“Vadedilen ve parasını ödediğimiz evlerimize kavuşmak istiyoruz”

İzmir - İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi garantörlüğünde kurulan altı kentsel dönüşüm kooperatifinde yaşanan sürece ilişkin aktarımlarda bulunmak ve kooperatif mağdurlarının sesini duyurmak üzere Egemenlik Evi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada basın metnini İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği Sözcüsü Kadir Özkan okudu.

‘Belediye temsilcileri eski yönetimlerin zararını bize ödetmeye çalışıyor’

Mağdurlar olarak burada siyasi amaçlarla değil, yalnızca haklarını aramak ve seslerini duyurmak için toplandıklarını belirterek sözlerine başlayan Kadir Özkan, “Dönemin Belediye Başkanı Tunç Soyer ve dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun övgülerine ve garanti vermesine istinaden, Türkiye'nin 3. büyük şehrinin en büyük Kamu Kurumu olan İzmir Belediyesi'ne güvenerek bu kooperatiflere üye olduk ve inşaatları finanse ettik. Zaman içinde inşaatlarımızın akıbetini araştırırken birçok usulsüzlükle karşılaştık. Bunları mevcut Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay'a aktarmak ve çözüm bulmasını rica etmek istedik. Ancak aradan geçen 10 aylık süre içinde gördük ki Sayın Cemil Tugay yönetimindeki Büyükşehir Belediyesinin temsilcileri, süreci adeta tıkamakta ve kooperatiflerin eski yönetimlerinin yarattığı zararları üyelere ödetmeye çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

Artık yetkisiz yürütülen görüşmelere katılarak daha fazla zaman kaybetmek istemediklerini kaydeden Özkan, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, görsel ve yazılı basında her fırsatta üyelerin haklarını yasal faizi ile birlikte ödeyeceğini ifade etmesine rağmen bunu nasıl yapacağını açıklamayıp, bizlere karşı farklı tavır sergilemiştir. Kendisine çağrımız bu sorunu nasıl çözeceğini hukuksal dayanaklarıyla birlikte ve detayları ile açıklamasıdır. Zamanımız daha fazla harcanmadan; vaat edilen, paralarını ödediğimiz evlerimize bir an önce kavuşmak istiyoruz” dedi.

‘Bizim konutlarımızı bitirmeyen belediye, yeni projeyi hiç bitiremez’

İzBB Başkanı Cemil Tugay yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Menemen'de 3 bin 100 konutluk bir sosyal konut projesi yapacağını duyurduğunu hatırlatan Özkan, “Bizim inşaatlarımızın garantörü sizsiniz. 15 yıl önce başlattığınız ve kentsel dönüşümde finansör olarak kurduğunuz kooperatiflerin inşaatlarını yıllardır bitiremediniz. Bizim evlerimiz yarım yamalak dururken, yeni mağdurlar yaratmak için mi Menemen'de inşaat yapacaksınız? Vay size güvenip o projeye dahil olacaklara... Buradan tüm vatandaşlarımıza çağrımızdır: Belediye bizim konutları bitirmediyse, onları hiç bitiremez. Güvenmeyin” ifadelerini kullandı.

‘Siyasiler temize çıkana kadar görevden alınsın’

Kooperatif üyeleri arasında CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, iş insanı Serdar Deniz, İZSİAD Başkanı Hüseyin Cengiz, CHP Bakırköy İlçe Meclisi eski üyesi ve Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Özden Yerlikaya, CHP milletvekili yakını Erdal Şaroğlu’nun da yer aldığını kaydeden Özkan, “Gönül isterdi ki onlar da bizimle birlikte burada olsalardı. Ancak onlar mağdurdan ziyade mağduriyet yaşatanlar olduğu için olsa gerek burada bulunmaya sanırız cesaret edemiyorlar. Ne yazık ki bu isimlerden suça karıştığını düşündüğümüz, kooperatif yöneticiliği de yapmış olan CHP'nin Ankara İl Başkanı Ümit Erkol'u, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nu ve diğer CHP'li ya da iş insanı konumundaki bazı kişileri savcılığa şikâyet etmek zorunda kaldık. Hal böyleyken mevcut Büyükşehir Belediye Başkanının, suça karışmış her kim varsa CHP'li de olsa, onlara arka çıkmamasını talep ediyoruz. Hatta bu kişilerin adı temize çıkana kadar görevlerinden alınmasını Sayın Özgür Özel'den istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Soyguncuların hesap vermesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz’

Mağdurlar adına taleplerini sıralayan Özkan, şunları kaydetti:

• İzmir Büyükşehir Belediyesi sebep olduğu zararları maddi ya da ayni olarak İVEDİ ŞEKİLDE karşılamak zorundadır.
• İZBETON ile yapılan sözleşmelerdeki (belediyenin üstlendiği inşaat işleri, iş merkezi alanı ve benzeri) Kooperatifler lehine olan tüm maddeler gelecekte de korunmalıdır.
• İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, geçen ay basında açıkladığı üyelerin haklarını ödeyerek devralma işinin nasıl yapacağını, hukuksal dayanaklarıyla birlikte ve detayları ile açıklamalıdır.
• Hakkını devretmeyip evlerine kavuşmak isteyen üyelere piyasa fiyatlarına göre ve ödenen tutarları da göz önünde bulundurularak makul bir bedel önerilmeli ve ödemeleri vadeye yayılmalıdır.
• Sayın Cemil Tugay, Kooperatifzedeleri "işgalci” olarak tanımlamaktan derhal vazgeçmeli ve bu ifadelerinden dolayı Kooperatifzedelerden yine basın aracılığı ile özür dilemelidir.
• Toprak sahibi konumundaki vatandaşlarımızın sorunlarını çözebilmek, ancak Kooperatifzedelerin de sorunlarını çözmekle mümkündür. Sayın Cemil Tugay bu bilinçle hareket etmelidir.
• CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, biz kooperatifzedelerin ortaya çıkmasında rolü olan siyasileri derhal görevden uzaklaştırmalı ve bu sorumluluğa daha fazla ortak olmamalıdır.

