Digel Tekstil direnişinde gençliğe düşen sorumluluk

Halil BESİM

Dokuz Eylül Üniversitesi

İzmir Gaziemir'de Digel Tekstil fabrikasındaki direniş, yalnızca o fabrikanın işçilerinin mücadelesi için değil, Türkiye’deki tüm işçilerin mücadelesi için kritik bir öneme sahip. Bugün, işçiler düşük maaşlar ve güvencesiz çalışma koşulları altında birleşerek haklarını savunuyorlar. Çünkü emeğin değeri, sadece o fabrikanın çalışanlarının değil, tüm işçi sınıfının ortak meselesidir.

Tekstil sektörü gibi yoğun emek gerektiren bir alanda, işçilerin karşılaştığı zorluklar her geçen gün artmakta. Digel tekstil işçileri, sadece kendi haklarını savunmakla kalmıyor; aynı zamanda tüm çalışma hayatının iyileştirilmesi, emeğin karşılığının alınması ve iş güvencesizliğine karşı güçlü bir duruş sergiliyorlar.

Direnişten öğreneceğimiz çok şey var!

Direnişin bir diğer ayağı da sendikal hakların korunma meselesi. Sendikal haklar, işçilerin kolektif bir şekilde haklarını savunabilmesi ve daha iyi çalışma koşullarına sahip olabilmesi için önemli. Ancak bu haklar, işçilerin çoğu zaman karşılaştığı yasaklarla ve baskılarla tehdit altında. Bu direniş, sendikal hareketlerin önemini, işçilerin yalnız olmadığını ve dayanışmanın gücünü gösteriyor.

Bugün, toplumun her kesimi, işçilerin mücadelesine katılmalı. Biz üniversite öğrencilerine de büyük bir sorumluluk düşüyor. Gençlerin bu direnişten öğrenecekleri, eşit bir toplumun temellerini atmak, sömürüsüz bir geleceği inşa etme yolunda atılacak önemli bir adım anlamına geliyor.