7 Mart 2025 06:42

Öğrenciler kampüsümüzde alınan kararların neresinde?

Rektörlüğün dayattığı %66’lık zamma karşı, kolektif bir şekilde karar alabileceğimiz Anadolu Öğrenci Birliği’nde buluşalım.

Öğrenciler kampüsümüzde alınan kararların neresinde?

Fotoğraf: Pixabay

Sıla

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Hayat pahalılığı her geçen gün artarken, milyonlar bu pahalılık karşısında ezilirken öğrencilerin kıt kanaat geçinmeye çalıştığı bu koşullarda ülkedeki çoğu üniversite yeni döneme yeni zamlarla başladı. Böylece ekonomik krizin faturası günden güne öğrencilere kesilmeye başladı. Hatta üniversitemizin atanmış rektörü yapılan bu zammın duyurusunu yapmaya tenezzül bile etmedi.

Bir gece ansızın yapılan zam

Geçtiğimiz dönem yemekhanemizin QR kod, yemek niteliği ve fakültelerdeki hijyen malzeme eksikliği gibi öne çıkan sorunları sebebiyle başlattığımız kampanya ile 1500’e yakın dilekçeyi rektörlüğe teslim ettik. İmza toplama süreci sonunda arkadaşlarımızla birlikte bir araya gelerek sorunlarımızı merkeze alan etkinlikler düzenleyeceğimiz Anadolu Forum’u ve Anadolu Öğrenci Birliği’ni kurduk. Ortak taleplerimiz etrafında buluşup sıkıntılarımızı paylaşabileceğimiz kalıcı bir mekanizma ihtiyacımızın ilk adımını böylece atmış olduk. Gün geçtikçe ağırlaşan eğitim koşullarının karşısında tepkisiz kalmak imkânsız hale gelmişken böyle bir birliğin varlığı, öğrencileri karar alma sürecine dahil etmeyenlere karşı tepkimizi gösterebilmemiz açısından gerekli bir ihtiyaçtı. Böylece Anadolu Forum ve Anadolu Öğrenci Birliği adı altında buluşmalar yapıp sorunlarımızı tartıştık.

Yeni döneme başlarken, sömestr tatiline gidip geldiğimiz esnada yapılan zammı yemek rezervasyonu yapmaya çalışırken öğrendik. Anadolu Öğrenci Birliği olarak yapılan zamma karşı merkez yemekhane önünde tepki gösterdik. Sonrasında öğrencilerin birliğini nasıl yaygınlaştırabiliriz diyerek çalışmalara koyulduk. Bu noktada her öğrencinin gelip katılabileceği, kararlarımızı birlikte aldığımız kolektif bir birlik olarak bir buluşma düzenledik. Okulumuzun kulüp topluluklarıyla, fakültelerdeki öğrenci temsilcileriyle ve okulun diğer bileşenleriyle birlikte yemekhane önünde yapacağımız buluşmanın detaylarını konuştuk. Sonrasında merkez yemekhane önünde bir araya geleceğimizi, fakülte fakülte sorunlarımızı tartışacağımızı, karar süreçlerine neden öğrencilerin dahil edilmediğini soracağımızın duyurusunu yaptık. Bunun sonucunda bir araya geldiğimiz arkadaşlarımızla birlikte üniversite yönetiminin yemekhane ücretine yapılan %66’lık zammı geri çekmesi için eylem yaptık. Önce yemekhane zammı üzerine ve “resmi” ÖTK değil “fiili” ÖTK’yi nasıl kurabileceğimiz hakkında konuştuk. Sonrasında kalabalığın aldığı kararla birlikte basın açıklaması yaptık.

Biz de Anadolu Üniversitesi öğrencileri olarak diğer birçok üniversitenin mücadele ederek elde ettiği kazanımların bilincinde yola çıktık. Mesela, Boğaziçi öğrencileri sermayenin okullarına girmesine izin vermeyerek Espresso Lab ile bağlantılı olduğu iddia edilen Ethos Kafe’yi işgal etti.

Müşteri değil, öğrenciyiz!

Her dönem başı yapılan bu zamların; öğrencinin yaşam koşulları, burs-kredi miktarı gözetilmeden yapılıyorsa ne hesap edilerek yapıldı? Okulun öznesi olan öğrenciler bu kararın neresindeydi, herhangi birimize soruldu mu? Sermaye iktidarının ve atadığı rektörlerin öğrenci gençliği sürüklediği bu ağır koşullar ve saldırılar doğrudan eğitim hakkımıza yöneliktir.

Kendi üniversitelerimizde söz hakkı sahibi olmak için öğrencilerin kendi denetimindeki mekanizmaları kalıcılaştırmak büyük bir önem taşıyor. İktidar politikalarını sorgusuz sualsiz uygulayan kayyum rektörlere karşı öğrencilerin nitelikli ve ucuz yemek hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Bölüm bölüm, sınıf sınıf tüm arkadaşlarımızla yapılan saldırılara karşı bir araya gelmeyi, ortak taleplerimiz etrafında mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Sorunlarımızı yalnız başımıza çözemeyiz, gücümüz birliğimizden gelir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Ekonomide sıkışan Erdoğan yönetimi; ABD Trump yönetimi ile Ukrayna konusundaki çelişkiyi fırsata çevirmek için Avrupa Birliği ile pazarlıkta. Hedefte Erdoğan iktidarının arkasındaki sermaye güçlerinin, yerli ve yabancı tekellerin iştahını kabartan AB’nin 800 milyar avroluk silahlanma pastası var. “Antiemperyalizm” diye pazarlanan bu adımlar emperyalistlere bağımlılığı daha da artıracak, fatura emekçilere çıkacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et