7 Mart 2025 16:01

Motokurye Samet Özgül'ün ailesi adalet istiyor

Ankara’da öldürülen öğrenci ve motokurye Samet Özgül'ün kardeşi Berna ve annesi Hacer Baran, adalet arayışını sürdürüyor. Aile "Haklı olduğumuz davada bile şikayet edildik ama yılmadık” dedi.

Motokurye Samet Özgül'ün ailesi adalet istiyor

Fotoğraf: ANKA

Ankara – Ankara'da 2022 yılında öldürülen 28 yaşındaki üniversite öğrencisi ve motokurye Samet Özgül'ün kardeşi Berna ve annesi Hacer Baran, adalet arayışını sürdürüyor. Berna Özgül, süreçte karşılaştıkları zorlukları anlatarak, "Haklı olduğumuz davada bile şikayet edildik" dedi ve karşı tarafın tehditleriyle karşılaştıklarını ancak mücadelelerine devam ettiklerini ve yılmadıklarını vurguladı.

Ankara'da motosikletle seyir halindeyken tartıştığı 3 kişi tarafından ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 28 yaşında hayatını kaybeden Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi ve motokurye Samet Özgül'ün ailesi adalet arıyor. Samet Özgül'ün kız kardeşi Berna Özgül ve annesi Hacer Baran, adalet mücadelesinde bir kadın olarak karşılaştığı zorlukları ve bunlara karşı geliştirdiği çözümleri anlattı

"İstinaf Mahkemesi tarafından adaletli karar, adaletsiz karara dönüştü"

Berna Özgül, kardeşi Samet Özgül'ün öldürülmesi sonrası yargı sürecini, "Yerel mahkemede Samet Özgül davasında adaletli bir karar çıkmıştı. Ancak İstinaf Mahkemesi tarafından bu adaletli karar, adaletsiz karara dönüştü. Özgül ailesi olarak bizleri ve toplumu bu adaletsiz karar gerçekten derinden yaraladı. Çünkü 20 tane suç sabıkası olan insanlar serbest bırakıldı. Bu insanlar Samet'in olayından sonra da bir suça karışmış insanlar. Şu anda toplumun can güvenliği yok. Baş fail sırf 'pişmanım' dediği için 25 yıl gibi bir ceza aldı. Biliyoruz ki bu ceza 5-10 yıl olacak. Çünkü af gelecek, bir şey gelecek ve bu çocuk çıkacak" diye özetledi.

Berna Özgül, bir kadın olarak karşılaştığı zorlukları şu şekilde anlattı: "Bu süreçte karşı taraftan sözlü olsun, sosyal medyada olsun çok fazla zorbalık, tacizlere maruz kaldık. İki kere karakola şikayet edildik. Çünkü hakkımızı ve adaletimizi aradığımız için. Haklı olduğumuz davada bile şikayet edildik. Karşı taraf taksi durağı sahibi ve taksi durak sahipleri, şoförleri savcılığa vermekle tehdit etti. Katilin annesi sosyal medya üzerinden Samet'in ölümü kadermiş gibi yansıttı. Bir yaşadık ve üstüne bir de vicdansızlık gördük. Ama yılmadık, mücadelemizi sürdürdük, asla korkmadık da çünkü biz haklıyız ve adaletimiz için de elimizden geleni yapacağız."

"Biz kadınlar güçlüyüz ve hep birlikte değişim yaratabiliriz"

Özgül, ülke genelinde hak arayan kadınlara, "Son zamanlarda özellikle adalet arayan annelerimiz var, kardeşlerimiz var, eşler var. Bütün kadınlara diyorum ki asla ama asla mücadelenizden vazgeçmeyin, haklı olduğunuz davanın asla peşini bırakmayın. Biz kadınlar güçlüyüz ve hep birlikte değişim yaratabiliriz" çağrısında bulundu.

Yargıtay'a seslenen Özgül, "Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nden ellerini, vicdanlarını koyarak bir karar vermesini bekliyoruz. Sadece olayı iyice incelesinler ve bir kez de Samet'in resmine baksınlar ve suçluların resmine baksınlar. Sonra da ellerini, vicdanlarını koysunlar" dedi.

