12 Mart 2025 15:58

Bakırhan: İktidar Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile temasa geçmeli

Tuncer Bakırhan, "İktidar neyi bekliyor, artık Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile temasa geçmeliler" dedi. Mahmut Arıkan da iktidarın bu süreçle ilgili samimiyetini ortaya koyabilmesi gerektiğini söyledi.

Bakırhan: İktidar Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile temasa geçmeli

Fotoğraf: DEM Parti

Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından siyasi partileri ziyarete başlayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bu kapsamda Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile bir araya geldi. 
 
DEM Parti heyeti, Arıkan’ın yanı sıra Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci ve Meclis Grup Başkanvekili Bülent Kaya tarafından kapıda karşılandı. 
 
Karşılama sonrasında basına verilen fotoğraf ve görüntünün ardından görüşmenin yapılacağı toplantı salonuna geçildi. Görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi.

Bakırhan: Bir siyasi yol haritası lazım

Açıklamada ilk olarak söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, görüşmenin olumlu geçtiğini ve görüşmede birçok noktada aynı sonuçlara vardıklarını söyledi. Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye Geçici Yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi arasındaki mutabakat metnini konuştuk. Türkiye’nin diğer meselelerini konuştuk. Çağrı metni önemliydi ve bunu birçok siyasi parti görüşmesinde de dile getirdik. Çağrı metni, biraz Meclis zeminini işaret ediyordu. Meclis zeminine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatıyordu. Biz de artık bu saatten sonra Meclis'in harekete geçmesi gerektiğini, Meclis’teki siyasi partilerin de hazır bir çözüm ve barış olsun meselesindeki hemfikir olmalarından kaynaklı artık Meclis'in de yasal düzenlemeler için önüne bir yol haritası, bir plan ve program koymasını gerektiğini belirtmek istiyoruz.Bir toplumsal mutabakat var. Peki, iktidar neyi bekliyor? Bugüne kadar yürütme neden adım atmıyor ve bunun önündeki engel nedir sorularını da sormadan edemiyorlar.

"Suriye'nin önünü açtı"

Bu sürecin güvenilir bir şekilde yürümesi için yapılacak şeylerin başında Sayın Öcalan’ın müzakere yapma koşulları, şartları öncelikle oluşturulmalıdır. Bakın Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı, aynı zamanda Suriye’de yapılan mutabakatın da önünü açtı. Emin olun buradaki çağrı; orada Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ile Şara yönetimini bir araya getirdi. Orada önemli gelişmelere yol açtı. Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuda çok önemli şeyler söyledi. Kazanan Suriye halkı olacak dedi. Buna katılıyoruz ve önemsiyoruz. Kazanan sadece Suriye’deki halklar olmayacak aynı zamanda Türkiye olacak, Türkiye’de yürüyen bu süreç olacak.

"İktidar Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle temasa geçmeli"

Bu vesile ile iktidara şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Şimdi artık Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile sizin de temasa geçme zamanınız geldi.  Direkt Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile görüşüp konuşabilirsiniz. Ne istediklerini anlayabilirsiniz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin bölgede izlediği politikalara katkı sunar. Artık bir diyalog sürecine girdiğimiz için de. Evet, nasıl Suriye’de diyalog bir mutabakatla sonuçlandıysa; Türkiye’deki bu çözüm tartışmalarının da bir mutabakatla demokratik yasal adımların atılmasına vesile olmasını umuyoruz. 
 
Saadet Partisi kurucu lideri Sayın Erbakan’ı burada anmamak olmaz. Kendisine tekrar rahmet diliyorum. Türkiye’de çok önemli ilklere imza attı. Kimsenin Kürt demediği dönemlerde, kimsenin Kürt sorunu demediği dönemlerde rahmetli Erbakan’ın Kürt meselesine kafa yorması, çözüm arayışı içerisine girmesi, bunu dillendirmesi çok değerli, çok kıymetlidir. O geleneğin temsilcisi olan Saadet Partisi’nin de bugün yapmış olduğumuz görüşmelerde rahmetli Erbakan’ın meseleye yaklaşımı ile aynı yerde durmaları bizi çok sevindirdi. Umarım önümüz dönem rahmetli Erbakan’ın dediği gibi hepimizin kardeşçe, bir arada, eşitçe yaşadığımız günlere vesile olur."

Arıkan: Soru işaretleri giderildi

Bakırhan'dan sonra söz alan Arıkan da şöyle konuştu: “Olağanüstü dönemler yaşıyoruz. Gerek ülkemizde gerek yakın coğrafyamızdaki yaşanan hadiselere baktığımızda; siyasi partilerin bir araya gelmelerinin, müzakere etmelerinin ne kadar kıymetli olduğunu bugün bir kez daha gördük. Hem bundan önceki gelişmelerle alakalı hem de bundan sonra yaşanacaklarla alakalı karşılıklı fikirlerde bulunduk. Eminim ki bizim DEM Parti’nin bundan sonraki yürüyüşü ile alakalı ve bizim olaylara bakış açımızla alakalı kafalardaki sorun işaretlerinin giderildiği bir toplantı icra edildi.

"İktidarın şeffaf olmaması kaygılandırıyor"

Kürt meselesiyle alakalı Saadet Partisi’nin 56 yıllık bir geçmişi var. 56 yıl boyunca bu konun hakkında Saadet Partisi milli görüş hareketi nerede durduysa bugün de ayını yerde durduğumuzu tekrar ifade etmek isterdi. Tabi 3 gün sonra Suriye’deki iç savaşın 14. yılına giriyoruz. Acı hadiselerin yaşandığını birkaç gün önce yaşanan katliam karşısında üzüntümüzü de tekraren ifade ediyorum. Silahların susması, Suriye toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, içerideki halkların müzakere kanalıyla bir araya gelmeleri de kıymetlidir. Türkiye’de eğer bir demokratikleşme olacaksa, Türkiye’de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından da hayata geçirilmesi gerekiyor. Birçok konu muğlaklığı muhafaza ediyor. Özellikle iktidar kanadının bu konudaki süreci şeffaf yönetme ile alakalı çekingen durması, süreçle ilgili kamuoyunu siyasi partileri bilgilendirme konusunda çekingen durması bizleri de kaygılandırıyor.

Gözlatılar, kayyımlar, düşünce özgürlüğü

Bir diğer husus ne yapılırsa yapılsın insan onurunun yaşam hakkının muhafaza edilerek kararlar alınması sürecin yönetilmesinin de önemli olduğunu ifade etmek isterim. Yine Türkiye’de bir demokratikleşme olacaksa; düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin de kaldırılması gerekiyor. Hala siyasi partilerin yetkilerinin gözaltı süreçlerini yaşıyoruz, haklarında soruşturma açıldığını görebiliyoruz. Bir samimiyet iyi niyet varsa bununla ilgili Türkiye’nin önünün açılması önemli. STK’lerin, gazetecilerimizin ve siyasetçilerimizin düşüncelerini rahatça ifade edecekleri ortamlar da bu hükümet tarafından sağlanması gereken bir husus.Kayyım meselesi yine Saadet Partisi’nin kaygıyla takip ettiği meselelerden biri. Bir çok belediyeye kayyım atandı Suçları varsa belediye başkanları görevden alınabilir. Eğer bir belediye başkanının geri dönme imkanı kalmadıysa o belediyeye kayyım atamak yerine orada bir seçim yapılması seçimlerin tekrarlanması daha demokratik bir durumdur." (Politika Servisi)

Evrensel'i Takip Et