11 Mart 2025 14:13
/
Güncelleme: 15:13

Bilimsel uyarı mahkemelik oldu | Bülent Şık 'bitkisel tehditleri' anlattığı için yargılanıyor

Gıda Mühendisi Bülent Şık bitkisel ürünlerin tehlikesini anlattığı için yargılanıyor. Şık, bitkisel çaylar, bitki preparatları ve gıda takviyeleri hakkında halkın aydınlatılması gerektiğini vurguladı.

Bilimsel uyarı mahkemelik oldu | Bülent Şık 'bitkisel tehditleri' anlattığı için yargılanıyor

Bülent Şık

Eylem Nazlıer
nzlr.eylem@gmail.com


Gıda mühendisi ve akademisyen Bülent Şık’a, bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi ürünlerin içerdiği toksik maddelere dair yaptığı uyarılar nedeniyle açılan dava sürüyor. İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın bir sonraki duruşması 25 Mart saat 10.00’da yapılacak.

“Bitkisel ve doğal olan her zaman sağlıklı değildir”

Gıda mühendisi ve akademisyen Bülent Şık, bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi ürünlerin pirolizidin alkaloitleri (PA’lar) adı verilen toksik etkili kimyasallar içerebileceğini ve bu ürünlerin sanıldığı kadar masum olmadığını belirttiği yazıları nedeniyle yargılanıyor. Bianet’te yayımlanan yazılarında, doğal ve bitkisel ürünlerin genellikle sağlıklı olduğu yönündeki yaygın inanışın bilimsel olarak doğru olmadığını vurgulayan Şık, bu ürünlerin düzenli kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etmişti.

"Halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor"

Evrensel’e konuşan Bülent Şık, özellikle bitkisel çaylar, bitki preparatları ve gıda takviyeleri konusunda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Doğal ve bitkisel ürünlerin masum olduğu yönünde yaygın ama yanlış bir inanış var. Oysa bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi ürünler, içerdiği bazı kimyasal maddeler nedeniyle sağlık açısından ciddi riskler barındırabiliyor. Bu tür ürünlerin düzenli kullanımı, ‘bitkisel kaynaklı karaciğer hasarı’ (HILI) veya ‘diyet takviyesi kaynaklı karaciğer hasarı’ (HDS) gibi ciddi hastalıklara yol açabiliyor. Özellikle hamileler, yenidoğanlar, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalar için bu risk çok daha büyük.”

“Karaciğer hastalıklarına yol açabilecek”

Bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi doğal ürünlerin potansiyel zararları bilim dünyasında uzun süredir tartışılıyor. Bu ürünlerin içeriğinde bulunan pirolizidin alkaloitleri (PA’lar), karaciğer hastalıklarına yol açabilecek kadar güçlü toksik etkilere sahip. Bilimsel araştırmalar, bu maddelerin kanserojen ve genotoksik etkilere sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Bülent Şık, bu konuda şu uyarılarda bulundu:

“Gıda takviyesi olarak satılan birçok ürünün içinde bulunan pirolizidin alkaloitleri, karaciğerde ciddi hasara yol açabiliyor. Bu, tıbbi ilaç kullanımı nedeniyle oluşan ‘İlaca Bağlı Karaciğer Hasarı’ (DILI) ile benzer bir süreç. Ancak ilaç kullanımı, bir hekimin kontrolünde ve dozaj belirlenerek yapılırken, bitkisel ürünler denetimsiz ve bilinçsiz bir şekilde tüketiliyor. İnsanlar bunları masum ve sağlıklı zannederek düzenli olarak kullanıyor, ancak uzun vadede sağlıklarını ciddi şekilde riske atıyorlar.”

ABD’de yapılan kapsamlı çalışmalar, bitkisel takviyelerin karaciğer hasarına neden olabileceğini ve hatta bazı vakalarda karaciğer nakli gerektirebileceğini ortaya koydu. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve Almanya Federal Risk Değerlendirme Kurumu (BfR) gibi kuruluşlar da bu konudaki risklere karşı uyarılarda bulunuyor.

“Denetim yok”

Bugün internet üzerinden satılan pek çok bitkisel ürün, toksik kimyasal içeriği açısından gerekli testlerden geçmeden tüketiciyle buluşuyor. Şirketlerin resmî web siteleri, e-ticaret platformları ve sosyal medya fenomenleri aracılığıyla bu ürünler bilimsel denetime tabi tutulmadan “mucizevi” olarak pazarlanıyor. Bu durum, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine ve halk sağlığının tehlikeye atılmasına neden oluyor.

