9 Mart 2025 08:49

Hitachi’de kazanımların adından: ‘Patronun hamleleri karşısında örgütlü birlik sürekli olmalı’

Hitachi’de kazanımla biten grev sonrası üretim baskısı arttı. Hitachi işçileri, “Sadece sözleşme dönemlerinde değil, her zaman örgütlü olmamız gerektiğini bilerek hareket etmeliyiz” diyor

Hitachi’de kazanımların adından: ‘Patronun hamleleri karşısında örgütlü birlik sürekli olmalı’

Fotoğraf: evrensel

Volkan Sertkaya
vsertkaya34@gmail.com


Tuzla – Hitachi işçileri, patronun yüzde 20 zam dayatması ve Cumhurbaşkanının MESS’e bağlı firmalardaki grev yasağına rağmen yüzde 60’lık zam kazanımı ile süreci tamamlamışlardı. Grev sorası fabrikadaki gelişmeleri ve “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyasını Hitachi işçileri ile konuştuk.

Grev sonrası artan baskılara karşı çare: Örgütlü birlik

Grevden hemen sonra, firma yetkililerinin grev sürecinde uğradıkları maddi zararı bahane ederek uygulamaya koydukları; halı saha maçlarının iptali, cenazelere katılımın üç kişiyle sınırlandırılması gibi “tedbirler”, işçiler tarafından onur kırıcı olarak değerlendiriliyor. Bir işçi, “Biz ortaokul öğrencisi miyiz? Kime ceza veriyor bunlar, kendilerini de küçültüyorlar.” diyerek tepki gösteriyor.

Ülkenin sürekli kötüye gidişinin, emek mücadelesindeki dağınıklıkla doğrudan bağlantılı olduğu söyleyen işçiler kendi kazançlarının birçok yere göre daha iyi seviyede olmasını, örgütlü olmalarına ve mücadele ederek bunu kazanmalarına bağlıyor. İşçiler, sadece sözleşme dönemi ortalamanın üzerinde zam almanın yetmediğini, grevdeki örgütlülüğün her zaman gerekli olduğunu vurguluyor.

Sözleşme dönemindeki farkların ödenme zamanından, işten emekli olarak ayrılan bazı kişilerin şu an beyaz yakalı olarak işe döndürülmesine kadar kendi karar mekanizmalarının dışında bırakılmalarına tepki gösteren işçiler, patronun grev sürecinden çıkardığı dersin, olası üretim aksaklıklarına hazırlık yapmak olduğunu belirtiyor. İşçilerin talebi ise, bu pozisyonlara patronun yakın isimlerinin yerleştirilmesi yerine, aktif çalışan ve bunu hak eden arkadaşlarının seçilmesi. “Patron zaten grevlere güçlü taraf olarak girip, sipariş terminlerini öne alarak hazırlık yapıyor. Üstüne, grevden sonra da olası iş aksamalarına karşı böyle tedbirler alıyorsa, buradan ne sonuç çıkarmalıyız?​” diyen bir işçi cevabı da kendisi veriyor: “Grevde her şeye rağmen bir kazanım aldık ama hedefimiz yüzde 125’ti. Biz yüzde 60 aldık. Demek ki örgütlü olma durumumuzu geliştirmemiz gerekiyor ki hedeflerimizden uzaklaşmayalım ve kazanımlarımızı koruyabilelim…”

“Her sözleşme dönemi işverenin teklifi yüzde 20 gibi kabul edilemez seviyelerde oluyor. Buna görüşmelerin olağan seyrinde devam etmesinden ziyade, daha güçlü ve sarsıcı tepkiler verilmesi gerekiyor” diyen bir işçi işçilerin arasında oluşan birliğin, “Sözleşme öncesi, grev zamanı ve sözleşme sonrasında en çok yıpratan durumların başında, farklı seslerin çıkmaya başladığı anlar geliyor. Özellikle patron, bireysel olarak işçilere ulaşarak bunu kolaylaştırıyor. Mail, mesaj ve ustabaşı aracılığıyla sürekli olarak yönlendiriliyoruz. İşçilerin, hangi duruma nasıl tepki vereceklerini anlık öğrenebilecekleri bir sistem kurulması gerekiyor” ifadeleriyle güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.

İşçiler haklarını öğrenmek için kuşanmalı

Sendikanın, işçi eğitimlerinde ısrarcı olmasını ve engelleri aşacak formüller geliştirmesini talep eden işçilerden biri ise, “Sözleşme hazırlık sürecinde herkesin görüşüne başvuruluyorsa, sözleşme kazanılana kadar ve sonrasında uygulanmasında da katılımın devam edeceği bir yöntem bulunması gerekiyor” diyor.  Telefonlardan anlık yapılan referandumların bu durumu güçlendireceğini ifade eden İşçiler, haklarına ve süreçlerin nasıl işlediğine vakıf olmadıklarında, sendika yönetimlerine katılım oranlarının sınırlı kaldığını belirtiyor. Yasal hakları bilmenin, her işçinin sorumluluğu haline gelmesi gerektiği vurgulanıyor.

Ülke genelinde yasaların keyfi uygulandığı, işçilerin yasal haklarını kullanmak istediklerinde engellerle karşılaştığının altı çiziliyor. Bu yüzden sadece kendi fabrikalarında değil, yasaları değiştirecek seviyede, tüm işçilerin birlik içinde olmaları gerektiği ifade ediliyor.

Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş için…

İşçiler, Emek Partisinin yürüttüğü “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyasının önemini ve kapsamının altını tekrar çiziyorlar. Sendikalı işçi oranının artması ve sendikaların her zaman kendilerini geliştirmeye yönelik bir tutum içinde olmalarının gerektiği ifade ediliyor, “Sadece sözleşme dönemlerinde değil, her zaman örgütlü olmamız gerektiğini bilerek hareket etmeliyiz…”

Evrensel'i Takip Et