Ceza Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ne ifade ediyor?
“Genel ahlaka aykırılık” gibi muğlak ibarelerle LGBTİ hedefli başlayan zulmün kadınları da baskı altına alacağı aşikârdır.

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel
Baran
Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
İktidar baskıcı politikalarına bir yenisini ekleyerek yine azınlıkları hedef alıyor. Yeni yapılan düzenlemeyle LGBTİ bireylerin suçlu konumuna düşürülmesi hükümet tarafından gündem ediliyor. Her zaman olduğu gibi bir şeylerin kısıtlanmasını normalleştirmek adına en çok nefret toplayan bir grubun seçilmesi ise elbette hiçbir şekilde şaşırtıcı değil. Yasa tasarılarının ucu açık bırakılarak önce halkın nabzı sosyal medya aracılığıyla ölçülüyor, zira artık herhangi bir şekilde halkın nabzını sokakta yoklamak mümkün değil. Sokağa çıkılamayacak ya da toplu alanda konuşamayacak kadar kısıtlandık.
Yasanın içeriği diğer kesimleri de tehdit ediyor
Elbette bu yasa her şeyin ne başı ne de sonu olacak türden bir yasa. Bunun sebebine geldiğimizde de direkt olarak laik düzenin terkinin başladığı, sadece şer’i hukuklarda bulunan “genel ahlaka aykırı” ibaresinin geçtiğini görüyoruz. LGBTİ hedefli başlayan bu zulmün ve kısıtlamaların ilerlemesinin bir adım sonrası da kadınları vuracak, çünkü baskıyla sessizliğe mahkûm ettikleri diğer en önemli grup da ne yazık ki kadınlar. “Kıyafetlerin karşı cinse benzemesi” maddesi, bir noktada kadınların pantolon giymesine kadar giden maddelerin başlangıcı gibi gözüküyor. Amerika tarihindeki “müstehcenlik” görüşü gibi bu görüş de oldukça tartışmaya açık olacak, çünkü herhangi bir kıyafeti bir cinsiyete ait yapacak net bir unsur yok. Dönemin Amerika’sında “I know it when i see it” yani “Ben görünce bilirim” yaklaşımındaki görüşle hareket edilecek.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyle başlayan bu süreç, her alanda uygulanan sansürle birlikte LGBTİ bireylerin varlığını göz önünden kaldırmaya başladı. Şimdi ise bu durumu absürt maddeler ile yasallaştırmaya çalışıyorlar. LGBTİ bireyi olsun ya da olmasın her yerden insanlar bir olmalı ve bu gidişata dur diyebilmeli, zira felaket “ben geliyorum” diyor. Bu olayın sadece LGBTİ bireyleri ile sınırlı kalacağı sanrısına yenilmemeli, ilerleyen yasa tasarıları için de şimdiden, hep birlikte dur demeliyiz.
Evrensel'i Takip Et