Anne Hatice Baran: Elinizi vicdanınıza koyarak bizim adaletimizi sağlayın

İstinaf Mahkemesi'nde yaşadığı hayal kırıklığını dile getirerek, duruşma öncesinde karşı tarafın avukatına ayrıcalık tanındığını söyleyen anne Hacer Baran, "Ben Samet'e bir söz verdim. Samet'in adaletini illaki bir şekilde kazanacağım" diye konuştu.

Yargıtay'a seslenerek dosyanın içeriğine dikkatle bakmalarını ve suç geçmişi olan kişilerin nasıl serbest kaldığını sorgulamaları gerektiğini vurgulayan anne Baran, "Samet'in adaletini bırakmayacağım ve asla bırakmayacağım. Ben tekrar diyorum ki savcılarımız, hakimlerimiz lütfen o dosya önünüze geldiği zaman, o dosyanın içeriğine çok iyi bakarak, 20'den fazla suç kaydı olanların nasıl serbest kaldığına bakarak, elinizi vicdanınıza koyarak, bizim adaletimizi sağlarsanız çok memnun olacağım" dedi.

Hacer Baran, hak arayan annelere, "Adalet mücadelenizi asla bırakmayın. Biz bu evlatları kolay kolay yetiştirmedik" çağrısında bulundu.

Samet Özgül cinayeti davası ne aşamada?

Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi motokurye Samet Özgül, 5 Kasım 2022 gecesi Ankara'da motosikletle seyir halindeyken tartıştığı 3 kişi tarafından darp edilmiş ve boğazından bıçaklanmıştı. Ağır yaralanan Özgül, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Samet Özgül davasında; Halil İbrahim Demirci müebbet, Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz 12 yıl hapis cezası almıştı.

Kararın istinafa taşınması sonucu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanıklar Mustafa Demirci ve Bülent Açıkgöz'ün beraatine,  sanık Halil İbrahim Demirci'nin ise müebbet hapis cezasını, "iyi hal indirimi" uygulayarak, 25 yıla indirmişti. Özgül'ün annesi Hacer Baran, karar sonrası, "Türkiye dinle beni bir evladım öldü iki kişi serbest kaldı" diye tepki göstermişti.

Motokurye Samet Özgül'ün ailesi, avukatları aracılığıyla, İstinaf Mahkemesi'nin kararını temyiz etti. Aile, sanık Halil İbrahim Demirci hakkında "iyi hal indirimi" uygulanmasına, diğer sanıkların da beraat etmesine itiraz etti. Temyiz üzerine dosya, Yargıtaya geldi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "onama" istemli tebliğnamesi, dosyayı inceleyecek Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne göndermişti. Tebliğnamede, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, gerekçeye, sanık Halil İbrahim Demirci'nin eyleminin nitelendirilmesine, sanıklar Bülent Açıkgöz ve Mustafa Demirci yönünden elde edilen delillerin sanıkların mahkumiyetlerine yeter derece ve nitelikte bulunmadığı, katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin yerinde görülmediği belirtilerek, hükümlerin onanması talep edilmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesinin bağlayıcı niteliği bulunmuyor. Dosyayla ilgili kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi verecek. (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Dersler iptal, herkes dışarı

Dersler iptal, herkes dışarı

Gençler geri adım atmıyor. Yargı darbesine karşı halk hareketinin en etkin ve sürükleyici güçlerinden olan üniversite öğrencileri, geçen hafta sonu aldıkları boykot kararını dün uygulamaya başladı. Ülkenin belli başlı tüm üniversitelerinde yüksek katılımlı boykotlar gerçekleştirildi. Öğrenciler sadece derse girmemekle kalmadı, kampüslerde eylem için bir araya geldi. Talepler şunlar:

Üniversiteleri iktidarın siyasal ajandasına alet eden karar ve uygulamalar derhal son bulsun.

İstanbul Üniversitesi yönetiminin “diploma iptali” kararı geri çekilsin.

İBB Başkanı İmamoğlu ve hukuksuzca gözaltına alınan herkes serbest bırakılsın.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Fahrettin Altun: Türkiye sokağa teslim olmayacak.

Evrensel'i Takip Et