9 Mart 2025 16:42
/
Güncelleme: 17:13

TTB: Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunuyoruz

Türk Tabipleri Birliği, Suriye'de Alevilere yönelik yapılan katliama dair açıklama yaptı. Açıklamada "Bu etnik ve mezhepçi katliam insanlığa karşı suçtur" denildi.

TTB: Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunuyoruz

TTB logosu

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Suriye’de Alevilere yönelik süren katliama dair açıklama yaptı. 

Ortadoğu'nun; bir kez daha savaş politikaları ve kanla sınandığını, savaşı ve şiddeti araç olarak kullanan devletler ve yapıların bir kez daha dünya ve bölge üzerindeki güç tahkimini sürdürmek için coğrafyayı kana buladığı söylendi.

TTB yaptığı açıklamada, "Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Humus bölgelerinde, silahlı grupların Alevi nüfusa yönelik katliamları dur durak bilmiyor. Yapılan saldırılar sonucu etnik ve mezhepsel ayrışmalar üzerinden sadece Alevi halklar katledilmiyor, tüm coğrafya üzerinde kanlı planlar uygulanıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) son bildirimine göre, yaşamını yitiren sivil sayısı 300’ü aştı. Yine SOHR’a göre, İçişleri Bakanlığı ve ordu personeli 93 kişi yaşamını yitirdi. Ne yazık ki kaçmaya çalışan siviller, kadın ve çocukların da hedef gözetilerek vurulduğu, Lazkiye’deki hastanelerin de hedef alındığına dair haberler alınmaktadır" dedi.

"Savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam"

TTB'nin; her durumda “yaşam hakkını” savunan bir örgüt olduğu hatırlatılan açıklamada, "Uluslararası insancıl hukuk kurallarını ihlal eden, sivilleri ve sağlık görevlilerini, doğayı, tarihsel birikimi katleden, sağlık kuruluşlarını bombalayan, coğrafyayı yaşanmaz hale getiren her türlü yapı ve oluşumun 'savaş suçu' işlemiş, 'yaşam hakkı' ihlaline yol açmış olduğunu kabul eder. Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunur" ifadeleri yer aldı.

Etnikve mezhepsel katliam yapıldığı belirtilen açıklamada, "Şimdi de küresel güçler Suriye’de yayılmacı politika ve müdahaleler ile etnik ve mezhepsel katliamlar üzerinden güçlerini denemekteler. Halklar arasında etnik ve mezhepsel ayrışmaları körükleyerek yapılmaya çalışılan bu düşmanlaştırma politikası, halkların, azınlıkların, bir arada ve barış içinde yaşam iradesini engellemek için bilinçli olarak uygulanmaktadır. Bu durum sadece Suriye değil tüm Ortadoğu coğrafyasında demokrasi, özgürlük ve barış hayalleri için bir tehdit anlamına gelmektedir" denildi.

"Yapılan bu etnik ve mezhepçi katliamın insanlığa karşı suç” olduğu vurgulanan açıklamada, çağrı yapıldı: "Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerini; Ortadoğu’da yaşanan bu katliama dur demeleri için göreve, demokratik kamuoyunu da barış ve yaşam hakkı için mücadeleye el vermeye çağırıyoruz. Silahlı grupların baskı politikaları ve etnik temizlik uygulamaları bir an önce önlenmeli, kadim Ortadoğu coğrafyası barış iklimine bir an önce kavuşmalıdır." (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Yetim hakkı’ da sermayeye

‘Yetim hakkı’ da sermayeye

Türkiye’de kemer sıkma politikaları ve sosyal yardım kesintileri yoksulluğu derinleştirirken, 2 bin 404 çift, 3 bin liralık yetim maaşı alabilmek için resmen boşandı. Bu yolla ekonomik çıkmaza çare arayan ama aynı evde yaşamaya devam eden bu çiftler, SGK’nin hedefinde. Oysa aynı SGK, İşsizlik Fonundan sermayeye yılda ortalama 17 milyon yetim maaşı aktarıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et