13 Mart 2025 12:45

Malatya'da apartman sakinlerinden rezerv alanı ilanına pankartlı protesto

Malatya Battalgazi Hamidiye Mahallesi’nde bulunan Günbak Apartmanı sakinleri, depremlerde orta hasar alan binayı güçlendirmelerine rağmen rezerv alan ilan edilmesine pankart asarak tepki gösterdi.

Malatya'da apartman sakinlerinden rezerv alanı ilanına pankartlı protesto

Fotoğraf: ANKA

Malatya – Battalgazi ilçesi Hamidiye Mahallesi’nde bulunan Günbak Apartmanı sakinleri, 6 Şubat depremlerinde orta hasar alan binayı güçlendirmelerine rağmen rezerv alan ilan edilmesine pankart asarak tepki gösterdi. Bayram Ekici, “Bize oturum ruhsatımızı verdiler, iskanımızı verdiler, aboneliklerimizi verdiler, 'Oturabilirsiniz' dediler. Binanın da oturma ruhsatını verdiler. Ancak 10-12 gün sürdü, sürmedi geldiler, '15 gün içinde boşaltacaksınız burayı, rezerve planı var, yıkılacak' dediler. Yani bu hak mı” dedi.

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda Malatya Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce “orta hasarlı” olarak tespiti yapılan Günbak Apartmanı sakinleri, gerekli müracaatları ve izinleri alarak binalarını güçlendirdiler. Güçlendirme işlemi bittikten 10-12 gün sonra "Evlerinizi 15 gün içerisinde boşaltın. Burası rezerv alana girdi" denilince binanın üzerine “Ruhsatı verdin: Güçlendirdik! Ruhsatı verdin: Kullandık! Şimdi de yıkacağım diyorsun: Neden?​” pankartı asarak tepki gösterdi.

“Ben devlete güvenemeyeceksem kime güveneceğim”

Hak sahiplerinden Hüseyin Karaman, şunları söyledi: “35 senelik Malatya’da hizmet veren bir firma sahibiyim. Bir devletin temsil edenlerin sözü çok önemli. Şimdi sen bana dedin ki, 'Güçlendir, ruhsat verdim', güçlendirdim. Ben 5-6 milyon TL masraf ettim. Ondan sonra dedin ki, 'Tamam kardeş, sen güçlendirdin, ben sana ruhsatı veriyorum, otur' dedin. Eyvallah, ondan sonra tekrar gel, '15 gün içerisinde boşaltın, biz yıkacağız'. Ya sen bir devletsin. Sen bir devleti temsil ediyorsun bu çocuk oyuncağı değil. Yani ben şimdi devlete güvenmeyeceksem kime güveneceğim? Yarını ne olacağını devletin bize çizdiği perspektif açısından biz güvenemiyoruz. Devletin perspektiflerine inanıyoruz. Devleti böyle güvensiz hale getiremezsiniz, öyle bir hakkınız olamaz. Biz güvenmek istiyoruz devletimize, biz güvenmek istiyoruz ve yarınlarımızı korkusuzca yaşamak istiyoruz. Ama biz gece uykularımızı kaçırıp da yaşıyoruz.

Başka şehirlerin durumunu bilmediklerini belirten Karaman; “Biz tabii ki yaşadığımız için Malatya’da, Malatya’daki konumu anlatıyoruz. Yoksa Maraş’ta nedir, Hatay’da nedir, Adıyaman’da nedir, onları bilemiyoruz. Çünkü kendi sorunlarımızı, kendi derdimizi çözmeye çalışıyoruz. Burada bize babalık, atalık edecek bir devlet kurumunun ya iki buçuk seneye girdik. Biten adam gelip sormaz mı, 'neyiniz var, neyinizi yok' diye. Yıkmaya geliyorlar? Yapma yoklar” dedi.

“Sağlam binaları yıkarak günahlarınızı affettirmezsiniz”

Yetkilelerin sağlam binaları yıkarak günahlarını affettirmeyeceğini söyleyen Kaüraman; “Bakın, bu çok önemli bir olay. Bunları önceden yaptırmayacaktınız. Bostan söküp 15-16 katlı bina diktirmeyecektiniz. Bostan başında şu anda binlerce insanımız orada katledildi. Kimin eliyle katledildi, bunu çıkarın ortaya arkadaşım ya! Devlet buna neden göz yumdu? İnsanlar niçin oraya biriktirdi? Koca dağlar boş, yapın oraya. Gelişmiş ülkeler neden dağlara yapıyor?" diye sordu.

“Binanın oturma ruhsatını verdiler. Sonra da yıkacağız dediler”

32 yıl aynı sokakta esnaflık yapan Bayram Ekinci ise şöyle konuştu: "Ben 32 yıldır bu sokakta esnafım, elektronikle uğraşıyorum. 6 Şubat depreminde bizim binamız orta hasar aldı. Ondan sonra gerekli müracaatları yaptırdık. Belediye bize dediler, 'Bir an önce güçlendirme yapmanız gerekiyor. Bir yıl içinde yapmazsanız binanız yıkılır, ağır hasarlı sayılır.' Biz de gerekli başvuruları yaptırdık, ölçümleri yaptırdık, testleri yaptırdık, ruhsatımızı aldık, binamızın güçlendirmesini yaptık. Ondan sonra tekrardan bize oturma ruhsatımızı verdiler, iskanımızı verdiler, aboneliklerimizi verdiler, 'Oturabilirsiniz' dediler. Binanın da oturma ruhsatını verdiler. Çevre Şehircilik yapıştırdı, 'Sıkıntı yok' dediler. Arası 10-12 gün sürdü, sürmedi. Geldiler, '15 gün içinde boşaltacaksınız burayı, rezerve planı var, yıkılacak' dediler. Yani bu hak mı?​” diye konuştu.

"Güçlendirme için 6 milyon harcadık"

Aşağı yukarı 6 milyon TL’ye yakın masraflarının olduğunu ifade eden Ekinci; “Komşuları bazıları parkelerini yaptırdılar. Hasardan dolayı dolapları patlamış, dolapları değiştiler. Elektronik eşyaları vardı, onları yenilediler. Yani büyük ihtimalle çoğu da borç ederekten, kredi çekerek binayı yaptıralım diye uğraştılar ve yaptırdılar da. Gelip şu anda oturuyorlar da aboneliklerini yaptırdılar elektrik, doğal gaz, su. Oturuyorlar şu anda. 15 gün sonra geldi, tebligat verdiler, 'Evi yıkılacak, bina yıkılacak, bura rezerve alanına girdi'. Biz ne yapalım şimdi yani? Kime güvenelim? Devlet dedi ki bize 'yapın'. Belediye 'yapın' dedi, çevre şehircilik 'yapın, sorun yok' dedi. Biz de ruhsatımızı alarak yaptık. Her şeyimizi resmi" dedi. (ANKA)

Evrensel'i Takip Et