10 Mart 2025 16:24

İzmir Barış Forumu’na çağrı: “İzmir barışı konuşmak istiyor”

Bölgedeki savaş tehditlerinin artmasına tepki gösteren İzmir Barış Forumu, “İzmir barışı konuşmak istiyor” diyerek, 15 Mart Cumartesi günü düzenlenecek olan Barış Forumu’na çağrıda bulunuldu.

İzmir Barış Forumu’na çağrı: “İzmir barışı konuşmak istiyor”

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel 

İzmir — İzmir Barış Forumu, bölgedeki savaş tehditlerinin artmasına ve barış girişimlerine dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Alsancak’ta yer alan İzmir Barosu Binası önünde gerçekleştirilen açıklamada, 15 Mart Cumartesi günü Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan İzmir Barış Forumu’na çağrıda bulunuldu.

Basın metnini okuyan İpek Sarıca, bölgede ve tüm dünyada savaş tehditlerinim arttığını söyledi. Sarıca, “Savaş yıkım, sefalet ve acı demektir. Şimdi barışı konuşmanın tam zamanıdır. Bizler sustukça silahlar konuşmaya devam edecek, bizler sustukça kamu kaynakları silahlanmaya harcanacak, doğa tahrip olacak, insanlar öldürülecek, bizler sustukça anaların gözyaşı dinmeyecek. Demokrasi de insan hakları da ancak barışla yeşerecek ülkemizde” dedi.

“Barışı konuşmanın tam zamanıdır”

Sarıca, “Bir arada yaşamak isteyen bireyler olarak barışı konuşmak amacıyla düzenlediğimiz foruma sizi davet ediyoruz. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz, birlikte düşünelim, konuşalım, kararlaştıralım. Cumartesi günü saat 14’te Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde, İzmir Barış Forumu'nda buluşalım” ifadelerini kullandı.

Ardından söz alan Çiğdem Kelemet, barış için birçok kez fırsat oluştuğunu kaydederek, “Yine böyle bir ihtimal var memlekette ve bu iklim oluşmuşken buna tüm ülkecek sahip çıkmamız gerekiyor. Bu memlekette hep çok zengin, çok dilli, çok kültürlü diyoruz. Belki bu defa gerçekten bunu yaşatmak için bir fırsattır. Hep beraber bunu değerlendirebilirsek gerçekten o zaman barış gelmiş olacak” diye konuştu.

“Önce barış dilini hakim kılmalıyız”

Ardından konuşan Akın Birdal ise yeni sürece ilişkin, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için önemli fırsatlar yaratılmışken ne yazık ki geçmişte bu fırsatlar değerlendirilemedi. Şimdi yeni bir fırsat doğdu. Ancak beş ay geçmesine rağmen bu çağrıya karşılık olarak herhangi bir somut adım atılmadı. Oysa barış süreci, öncelikle barışçıl bir dil kullanılarak başlatılabilir. Ayrımcı, nefret dolu, şiddet yanlısı ve savaş dili, barışın önünü açmaz. Öncelikle barış dilini hâkim kılmalıyız” diye konuştu.

İzmir’in farklı kimliklerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir demokrasi ve insan hakları kenti olduğunu dile getiren Birdal, “Ancak insan haklarının ve demokrasinin kalıcılığı, ancak barış ile taçlandırılarak mümkün olabilir. Bu nedenle İzmir’deki aydınlar, gazeteciler, kadınlar, gençler, emekçiler ve siyasetçiler olarak bir araya geldik ve ‘Biz ne yapabiliriz’ sorusunu kendimize sorduk. Bugün duygularımızı paylaşmak için buradayız. Bu bizim ilk adımımız, bir başlangıçtır. 15 Mart’ta İzmir Barış Forumu düzenlenecek. Bu forumda herkes bir araya gelerek ortak bir akıl ve kolektif bir kararla ne yapacağımızı belirleyecek. İzmir’den Diyarbakır’a, Van’a, Şırnak’a nasıl el uzatacağımızı, nasıl ses vereceğimizi konuşacağız” ifadelerini kullandı.

“İnsanlığa karşı büyük suçlar işleniyor”

Son olarak Suriye’de Alevilere yönelik katliama ilişkin konuşan Birdal, “Ortadoğuda insanlığa karşı büyük suçlar işleniyor. Daha önce Ezidilere yönelik bir soykırım yaşanmıştı, şimdi ise Alevilere yönelik bir katliam gerçekleşiyor. 745 kadın ve çocuk, sivil insanlar katledildi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, Venedik Komisyonu nerede? Ne yazık ki sağır ve dilsiz bir şekilde izliyorlar” dedi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et