7 Mart 2025 04:40
/
Güncelleme: 11:16

Mehmet Türkmen neden tutuklu?

İşçi sınıfının sendikacısı olmakla, patronların istediği “makbul sendikacı” pozisyonunu üstlenmek. Bu tutum, sermayenin ve devletin sendikacılara karşı tutumunu da belirliyor.

Mehmet Türkmen neden tutuklu?

Fotoğraf: Evrensel

Andaç Aydın Arıduru
andacayidnariduru@gmail.com


İstanbul – Mehmet Türkmen, Başpınar OSB işçilerinin düşük ücretle, kölelik koşullarında çalıştırılmasına itiraz ettiği için tutuklu. ‘Çalışma hürriyetini engelleme’ ve ‘suç işlemeye tahrik’ iddiasıyla 19 gündür cezaevinde bulunan Türkmen hakkında ayrıca, eylemler sırasında yaptığı konuşma nedeniyle TCK’nin 301. maddesi kapsamında ‘Devletin kurum ve organlarını aşağılama’ ev hapsi ve adli kontrol uygulaması da bulunuyor. İşçilerden topladıkları aidatları kişisel olarak kullanan, yolsuzluk davalarıyla gündeme gelen sendika bürokratları ise ‘faaliyetlerini’ sürdürüyor.

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Başpınar OSB’de patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı birçok fabrikada başlayan eylemlerde günlerce işçilerle buluştu, işçileri birleşmeye, sendikalı olmaya, üretimden gelen güçlerini kullanmaya çağırdı.

Türkmen’in faaliyetleri savcılık tarafından “Çalışma hürriyetini engelleme” ve “suç işlemeye tahrik” olarak nitelendirildi. Türkmen 17 Şubat 2025’te tutuklandı ve 19 gündür cezaevinde. İşçileri birlik olmaya ve insanca bir yaşam mücadelesini yükseltmeye çağıran Türkmen’in tutukluluğu devam ederken yolsuzluklara karışan, akrabalarını sendika kadrolarında işe alan, sendikaların aidat gelirlerini kişisel harcamalarında kullanan, yetki almak için hediye çeki dağıtan sendikacılar ceza almadı, açılan soruşturmalar sonuçlanmadı, bazılarına soruşturma dahi açılmadı.

Kadrolarda akrabalar

2022 yılında sendikal yetki alabilmek için il sağlık müdürlerine, aile ve sosyal hizmetler il müdürlerine çeşitli mağazalardan hediye çekleri gönderen Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, gerçekleştirilen soruşturmada verdiği savunmada çeklerin rüşvet olmadığını savunarak “Daha önce de veriliyordu” demişti. Sert aynı dönemde sendikanın kendisine tahsis ettiği ‘DS’ plakalı lüks aracıyla gündeme gelmiş, damadı İlyas Şeker’i avukatı olarak işe almıştı. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın oğlunu danışmanı, Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız’ın kızını da özel kalem olarak işe aldığı iddia edilmişti.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın eniştesi Mustafa Taştekin de Hizmet-İş’te genel başkan danışmanı olarak çalışıyor. Taştekin daha öncesinde Hizmet-İş Kocaeli Şube Sekreteri Hamit Sevindik tarafından usulsüz harcamalar yaptığı, kişisel giderlerini sendikaya ödettiği iddiaları gündeme getirildi. Bu iddiaların gündeme gelmesi sonrası Sevindik, Başkan Taştekin’in kendisine, “Yuvanı yıkarım” diyerek şantaj yaptığını iddia etti, suç duyurusunda bulundu. Gebze Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama 2015 yılında sonuçlandı, Taştekin ‘şantaj’dan suçlu bulundu, cezası da 5 yıl ertelendi. Sevindik dava sonrası yaptığı açıklamada “Bunu kayınçosu Başkan Mahmut Aslan’a ilettik. Oralı olmadı” demişti.

"TİS’te seni rahatlatacağım"

Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci, 50 bin TL ücret aldığı 2019’da satın aldığı 1.8 milyon TL değerindeki araçla gündeme gelmişti. 2022 yılında tekrar sendika genel başkanlığına seçilen Değirmenci’nin sendika seçimlerini kazanmak için patronla anlaştığı, Sendika Uzmanı Adem Ünlü tarafından gündeme getirilmişti.

