10 Mart 2025 10:58
/
Güncelleme: 11:20

Kerbela’nın Doğu Akdeniz’i…

10 Ekim Ankara Garı katliamı, Suruç katliamı, Gaziantep düğün katliamı gibi saldırıların failleri bugün Suriye’de iktidardadır.

Kerbela’nın Doğu Akdeniz’i…

Fotoğraf: AA

Önder Karataş 
onderkaratas@hotmail.com


HTŞ adlı örgütün Lazkiye, Tartus, Humus şehirlerinde gerçekleştirdiği katliamlar, öyle küçümsenecek boyutta değil. Güya “seküler” emperyalist devletlerin bölgede iş tuttuğu dinci çetelerin Alevi, Ermeni, Hristiyan, Dürzi, Kürt vb. halkların yaşamı üzerine kurduğu gerici tahakküm yeni bir Ortaçağ durumu yaratmıştır. Bu durum kapitalist batı modernizmini zerre kadar da rahatsız etmiyor. 

Defne, Samandağ ve Arsuz’da gerçekleşen tepki mitingleri, halkın ana gövdesini alana taşıyarak dünyaya seslendi. Ortadoğu’nun karmaşık dokusu son birkaç aydaki altüst oluşlarla daha zor anlaşılır hale gelmiş görünüyor. Zira Hamas’ın İsrail’e dönük beklenmedik saldırısı sonrası oluşan iklim, önce Filistin ve Lübnan’dan başlayarak Suriye’de bir rejim değişimine kadar vardı. Burada beliren iktidar değişimi herhangi bir ülkenin sınırlarında anlaşılacak gibi değildi. Çağ, o çağ değildi. 

Defne’de 9 Mart 2025 tarihinde Defne Belediyesinin çağrısıyla gerçekleşen miting, bölge insanının olağan zamanlarda durup soluklandığı, eşiyle dostuyla buluştuğu, iki sohbet ettiği Harbiye Hidro Parkındaydı. Bu park, pazar günü öğle sonrası emperyalist güçlere karşı bir eylem alanına dönüştü. Eylemde katliamların gerçekleştirildiği şehirlere dönük bir yaşam koridorunun açılması ve bu cihatçı çetelere desteğe son verilmesi talebi öne çıktı. 

Lazkiye şehri Antakya’ya en yakın mesafedeki şehirdir. Aradaki tel örgülere rağmen savaş denklemleri bu mesafeyi uzaklaştırmak bir yana kısaltmıştır. HTŞ adlı örgütün istihdam ettiği paralı çeteler eliyle çoluk çocuk, kadın, erkek her gün yüzlerce insan canice öldürülüyor. İnsan onurunu ayaklar altına alan bu siyasal faaliyet biçiminin batılı emperyalist merkezlerin finansal desteği olmaksızın sürmesinin mümkün olmadığını bizim buralarda herkes bilir! 

Zaman neyi gösterecek? 

2011 yılından bu yana Suriye kavramı üzerinden fazlasıyla yeni durumlar türedi. Üstelik bu durumlar salt Suriye dediğimiz ülke sınırlarında kalmamıştır. 

10 Ekim Ankara Garı katliamı, Suruç katliamı, Gaziantep düğün katliamı gibi saldırıların failleri bugün Suriye’de iktidardadır. Bu türden bir “komşu ülke” iktidarı muhakkak bölgeye yayılan ölümcül bir iklimi baskın hale getirir. 

Öncesi ve sonrasıyla bir ümit iklimi üretmekse bölge demokratik dinamiklerinin eliyle olacaktır. 

Çıkmayan candan Ortadoğu’da da ümit kesilmez! 

Emperyalistler ve onların vekillerinin yakasında bizim çoluk çocuğun minicik elleri var.

Evrensel'i Takip Et