Mahkemenin taş ocağı kararını uygulamayan valilik hakkında suç duyurusu
Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu, Kocamehmetler Köyü'nde faaliyet yürüten taş ocaklarının mahkeme kararına rağmen faaliyetine izin veren idare hakkında suç duyurusunda bulundu.

Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/ Evrensel
İzmir – Foça’da Kocamemetler Köyünün dibinde, zeytinlik bahçelerine beş yüz metre mesafede faaliyet yürüten Çetin Damba ve Kamile Özgüle'ye ait taş ocaklarına karşı mücadele yürüten Foça Tarih ve Doğa talanına Hayır Platformu mahkeme kararını uygulamayan idare hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mahkeme kararının uygulanmamasında sorumlu olan İzmir Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve Foça Kaymakamlığı hakkında suç duyurusunda bulunan Platform üyeleri, köy halkı ve çevrede yaşayan insanların taş ocakları faaliyetinden zarar gördüklerini ifade etti.
“Zeytincilik kanuna aykırı faaliyet yürütülüyor”
İzmir 4. İdare Mahkemesi her iki taş ocağı için ÇED kapsam dışı kararlarının iptaline karar verirken taş ocaklarının bulunduğu alanda madencilik faaliyeti yürütmenin açıkça Zeytincilik Kanunu'na muhalefet ettiği hatırlatıldı. Mahkeme kararına yer verilen suç duyurusunda, "Madencilik faaliyetinin yürütüleceği proje alanının ve çevresinin meyve bahçeleri ve zeytinliklerle kaplı olduğu, davaya konu alanın 3 km. çevresinde zeytinliklerin bulunması sebebiyle 3573 sayılı Zeytinciligin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20. maddesi uyarınca dava konusu projenin söz konusu lokasyonda gerçekleştirilmesinin mümkün değildir. 'II-B Grup Maden (Mermer) Ocağı' faaliyetinin, doğal çevre üzerinde uzun vadede olumsuz çevresel etkiler ortaya çıkaracağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. '' denildi.
Mahkeme kararını uygulamak yerine faaliyetine izin
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü mahkeme kararını uygulamak yerine, işletme için verilen 2006 yılına ait ÇED kapsam dışı kararının iptalini içermediğini ve tesisin bu kararla faaliyetine devam edebileceği yönünde görüş yazısı verildi. İl Müdürlüğünün görüş yazısını mahkeme kararının uygulanmasının önüne geçmek için verildiğini belirten şikayet dilekçesinde Platform, işlemin "Tamamen hukuka aykırı ve konusu suç olan bir idari işlemdir. 3213 Sayılı Maden Kanunun 7. maddesi gereğince, maden sahalarında üretim aşamasına geçebilmek ve işletme izni alabilmek için aranan şartlardan biri Çevresel Etki Değerlendirmesi kararıdır. Yine aynı Kanun uyarınca işletme ruhsatları belirli süre ile verilmekte, bu sürenin bitiminde madeni işletmeye devam edebilmek için işletme ruhsatının yenilenmesi gerekmektedir. Bu yenilemenin yapılabilmesi için de aranan şartlardan biri ilgili kurumdan (Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) ÇED hakkında yeni bir karar alınmasıdır." bilgisi paylaşıldı.
“İdare görevini kötüye kullanıyor”
Sorumlu ve yetkili idarenin yargı kararlarının ellerine ulaşır ulaşmaz gereğini derhal yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapılan şikayet dilekçesinde "Kararın uygulanmasını geciktirerek veya kararı yorumlayarak kararın fiili hayatta etkisiz kalmasına yol açacak iş ve eylemlerde bulunamaz. Aksi halde idare, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve hukukun üstünlüğü ilkelerini ihlal etmiş olacaktır. Türk Ceza Kanununda bu şekilde mahkeme kararlarını uygulamayarak kişilerin maddi manevi zarara uğramasına yol açan idare ve memurları için cezai sorumluluk öngörülmüştür. Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. " uyarısında bulunuldu. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et