Özkan, son olarak “soyguncuların ve vurguncuların tespit edilerek hesap vermesi, hakkımız olan evlerimize kavuşmamız için sonuna kadar mücadele edeceğimizi tüm halkımıza duyuruyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

‘İzBB Bakanlık raporuna rağmen inşaatları devam ettirdi’

Basın açıklaması akabinde konuşan Av. Nilgün Dağgeçen, 22 Temmuz itibarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İZBETON ile sözleşme yapan kooperatiflerin sözleşmelerini feshettiğini kaydederek, şu şekilde konuştu: “Son olarak, İmece Yaka ve Ege Şehir Planlama ile sözleşme imzalayan bir kooperatifin de sözleşmesi iptal edildi. Ancak burada başlangıçtaki fesih sebebi, inşaatların süresinde tamamlanmaması, eksik veya kusurlu yapılması değil. İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düzenlenen bir raporda, Sayıştay’ın da görüşüyle, İZBETON’un kooperatiflerle ihale yapmadan doğrudan sözleşme imzalamasının usulsüz olduğu belirtiliyor. Fakat bu rapor 2023 yılına ait. Yani o dönemde birçok kooperatif henüz temel bile atmamış, inşaatlara başlanmamış, ruhsatlar alınmamıştı. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın raporunu dikkate alarak inşaatları o dönemde durdursaydı, üyeler aidat ödemek zorunda kalmayacak ve bu kadar büyük mağduriyet yaşanmayacaktı. Ancak buna rağmen inşaatlar devam etti ve konu Temmuz 2023’te belediye meclisinde tartışıldı. Bazı meclis üyeleri inşaatların durdurulmasını ve sürecin kanuni zemine oturtulmasını talep etti, fakat dönemin belediye başkanı ve meclis üyeleri bunu reddetti.”

‘Yapılan ödemeler ile inşaat seviyeleri uyuşmuyor’

Üyelerin ikinci mağduriyetinin de yaptıkları ödemeler ile inşaat seviyesinin uyuşmaması olduğunu belirten Av.Dağgeçen, “Birçok müteahhit firma ile anlaşılmış ancak bu firmaların çoğunun müteahhitlik karnesi yok. Bir kısmı yeni kurulmuş ya da bu çapta bir inşaat yapabilecek yeterliliğe sahip değil. Üstelik bu firmalara, 2022 yılında daha inşaatlar başlamadan ve ruhsatlar alınmadan büyük miktarda avans ödemesi yapılmış. Bu avanslar yıllarca küçük miktarlarda hak edişlerden düşülmüş ve eskale edilmemiş. Pek çok kooperatifin iddiasına göre, ödenen tutar zamanında inşaatlara harcanmış olsaydı, bugün inşaat seviyelerinin en az yüzde 60-70 hatta yüzde 80 oranında tamamlanması gerekiyordu. Eğer inşaatlar yüzde 80 seviyesine ulaşsaydı, 4734 sayılı yasaya göre tamamlanmasına yasal olarak izin verilebilecekti. Sonuç olarak, binlerce insan ve ailesi mağdur durumda. Çevre Şehircilik Bakanlığı bir rapor hazırlamış olabilir, hukuken haklı da olabilirler, ancak manevi olarak haklı değiller. İzmir’de bu konu artık bir yara haline geldi. Burada sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi değil, İçişleri Bakanlığı ve hükümetin de devreye girerek bir çözüm üretmesi gerekiyor. Mağduriyetlerin önüne geçilmeli ve bir çözüm önerisiyle masaya oturulmalı” ifadelerini kullandı.

‘Dava açarsanız sonuçlarına katlanırsınız denildi’

Yaklaşık 8 aydır İzBB ve yetkilileriyle görüşmeye çalıştıkların kaydeden Av.Dağgeçen, “‘Siz gidin, 10 yıl mahkemelerde oyalanın, enflasyon artsın, paranız pul olsun’ mantığı ile hareket ediliyor. Hatta bir görüşmede, belediye genel sekreter yardımcısı bize ‘Biz işi çözmeye çalışıyoruz, eğer dava açarsanız sonuçlarına katlanırsınız’ dedi. Bu, son derece talihsiz bir açıklama. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bugünkü tavrı, ‘Bizim bu sözleşmelerle hiçbir ilgimiz yok’ şeklinde. O zaman, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden gelip burada açılış yaptı? Neden basına ‘Belediyenin garantörlüğünde, güvencesinde’ açıklamaları yapıldı? Tüm inşaat alanları İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON logoları ile donatıldı. İnsanlar sırf belediye yaptığı için buraya üye oldu. Ayrıca, üye olurken emlakçılara komisyon da ödendi, bu da ayrı bir konu” dedi. (Evrensel)