11 Mart 2025 13:55

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ifade verdi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ifade verirken Çağlayan’da yaşanan arbede nedeniyle ifade veren CHP İstanbul İl Başkanı Çelik, "CHP’li olmanın da suç olduğu günlerden geçiyoruz" dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ifade verdi

Fotoğraf: ANKA

İstanbul — CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 31 Ocak’ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ifade verirken Çağlayan’daki adliye önünde yaşanan arbede nedeniyle ifade verdi. Çelik ifadesinde, “İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun adliye çıkışı basın açıklaması yapması engellenmeye çalışılmıştır. Asıl bu durum kanuna aykırıdır" dedi. "CHP’li olmanın da suç olduğu günlerden geçiyoruz" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, 31 Ocak tarihinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde ifade verirken çok sayıda partili adliye önünde buluşmuştu. Polis kitleye karşı biber gazı ve TOMA kullanmış, kısa süreli arbede yaşanmıştı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kitlenin "kolluk güçlerine mukavemet ettiği" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında bugün Çağlayan’da ifade verdi. Terör Suçları Soruşturma Bürosunda yaklaşık 1 saat kalan Çelik, daha sonra adliyeden ayrıldı.

"Ses aracının gelmesi TOMA ile engellendi"

Çelik'in ifadesinde özetle şunları dile getirdi:

"Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş basın açıklaması yapacaktı. Basın açıklamasının duyulması için milletvekillerimiz ses aracı alana getirmek istediler. Bu ses aracının önüne TOMA çekilmek suretiyle alana aracın gelmesi engellendi. Bunun üzerine yetkili kolluk güçleriyle TOMA’nın kaldırılarak alana ses sisteminin gelmesi için müzakere ettik. TOMA ile yolun kapatılmasının kanunsuz emir olduğunu, bir güvenlik tehdidinin bulunmadığını, basın açıklamasını engellemenin hukuka aykırı olduğunu anlatmaya çalıştık. Müzakere sonuç vermeyince alana bir yükselti kurularak portatif ses düzeni ile basın açıklamasının gerçekleşmesi için yine kolluk güçleriyle müzakere ettik. Bu müzakere de sonuç vermeyince önüne TOMA çekilen, milletvekillerimizin içinde bulunduğu otobüse doğru yürüdük."

"Anons yapmadan biber gazı sıkıldı"

"Yürürken polis memurlarına karşı bir mukavemetimiz, fiili bir hareketimiz olmadı. Otobüse ulaştıktan sonra otobüs üzerinden kolluk güçlerine vatandaşın önünü açmaları gerektiğini, vatandaşa da polisle karşı karşıya gelmemeleri gerektiğini anons ettim. Kolluk kuvvetleri herhangi bir dağılın anonsu yapmadan basın açıklamasına gelen insanları dağıtmak için biber gazı sıktığından herkes bir yere savruldu. Sonrasında insanlar otobüsün etrafına geldiler. Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu herkesin duyacağı şekilde ifadelerde, açıklamalarda bulundu."

"Anayasal hak"

"İsnat edilen eylem anayasanın 34’üncü maddesinde belirtilen herkesin önceden izin almaksızın barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Anayasa ile güvence altına alınmış bir hakkın barışçıl olarak kullanılmasının engellenmesi anayasamıza, demokratik teamüllere aykırıdır. Bildirim şartının yerine getirilmemesinin tek başına barışçıl gösteri hakkının sınırlanmasına gerekçe olmayacağı da açıktır. Kaldı ki basın açıklamaları için bildirim, izin şartı da bulunmamaktadır. Ekrem İmamoğlu’nun adliye çıkışı basın açıklaması yapması engellenmeye çalışılmıştır. Asıl bu durum kanuna aykırıdır. Demokratik rejimlerde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı korunur, otokrat rejimlerde engellenir."

"CHP’li olmanın da suç olduğu günlerden geçiyoruz"

"Bugün ülkemizde ister siyasi parti genel başkanı olsun, ister sokak röportajı yapan bir vatandaş olsun; en ufak eleştirinin bile sonu cezaevinde ya da adliye koridorlarında bitiyor ise ifade hürriyeti askıya alınmış demektir. Bu uygulamalar sebebiyle Türkiye’nin birinci partisinin İstanbul İl Başkanı olarak siyasi sebeplerle yürütülen soruşturmalar yüzünden mesaimin çoğunu adliye, emniyet önünde geçirmek zorunda kalıyorum. Bugün de hayatımda ilk defa savcı karşısında ifade veriyorum. CHP’li olmanın da suç olduğu günlerden geçiyoruz. Bu durum güzel ülkemizin içinde bulunduğu adalet krizinin sonucudur. Vatandaşın ekonomik krizden sonra en büyük problemi adalettir."

"Aynı yerde bir miting birisine serbest birisine yasak"

"İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı zulüm ve katliam için tepkimizi dile getirmek istedik. Bizden önce aynı konu ile ilgili aynı yerde iktidarın desteklediği gruplara Galata Köprüsü’nde izin verilirken bize izin verilmedi. Biz de Eminönü Meydanı'nda İsrail’i protesto ettik. İşine geldiğinde Filistin davasından siyasi rant devşirenlerin Filistinlilerin sürgün planlarına sessiz kalmalarına bizim ses çıkartmamıza izin vermediler. Aynı yerde bir miting birisine serbest birisine yasak oluyorsa orada adaletten, eşitlikten söz etmek mümkün müdür?"

“Siyasetçiler sınavını sandıkta verir”

"Hukuk kişiye, siyasi düşünceye göre farklı uygulanır bir şey değildir. Artık olay, bırakın farklı düşünceye, eleştiriye tahammül etmeyi, benimle benzer düşünse bile benden başka kimsenin konuşmasını, sesini duyurmasını istemiyorum boyutuna gelmiştir… Siyasetçiler, partiler sınavını sandıkta verir. Sınava tek kişinin girebilmesi için birinin ayağına çelme takılıp düşürülüyorsa, diğerinin kolları bağlanıyorsa, diğerinin gözleri kapatılıyorsa, diğerinin kalemi, silgisi elinden alınıyorsa o sınav usulen yapılmış bir sınav olur; o sınavı kazananda kimsenin gözünde kazanmış sayılmaz. Çağlayan Adliyesinde ‘Böyle bir sınav olmaz’ dedik. ‘Ekrem İmamoğlu’na açılan davalarla önümüzdeki siyasi süreç dizayn edilmek isteniyor’ dedik. Demeye de devam edeceğiz.” (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et