8 Mart 2025 10:28

KYK Cevizlibağ kız öğrenci yurdunda asansör düşmesine tepki: O kadar çok ihmal yaşıyoruz ki, adeta hayatta kalmaya çalışıyoruz

Cevizlibağ KYK Atatürk Kız Öğrenci Yurdunda asansörün düşmesine tepki gösteren öğrenciler, yurtta bunun gibi birçok ihmal ve eksikliğin yaşandığını belirterek; “Adeta hayatta kalmaya çalışıyoruz” dedi

KYK Cevizlibağ kız öğrenci yurdunda asansör düşmesine tepki: O kadar çok ihmal yaşıyoruz ki, adeta hayatta kalmaya çalışıyoruz

Fotoğraf: DHA

Cevizlibağ KYK Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’ndan bir öğrenci


2023 senesinde Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Zeren Ertaş’ın ölüm haberi, tüm ülkede KYK yurtlarında kalan öğrenciler için ihmallerin tekrar gündeme geldiği ve nitelikli koşullarda barınma hakkının artık bir yaşam mücadelesi konusu haline geldiği gerçeğini bize tüm çıplaklığıyla göstermişti.

Benzer bir ihmal vakası da geçtiğimiz günlerde sorunların bitip tükenmek bilmediği Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşandı. İstanbul’un en büyük, en çok öğrenci barındıran ve iktidarın övmekten sakınmadığı bu yurtta bir asansör düştü.

Öğrencilerle canımıza mal olabilecek ihmallerin sebebini ve neye işaret ettiklerini, ayrıca çözüm yollarını konuştuk.

İstanbul Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi: “Bu gibi ihmalleri o kadar yaşıyoruz ki, yurtta sanki yaşamaya değil de hayatta kalmaya çalışıyormuşuz gibi hissediyorum. Hayatlarımız bu kadar ucuz olmamalı. Hepimiz belli amaçları uğruna yaşadığımız yerden uzaklaştık ve şimdi özel alanımız bile yokken eğitimimize devam etmeye çalışıyoruz” diye olaya tepki gösteriyor. Arkadaşımız, konuşmasında başka bir asansör vakasının daha yaşandığını ve arkadaşlarının teknik personel yeterli olmadığı için yaklaşık 40 dakika içeride beklediğini ekledi.

"Personel eksikliği de ihmallere neden oluyor"

Bu gibi personel eksikliklerinin bir başka yansıması da temizlik sorunu olarak öne çıkıyor. Personelin yeterli izin kullanamaması, uygun çalışma koşullarının olmaması, uzun mesai saatleri, iş yükü gibi doğrudan işe olan motivasyonunu etkileyen koşullar olarak ortaya çıkarkan, iyileştirilmediği müddetçe personelin verimsiz olması kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. 

"Yemek porsiyonları küçük, yemekler kötü"

Öte yandan öğrencilerin bariz şikayetçi olduğu bir diğer konu yemekler ve yemekhanenin işleyiş şekliydi. Çoğu öğrenci Ramazan ayının da gelmesiyle dışarıda aşırı artış gösteren yemek fiyatları dolayısıyla yurtta verilen 2 öğün yemeği tercih etmek durumundalar. Öğrencilerin neredeyse hepsinin yönelttiği eleştirilerden birisi de yemek porsiyonlarının dikkat çekici ölçüde küçülmesiydi. Bunların yanı sıra yemeklerin, sağlık sorunlarına yol açabilecek denli niteliksiz olduğunu da söyleyebiliriz. Ayrıca yemekhaneden alınacak su, önceden ücretsizken şimdi diğer seçenekler alınmıyorsa ücretli hale getirildi. Yemekhanede yaşanan bu durum, zaten yetersiz beslenme imkanları olan öğrenci için daha dezavantajlı konuma geldi. 

"Şu anda hayatta kalmaya çalışıyoruz"

Arkadaşlara bu ihmallerin, denetimsizliklerin neyin göstergesi diye sorduğumuzda, “Halk ses çıkarmıyor, o zaman tasarruf tedbiri kapsamında ellerindeki imkanları da azaltayım şeklinde olduğunu düşünüyorum. Ülkenin geleceği bizim ellerimizde, üstümüzde çok sorumluluk var ama şu an yalnızca hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bunu hükümetin kendi ayağına sıkması olarak görüyorum, çevremde çok potansiyeli güçlü insanlar görüyorum ama başarının temelinde sağlık yatıyor, o da bu yurt şartlarında oldukça zor” cevabını alıyoruz. 

"Yurtlarda barınan öğrencilerin can güvenliği sağlanayamıyor"   

Öğrencilerle konuştukça birbirinden çok bağımsız olmayan pek çok denetim hatasıyla karşılaşıyoruz. Bugün iktidar, özellikle aile yılı politikalarıyla, kadınları denetim altına almayı hedefleyen çeşitli yasa tasarıları önümüze sunuyor. Kız yurtlarında güvenlik gerekçesiyle giriş çıkış saatlerini ve ev izinlerini “denetlemeye” çalışıyor ancak aynı zamanda yurtlarda barınan öğrencilerin can güvenliğini sağlayamıyor.   

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et