Doç. Dr. Özlem Kaygusuz: Türkiye-AB ilişkileri AB’nin güvenliğiyle sınırlı kalır
Özlem Kaygusuz, Trump’ın AB’yi dışlayan Ukrayna anlaşmasının ardından Erdoğan’ın “AB’nin güvenliği Türkiye olmadan olmaz” çıkışına dair "Türkiye-AB ilişkileri AB’nin güvenliğiyle sınırlı kalır" dedi.

Fotoğraf: AB Konseyi
Kübra Kırımlı
k.kirimli.k@gmail.com
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Özlem Kaygusuz, Trump’ın AB’yi dışlayan Ukrayna anlaşmasının ardından Erdoğan’ın “AB’nin güvenliği Türkiye olmadan olmaz” çıkışını ve AB üyeliğini yeniden gündeme getirmesini değerlendirdi. Kendini Rusya tehdidi altında gören ülkelerin desteğinin, Türkiye’nin AB’nin güvenliği ile ilgili mekanizmalara dahil edilmesini hızlandırabileceğini ifade eden Kaygusuz, “Ancak aynı göç konusunda olduğu gibi, güvenlik alanında gelişecek işbirliği de Türkiye'nin üyeliğine bir fayda sağlamaktan çok, ilişkilerin sadece bu boyutla sınırlı kalmasına doğru gidebilir” dedi.
"AB Türkiye’yi ‘stratejik ortak’ olarak görüyor"
AB’nin Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak gördüğünü dile getiren Kaygusuz, “Haziran 2018’de alınan müzakerelerin dondurulması kararından bu yana, AB yetkilileri ilişkilerini tanımlamak için Türkiye’nin aday bir ülke olma konumunu yitirdiğini ifade eden ‘stratejik ortaklık’ terimini kullanmaya başladılar. Bu kavram ilişkilerin başta güvenlik ve ekonomi/ ticaret olmak üzere, enerji, askeri/ teknolojik iş birliği ve göç krizinin yönetimi gibi alanlarda devam eden önemini vurguluyordu. Ancak esaslı bir değişimi de yansıtıyordu. Bundan böyle Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye’nin siyasal/ anayasal düzeninin ve ekonomi yönetişiminin AB standartlarına ulaştırılması ve sonuçta da üyeliğin elde edilmesi çerçevesinde seyretmeyecekti. Diğer bir deyişle ilişkiler adaylık müzakereleri sürecinin getirdiği kural temelli bir çerçeveden çıkarılarak, bu alanlarda kısa ve orta vadeli transactionalist/ araçsalcı bir iş birliği çerçevesine yerleştiriliyordu” diye konuştu.
Özlem Kaygusuz | Fotoğraf: Evrensel
“Dış politikada öncelik AB’den ziyade Ortadoğu ve Avrasya görünüyor”
Trump'ın Avrupa güvenliğini adeta tehdit eden söylemlerinin Türkiye açısından özellikle güvenlik alanında AB ülkeleri ile ilişkilerinin geliştirilmesi için fırsat olduğunu ifade eden Kaygusuz, yine de Türkiye'nin bu iş birliği için üyelik müzakerelerinin başlaması yönünde bir beklentiye girmesinin çok gerçekçi görünmediğini, müzakerelerin dondurulmasına neden olan sorunların halen ortada durduğunu anlattı. AB ile var olan ilişkilerin sınırlı olduğuna dikkat çeken Kaygusuz, şunları söyledi: “Söz konusu ilişkiler; AB ülkeleri ile ticaretin devamına ve göç bildirgesinin uygulanmasına indirgenmiş ilişkiler. Mevcut durumda hükümetin dış politika önceliklerine ve uygulamalarına bakıldığında, AB ile ilişkilerin canlandırılmasına dair adımların planlandığına dair somut bilgilerin paylaşıldığını görmüyoruz. Tersine Türkiye'nin dış politika konusundaki tüm enerjisi neredeyse münhasıran Orta Doğu ve Avrasya'ya ayrılmakta.”
Polonya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin Rusya tehdidi altında olmalarının, Türkiye'ye destek vermelerini ve Türkiye'nin AB güvenliğiyle ilgili mekanizmalara dahil edilmesini hızlandırabileceğini ifade eden Kaygusuz, “Ancak aynı göç konusunda olduğu gibi, güvenlik alanında gelişecek iş birliği de Türkiye'nin üyeliğine bir fayda sağlamaktan çok, ilişkilerin sadece bu boyutla sınırlı kalmasına doğru gidebilir” dedi.
Evrensel'i Takip Et