Suriye'de Alevi katliamlarında bilanço ağırlaşıyor: 973 sivil öldürüldü
SOHR, Suriye'de 6 Mart'tan bu yana HTŞ yönetimi güçlerinin gerçekleştirdiği 39 katliam ve diğer bireysel infazlarda 973 sivilin öldüğünü açıkladı. Colani ise yaşananlar için "İç savaş girişimi" dedi.

HTŞ yönetimi, Lazkiye'ye, tank ve çok namlulu roketatar gibi ağır silahların da bulunduğu yüzlerce araçtan oluşan takviye güç sevk etmişti. | Fotoğraf: AA
İLGİLİ HABERLER

Barış İçin Toplumsal Girişim'den uluslararası çağrı: Suriye’de katliamı durdurun

ABD ve Rusya, BMGK'yi Suriye gündemiyle toplantıya çağırdı

Alevi katliamları | Colani: Soruşturma komitesi kuruldu

Katil İsrail'den katil HTŞ'ye "Cihatçı" paylaşımı
Suriye'de başta Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye kenti olmak üzere 6 Mart'tan bu yana devam eden katliamlar ve çatışmalarda bilanço gün geçtikçe ağırlaşıyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin (SOHR) son açıklamasına göre, perşembe gününden beri cihatçı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) yönetimine bağlı güçlerin Suriye kıyı şeridi ve Lazkiye dağlarında gerçekleştirdiği 39 katliam ve diğer bireysel infazlarda 973 sivil öldürüldü. Lazkiye'de 545, Tartus'ta 262, Hama'da 156, Homs'ta da 10 sivilin katlediğildiği aktarıldı. SOHR, ölenler arasında kadın ve çocukların da bulunduğunu vurguladı. Ayrıca HTŞ güçlerinden 231, silahlı Alevi gruplardan da 250 kişinin öldüğü belirtildi. 6 Mart'tan bu yana ölenlerin toplam sayısı 1454'e ulaştı.
"Sorgusuz sualsiz evlere girerek tarıyorlar"
Çatışma bölgesinde yaşayan ve isminin 'Sultani' olarak yazılmasını isteyen bir kişi de bölgedeki son durumu Mezopotamya Ajansından Hamdullah Yağız Kesen'e anlattı. HTŞ'nin ülke yönetimini ele geçirmesi sonrası yağma ve cinayetlerin başladığını söyleyen Sultani, "Bizleri açlığa ve susuzluğa mahkum ettiler. İşlerimizden ettiler. Kadınları kaçırdılar, çiftçi öldürdüler, çocuk öldürdüler. Halk açlık ve sefalet çekiyor. Yağma ve cinayet sonrası bu duruma bir isyan vardı" diye konuştu.
Sultani, "Bir süre önce bir grup gelerek, bir karakolu aldı ve birilerini öldürdü. Birçok kişiyi esir alarak dağa kaçtı. Dağa kaçınca bu sözde direnişçiler ve Sünniler, Alevilere karşı cihat ilan etti. Konvoylar halinde köylere girerek katliam yaptılar. Banyas'a girdiler. Banyas'ın yüzde ellisi Sünni, yüzde ellisi Alevidir. Şu an tamamı Sünni. Daliye ve Beytana köyünde yaşayanlar ithal çeteler tarafından katledildi. Önce yabancı uyruklu tugay giriyor, katlediyor. Ondan sonra arkasından polis birimi giriyor" dedi.
Bazı çocuk ve kadınlara cinsel saldırıda bulunulduğunu, cenazelerin sokaklarda bekletildiğini dile getiren Sultani, evlerin yağmalandığı ve yakıldığı anlattı. "Nerede bir ışık varsa, nerede bir köy varsa girdiler. Sorgusuz sualsiz evlere girerek tarıyorlar. Veyahut insanların boğazlarını kesiyorlar. Katliamdan kurtulanlar Ruslara sığındı. Alevilerin ve gayrimüslimlerin can güvenliği yok. Bir hafta önce bizim bulunduğumuz yerdeki Sünnilere silah dağıttılar" dedi.
Colani "İç savaşa sürüklenme girişimi" dedi
Kendini 'Suriye Devlet Başkanı' ilan eden HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani (Ahmed el Şara) ise "Suriye, bir iç savaşa sürüklenme girişimleriyle karşı karşıya" dedi. "Ulusal birliğe veya toplumsal barışa zarar verilmesine izin vermeyeceğiz. Sivillerin kanına bulaşan ve devlet yetkilerini aşan herkesten hesap soracağımızı vurguluyoruz. Ülkemizin işlerine herhangi bir müdahale çağrısını veya talebini suç olarak değerlendiriyoruz. Halkımıza yakışan geleceğe doğru ilerlemekte kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Öte yandan HTŞ yönetiminin 'Savunma Bakanlığı' Sözcüsü Abdülgani, X’ten yaptığı bir paylaşımda "operasyonların başarıyla sona erdiğini" öne sürdü. "Devrik rejimin ‘sürpriz unsurları’nın püskürtüldüğünü ve kamuya açık yerlerin güvence altına alındığını" iddia eden Abdülgani "Güvenlik birimlerinin çalışmalarını artıracağını" belirtip “Eski rejimin kalıntılarıyla mücadeleye devam etmek, gelecekteki herhangi bir tehdidi sona erdirmek ve suç hücrelerinin yeniden örgütlenmesini önlemek için yeni planlar hazırlanmıştır” diye ekledi.
Suriye yönetiminden dün yapılan açıklamada, olayların "tüm yönleriyle incelenmesi ve sorumluların belirlenmesi amacıyla" 7 üyeden oluşan "bağımsız ulusal soruşturma komitesi" kurulduğunu bildirilmişti. Komite, gerektiğinde uzmanlardan destek alma yetkisine sahip olacak. Tüm devlet kurumlarının komiteyle tam iş birliği yapması zorunlu kılındı. Komitenin 30 günde raporunu tamamlayarak HTŞ yönetimine sunması bekleniyor. (Dış Haberler)
Evrensel'i Takip Et