Şık, bu noktada denetim eksikliğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Sosyal medya ve internet üzerinden yapılan satışlar tamamen denetimsiz. Ürünlerin toksik kimyasal yükü analiz edilmeden piyasaya sürülüyor. Dahası, influencer’lar ve şirketler bu ürünleri ‘sağlık dostu’ olarak tanıtıyor. Ancak bu yanıltıcı pazarlama teknikleri, halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Çocuklar, hamileler, yaşlılar ve kronik hastalar için bu durum çok daha riskli.”

Bu konuda Avrupa’da yürütülen denetimlerin önemine değinen Şık, Almanya’nın son 10 yılda bitkisel ürünlerdeki toksik kimyasalları azaltmak için ciddi tarımsal önlemler aldığını belirtti. Ancak Türkiye’de bu konuda henüz yeterli bir düzenleme bulunmuyor.

“Çocuklara yönelik pazarlama ve denetimsiz satışlar engellenmeli”

Türkiye’de bitkisel ürünlerin ve gıda takviyelerinin denetim altına alınmasını hedefleyen Gıda Takviyeleri Yönetmeliği taslağı, 30 Haziran 2022’den beri yasalaşmayı bekliyor. Ancak bu düzenleme bir türlü hayata geçirilebilmiş değil. Şık, yönetmelikte özellikle çocuklara yönelik bazı kısıtlamaların bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Mevcut taslakta, polen, propolis, bazı bitkisel çaylar ve ekstraktların 4 yaş altı çocuklara satışının yasaklanmasını öngören hükümler var. Ancak bu yönetmelik hâlâ yasalaşmadı. Eğer yürürlüğe girseydi, hamilelere, bebeklere, çocuklara yönelik pazarlamalar ve denetimsiz satışlar bir nebze de olsa engellenebilirdi. Ancak şu an piyasada, internet satış portallarında, bebeklere ve çocuklara bile önerilen bu ürünlerin tamamen kontrolsüz bir şekilde satıldığını görüyoruz.”

Türkiye’de yüz binlerce karaciğer hastası bulunuyor ve bitkisel ürünlerdeki toksik kimyasallar, özellikle kronik hastalar ve çocuklar için ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.

Ne Yapılmalı?

Şık, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini belirterek şu önerileri sıraladı:

  • Bitkisel ürünlerin içerdiği toksik kimyasallar düzenli olarak analiz edilmeli.
  • Bitkisel çaylar ve gıda takviyelerinde kullanılan bitkilerin kaynağı sıkı bir şekilde denetlenmeli.
  • Sosyal medya ve internet üzerinden yapılan yanıltıcı pazarlamaların önüne geçilmeli.
  • Gıda Takviyeleri Yönetmeliği hızla yasalaşmalı ve çocuklar için özel koruma önlemleri getirilmeli.
  • Tüketiciler, bu ürünleri her gün kullanmaları gerektiği yönündeki önerilere şüpheyle yaklaşmalı.

Şık, şu önemli uyarıyı yaptı:

“Çeşitliliği bol, dengeli bir beslenme programı uygulayan bir insanın bu tür gıda takviyelerine ihtiyacı yoktur. Tüketicilerin sağlıklarını riske atmamak için, her duyduklarına inanmamaları ve bilimsel verilere güvenmeleri gerekiyor. Bitkisel ve doğal olan her zaman zararsız değildir.”

“Her şey piyasaya bir ürün bir meta olarak çıkmamalı”

Şık, konuya dair basit ama çarpıcı bir gerçeği de hatırlatarak şunları söyledi:

“Yani ben basitçe bir şey söyleyeceğim. Polen bir böcek yiyeceğidir. Tabiattaki 200 binden fazla uçucu böcek türünün ana yiyeceğidir. Arı ekmeği diye bilinir literatürde. Biz memeliyiz. Yani insanlar memeli. Anlatabiliyor muyum? Yani biz hani her şeyi yememeliyiz zaten. Bu mantıklı bir şey değil. Her şey piyasaya bir ürün, bir meta olarak çıkmamalı.”

Bülent Şık’ın bilimsel gerçeklere dayalı uyarıları nedeniyle yargılandığı dava 25 Mart’ta devam edecek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et