DEÜ Hastanesi işçilerinin TİS mücadelesi sürüyor: Kazanımlarımızdan taviz vermeyeceğiz
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde çalışan sağlık işçilerinin toplu iş sözleşmesi sürecinde arabulucu aşamasına gelindi. İşçiler kazanımlarından taviz vermeyeceklerini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel
İzmir — Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde örgütlü bulunan Türk İş’e bağlı Sağlık İş Sendikası ile Dokuz Eylül Üniversitesi yönetimi arasında süren TİS görüşmelerinde arabulucu aşamasına gelindi.
2025 yılı Ocak ayından itibaren iki yıllık süreyi kapsayacak olan TİS görüşmeleri 23Aralık’ta başladı. Son görüşmenin yapıldığı 20 Şubat’taki de dahil toplam 7 oturum gerçekleştirildi.
1245 işçiyi ilgilendiren TİS’te kazanılmış haklardan taviz istendiğini ifade eden şube yönetimi, “Görev tanımları, terfi komisyonu, refakat izni vb. kazanılmış TİS maddelerine aykırı olarak keyfi şekilde işçiyi her alanda çalıştırma anlayışına karşı taviz vermeden ekonomik ve sosyal haklarda TİS’in üzerinde kazanım sağlayacak bir mücadele içerisindeyiz” diyor.
Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Yöneticileri, TİS’te gelinen son duruma ilişkin olarak hastane bahçesinde poliklinikler önünde toplanan işçileri bilgilendirdi. TİS’teki sürece ilişkin hastane yönetimi tarafından asılsız dedikodular yayıldığını ifade eden Şube yöneticileri henüz parasal maddelere gelinmediğini belirtti.
İlk olarak söz alan Şube Sekreteri Savaş Erdoğan , Dokuz Eylül'de TİS mücadelelerinin 20 yıldır sürdüğünü ifade ederek, “Biz taşeronda iken boyun eğmedik, kadrolu sistemde asla boyun eğmeyeceğiz. Sözleşmeyi masada bitirmekten yanayız. Ama kimse Dokuz Eylül emekçilerini hafife almasın. Derdimiz yıllardır çalıştığımız kurumda daha iyi şartlarda çalışmak, eşit işe eşit ücret, halkımız olanı almak. Yönetim ‘biz veriyoruz sendika istemiyor’ diyormuş. Gelin işçinin önünde birlikte konuşalım. Kime ne verecekseniz TİS masasında söyleyin” dedi.
“İşçileri ayrıştırma politikalarına izin vermeyeceğiz”
Sağlık İş İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan, Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde 22 yıldır mücadele verdiklerini dile getirerek, “Temizlik grubu, bakım personeli, veri kayıt personelleri, atölye ekibi olarak biz burada bir bütünüz. Bizi ayrıştırma politikalarına izin vermeyeceğiz” dedi.
Aslında bu toplantı için iki gün önce yemekhaneyi talep ettiklerini belirten Aslan, “Ancak olumlu dönüş yapılmadı. Eğer siz burada bizi ciddiye almazsanız biz her alanı eylem yerine çeviririz. Bunu buradaki eski kamu çalışanları ve idareciler çok iyi biliyorlar. Eylemlilik sadece burada olmayacak. Başhekimliğe yürüyeceğiz taleplerimiz için” dedi.
Henüz parasal bir maddeye gelmediklerini dile getiren Arlan, “Görevlendirmelerle iligili Başhekimimiz; ‘İşçi 10 yıl da çalışsa 20 yıl da çalışsa benim iki dudağımın arasında, istediğim yere sürerim. İstediğim kişiyi istediğim yerde calıştırırım’ diyor. Buna izin mi vereceğiz” diye sordu. İşçiler hep birlikte “hayır” diyerek yanıtladı.
Arslan, “Biz buna taşeron döneminde bile izin vermedik şimdi hiç vermeyiz. Kazanılmış haklarımızdan bir adım geri atmayacağız” dedi.
Hastanede bölümleri gezdiklerini ve konuştuklarını anlatan Arslan, “Başhekimimiz diyormuş ki; ‘Biz mali konularda teklif veriyoruz. Karşı taraf, sendika kabul etmiyor’. Arkadaşlar mali konular ile ilgili bir tane madde görüşülmedi daha. Algı yaparak sendikayı karalamaya çalışıyorlar” dedi.
Eksik personelle çalışılıyor, işçi sağlığı ve güvenliği yok sayılıyor
Hastanede personel eksikliği bulunduğunu ve yönetime “alım yapın” dediklerini ifade eden Arslan, “Bir kişi dört servise bakıyor. Temizlikteki arkadaş dört bölümü temizlemeye çalışıyor. Onlarca hastayı taşımaya çalışıp bel fıtığı oluyoruz. Birçok sağlık problemi ile karşı karşıya kalıyoruz. Rapor alıyoruz, neymiş çok rapor alınıyormuş. Personele birçok işi yaptırırsanız, rapor almak zorunda kalırız. Bunun hesabını yapamazsınız bizim için işçinin sağlığı ön planda. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini yok sayıyorlar” dedi.
Parasal konulara ilişkin de ülkeni yangın yerine döndüğünü, kiralar arttığını belirten Arslan, “Ekonominin sorumlusu biz değiliz. Biz vergimizi veriyoruz. Vergide de adalet istiyoruz” dedi.
Haftaya çarşamba 13.30'da görüşme olacağını, yönetimin mali konularla ilgili hazırlık yaptıklarını ifade eden Arslan, “Görüşmeden sonra burada açıklayacağız teklifleri nedir, birlikte karar vereceğiz. Buradaki arkadaşlarımızla talepleri birlikte belirledik. Mücadeleyi beraber yürütüyoruz, süreci de birlikte bitireceğiz. Taleplerimizi sonuna kadar mücadele ederek kazanmaya çalışacağız” dedi.
60 günlük sürenin dolduğunu, 15 günlük arabulucu süresinin, altı gün de uzatması bulunduğunu belirten Arslan, “Geçen dönem de yüksek hakeme gitme riski vardı. Bizim eylemliklerimizle beraber rektör masaya geldi ve iyi bir sözleşme yaptık. Bir ön görüşme yapacağız. Yasal süreç için de masada müzakere süreci ile bu işi işçilerin lehine çözmek için mücadele edeceğiz” dedi.
Eylemde, Temel Conta, Digel Tekstil işçileri, tütün fabrikalarında grevde olan işçiler ile Çayırhan ve Antep'teki dokuma işçilerine selam gönderildi.
"Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Kurtuluş yok tek başına" sloganları atıldı. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et