Sendikadaki yolsuzlukları CİMER üzerinden şikayet ettiği için işten atıldığını söyleyen ve sendika önünde güvenlikler tarafından darbedilen Özçelik-İş Teşkilatlanma Baş Uzmanı Adem Ünlü, “Bu süreçte bir çok yolsuzluklarına, usulsüzlüklerine, toplu sözleşmelerde işçileri nasıl sattıklarına bizzat şahit oldum” demişti. Ünlü, seçim döneminde Genel Başkanın Bilecik’te bulunan İstikamet Döküm fFabrikasının patronunu aradığını şöyle anlattı: “Genel Başkan, ‘Senin üç tane üst kurul delegen var. O delegelerin bana oy kullansınlar. Önümüzdeki toplu sözleşmede ben seni rahatlatacağım’ dedi. Patron da bu söz üzerine ‘Gerekirse kendi arabamla getiririm oy kullanmaya’ dedi” ifadeleriyle anlattı. Ünlü, Değirmenci’nin delegelere kendisine oy vermeleri için toplam 20 milyon TL civarında rüşvet teklif ettiğini de iddia etti.

THY Teknik AŞ’den gelen Genel Başkan Yardımcısı Aydın Baysal’ın, sendikanın yanı sıra THY Teknik AŞ’den de dört ay maaş aldığını belirten Ünlü, “Diğer haklarını almaya devam ediyor. Bunun makbuzları, belgeleri var. Şikayetçi olduk. En son bilirkişi raporunda aradan iki üç sene geçtikten sonra baktılar ceza alacaklar, Genel Başkan Yardımcısı Aydın Baysal, parayı şirkete geri yatırmış THY raporlarda bu da var. Suçunu kabul etmiş” dedi.

Aidatlar patrondan alınmadı

Öz İplik-İş’te de Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Kemal Sönmez, yolsuzluk iddialarını gündeme getirmişti. Sönmez’in verdiği ifadelerin ardından Öz İplik-İş Genel Başkanı Murat İnanç, Genel Sekreter Rafi Ay, Genel Mali Sekreter Engin Doğan ve kendisi hakkında soruşturmalar açıldı. Öz İplik-İş Eski Genel Başkanı Yusuf Engin’e istifa etmesi durumunda 100 bin lira verilmesi, bu yolsuzlukları mahkemeye taşıyan sendikacıların çeşitli yollarla susturulması, Sendika Başkanının çocuklarının düğün masraflarının sendikanın kasasından karşılanması, Gaziantep Şubeye bağlı Gürteks AŞ, Gür İplik Tekstil AŞ ve Boyer Tekstil Kimya AŞ’de toplu sözleşme olmasına rağmen sendikaya aidatın yatırılmaması, İstanbul’da bulunan Özak Tekstil’den bir yıl boyunca aidat alınmaması, herhangi bir hukuki işlem yapılmayarak sendikanın zarara uğratılması gibi iddialar gündeme gelmişti.

İşçilerin ev için ödediği paraya ne oldu?

Hak-İş’e bağlı Enerji İş Başkanı Mahmud Altunsoy ekim 2024’te, sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarda Hak-İş Konfederasyonun Başkanı Mahmut Arslan hakkında ‘yolsuzluk’ iddialarını ortaya atarak kimi sorular yöneltti.

S.S. Hakkent Konut Yapı Kooperatifinden 720 kişi için toplanan paranın akıbetini soran Altunsoy, kendisine herhangi bir zarar gelmesi durumunda, sorumluluğun Mahmut Arslan’da olduğunu belirtti. Altunsoy’un paylaşımlarına göre, Hak-İş, 2016’da Hakkent Yapı Kooperatifi için 720 üyeden 36 milyon 720 bin TL topladı, aradan 8 yıl geçmesine rağmen temel bile atmadı.

Altunsoy’un paylaşımlarının ardından Hak-İş, Enerji İş’in konfederasyona üyeliğini askıya aldı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Ekonomide sıkışan Erdoğan yönetimi; ABD Trump yönetimi ile Ukrayna konusundaki çelişkiyi fırsata çevirmek için Avrupa Birliği ile pazarlıkta. Hedefte Erdoğan iktidarının arkasındaki sermaye güçlerinin, yerli ve yabancı tekellerin iştahını kabartan AB’nin 800 milyar avroluk silahlanma pastası var. “Antiemperyalizm” diye pazarlanan bu adımlar emperyalistlere bağımlılığı daha da artıracak, fatura emekçilere çıkacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et