işçi çalışabilir demiş. Suriye’den mi gelecek, Rusya’dan mı gelecek ya da sizler çalışabilirsiniz dememiş. Santral ve madende çalışanlar da geliyor sivil toplum kuruluşları siyasi partiler desteğe geliyor. Bu desteği hep birlikte büyütmeliyiz” diye konuştu.

Bir başka maden işçisi, “Ne güvence verirlerse versinler. İster şu kadar kişiyi atmayacağım. İster lojmanda şu yıla kadar oturun desinler. Ben inanmıyorum kardeşim. Sen bizi düşünsen burayı alayım da kâr edeyim diye düşünmezsin. Buradaki vatandaşını düşünürsün. Kaç tane şirket adı geçiyor. Alacak şirketler çıkıp da böyle yapmayacağım dese kim inanır? Zaten dertleri biz olsak gelecek olanı da biliriz, ne yapacaklar burayı satın aldıklarında onu da biliriz. Onlar kazandıklarına bir sıfır daha eklemek istiyorlar bize de sıfırı gösteriyorlar. Bizim haklı mücadelemiz sürecek. Ne olursa olsun bu özelleştirme iptal edilecek. Başka yolu yok” dedi.

Başka bir maden işçisi de, “Bizler maden ve enerji işçileri olarak son dakikaya kadar direneceğiz. Duyduk ki 2 bin 50 kişi sabit çalışacakmış. Şöyle bir durum var. Mevcut işçi demiyor. Sabit sayı 2 bin 50 diyor. 6-7 ay sonra 2 bin 50 kişi getirip 2 bin 50 kişinin işine son verilmeyeceği yazmıyor. Lojmanlarda 1 sene daha otursunlar denilmiş. Bu ortamda lojmanlardaki arkadaşlar yeni ev bulmaya kalksalar 15-25 bin lira civarı kira verecekler. Maaşının yarısı. Özelleştirmeye hayır diyor, Tüm Türkiye’den destek bekliyoruz. Madenci yalnız olmadığını hissetmek istiyor. 6 Şubat depreminin kahramanı şimdinin unutulanı olmak istemiyoruz. Enerji, maden vatandır ve vatan satılmaz. Direndik, direnmeye devam edeceğiz. Devlet büyüklerinin sesimizi duymasını istiyoruz. Emek ekmektir, ekmeğimize dokunmayın diyoruz” dedi.

Bir enerji işçisi ise dayanışmanın büyütülmesi gerektiğine vurgu yaparak şöyle dedi: “Mesela ya Yıldızlar alsa burayı. Vay halimize gerçekten. Doruk Madencilik’te çalışan birçok arkadaş var. Aralıktan beri maaş falan aldıkları yok. Şimdi işe gitmiyorlar. Hepsi birbirinden beter bunların. Onun için bu özelleştirme iptal olmalı. Yoksa halimiz beter olacak” dedi. (Ekonomi Servisi)

Evrensel'i Takip Et