EMEP’ten HTŞ katliamlarına tepki: "Suriye halkları tehdit altında"
EMEP Ordu Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç, Suriye'de mezhep farklılığından dolayı katliamlara başlandığını vurgulayarak "katliamı kınıyoruz" açıklaması yaptı.

Fotoğraf: AA
Ordu - Emek Partisi (EMEP) Ordu Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç, Suriye’de HTŞ yönetiminin mezhep farklılığından dolayı katliamlara başladığını vurgulayarak, “Alevilere yönelik HTŞ iktidarının saldırıları kabul edilemez. Katliamı kınıyoruz” açıklaması yaptı.
Suriye’de Arap Alevilerinin yoğun olduğu Lazkiye, Tartus ve Humus kentlerinde yaşanan katliamlar ve infaz edilen sivillerin olduğunu vurgulayan Emek Partisi Ordu Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç, “Geçmişi bilinen HTŞ’yi destekleyenler katliamlara yol veriyor.” diyerek tepki gösterdi.
Saldırılar katliama dönüşüyor
Emek Partisi Ordu İl Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç açıklamasında, “Ülkenin batısındaki kentlerde HTŞ yönetimi ile Arap Aleviler arasında yaşanan çatışmalar, güneydeki Dürziler ve kuzeydoğusundaki Kürtler ile birlikte Suriye’deki bölünme tablosunu da belirginleştiriyor. Bugüne kadar halkların demokratik talep ve beklentilerine yanıt vermek yerine sadece kendi iktidarını güçlendirmekle uğraşan HTŞ, Suriye’yi çatışmalara ve bölünmeye sürüklüyor. Suriye’nin bütünlüğünde yana olduklarını söyleyen emperyalist ve işbirlikçi güçlerin yarattığı Suriye tablosu her geçen gün endişe verici boyutlara varıyor.
Ülkede yaşayan farklı halklarla; etnik-dinsel-mezhepsel topluluklarla anlaşmazlık, gerilim ve çatışmalar; HTŞ’nin ülkeyi nasıl yönetmek istediği ve nasıl bir gelecek tahayyül ettiğini gösteriyor. Aynı zamanda HTŞ üzerinden rejim değişikliğini gerçekleştirenlerin ülkeyi nereye sürüklediklerini de gözler önüne seriyor. HTŞ iktidarının saldırıları katliama dönüştü.
Suriye’yi yeni gerilim ve çatışmalara sürükleyen politikaları uygulamaktan da geri durmuyor. Sürekli HTŞ güzellemesi yapan emperyalist güçlerin ve Erdoğan yönetiminin çizdiği masumiyet tablosu yaşananlarla birlikte bir balon gibi patlıyor. Türkiye’deki Erdoğan iktidarı; HTŞ gibi cihatçı grupları destekleyerek Suriye’yi mezhepsel görünüm kazanan bir savaşa sürüklemeleri, geçmişte sadece Arap Alevilerin değil Dürzi, Süryani, Êzidî, Kürt vd. halkların-azınlıkların da din adına kendilerine saldırıp katliamlar yapan bu çetele yol veriyor.” dedi.
Demokratik-seküler bir yönetimle mümkün
Alevilere yönelik saldırıların katliama dönüştüğüne dikkat çeken Dinç, “Suriye’deki halkların, etnik-dinsel toplulukların bir arada yaşaması ancak demokratik-seküler bir yönetimle mümkündür. Kadınların, Alevilerin, Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Dürzilerin, Hıristiyanların ve daha birçok toplumsal kesimin dahil edileceği kapsayıcı bir demokratik yönetim, çatışma ve katliam girişimlerinin panzehri olacaktır.
Suriye’de fiili bir bölünmeye yol açan bu politika karşısında sadece Kürtlerin, Dürzilerin ve Arap Alevilerin değil; Sünni Arap çoğunluktan yoksul-emekçi halkın da barış içinde ve güvenli bir şekilde birlikte yaşayacakları bir geleceği kurabilmeleri ancak demokratik-seküler bir eksende ortak mücadeleyi ve aralarındaki dayanışmayı büyütmelerinden geçiyor. Saldırıların durdurulması, bölge halklarının güvenliği için ortak mücadele bir ihtiyaçtır.
Suriye halklarının Türkiye'nin emekçi halklarının desteğini ve dayanışmasına daha çok ihtiyacı var. ABD ve Batılı emperyalistler, cihatçılığı bilinen ve ülkeyi demokratik bir temelde yönetmeyeceği gün gibi ortada olan HTŞ’yi destekleyerek bu saldırılara yol veriyor.” dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et