14 Mart 2025 15:12

İzmir Barosu ve TükoDer’den ortak açıklama: “Küresel şirketleri değil, halkı düşünün”

TükoDer ve İzmir Barosu, Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, “Küresel şirketleri, doların yeşilini değil, halkı düşünün” dedi.

İzmir Barosu ve TükoDer’den ortak açıklama: “Küresel şirketleri değil, halkı düşünün”

Fotoğraf: İzmir Barosu

İzmir — Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) İzmir Şubesi ve İzmir Barosu, Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla “Sömürüye inat, bilinç şart” başlıklı bir basın açıklaması yaptı. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklamada basın metnini TükoDer üyesi Av. Birgül Değirmenci okudu.

Tüketicilerin sorumlusu olmadığı ekonomik krizin altında kaldığını ve derin yoksullukla yaşam mücadelesi verdiğini belirten Değirmenci, “Barınma, beslenme, ısınma, aydınlanma, içecek ve kullanacak su bulma, haberleşme, ulaşım tüketicilerin en temel ihtiyaçlarıdır. Her tüketici, bu temel ihtiyaçların karşılanmasını talep edebilmeli ve uygun şekilde kullanabilmelidir” dedi.

“Hayat pahalılığı karşısında tükeniyoruz”

Değirmenci, “Barınma hakkımız yok olmuş, sağlıklı güvenilir konutlara ulaşamıyoruz. Başımızı sokacak ev kiraları asgari ücret tutarını geçmiş, depreme maruz kalan bölgelerde iki yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen kalıcı konutlar yapılamamış ve yurttaşlar konteynerlerde kalmaya devam etmektedirler. Toplu konut satış fiyatları, orta gelirli yurttaşların bile ulaşabileceği rakamları aşmıştır. Deprem riski nedeniyle kentsel dönüşüm projeleri rantsal dönüşüm projelerine dönüşmüş, tüketiciler yerleşik yerlerinden uzaklaştırılarak, merkezi yerlerdeki kentsel dönüşüm rezerv alan düzenlemesi ile rantçıların önündeki uzayan mahkeme süreçlerinin önü kesilmeye çalışılmaktadır. Yurttaşlar, bir sabah uyandığında tapularının iptal edildiğini görmekte ve yerinden yurdundan olmanın derin üzüntüsünü yaşamaktadır. Sürekli artan fiyatlar nedeniyle çarşı pazar yangın yerine dönmüş, enflasyon rakamları iki haneli rakamlara düşmeye başlamışsa da tüketicilerin gelirlerinde artış olmamış hayat pahalılığı karşısında tüketiciler tükenmeye devam etmektedir” diye konuştu.

“Taklit ve tağşiş ürün satışları çoğalmış durumda”

TÜİK tarafından açıklanan 2025 yılı ocak ayı verilerine göre işsizlik oranının yüzde 8,4 seviyesine geldiğini kaydeden Değirmenci, “İşsizlik rakamları sosyal sorunlara yol açacak boyuta ulaşmıştır. Türk-İş’in şubat ayı açıklamalarına göre; açlık sınırı 23 bin 324 TL, yoksulluk sınırı 75 bin 973 TL, enflasyon oranı yüzde 57,73’tür. Marketlerde her gün etiket değişmekte, çarşı pazarda tezgahların yanından geçilememektedir” dedi.

Güvenilir ekonomik gıdaya ulaşım sorunu yaşanmakta olduğunu kaydeden Değirmenci, “Bu kriz her geçen gün büyümektedir. Merdiven altı gıda üretimleri, taklit ve tağşiş ürün satışları çoğalmış tüketicinin sağlığı ciddi tehlike altında kalmaktadır. İhraç edilen ürünlerin, AB standartlarına uymayan oranlarda kimyasal barındırdığı için iade edildiği haberleri endişelerimizi daha da artırmaktadır” diye ekledi.

“Küresel şirketleri değil, halkı düşünün”

Son olarak taleplerini sıralayan Değirmenci, “Ülkenin gündeminden yoksulluk ve açlık sorununu çıkarın, barınma sorununu çözün. Elektrik doğalgaz vb. gibi bazı hizmetlerin kamusal hizmet olarak verilmesini sağlayın. Yıllardır ülkeye hizmet vermiş emeklilerin, asgari ücretlilerin, kısacası yoksulluk ile mücadele eden vatandaşlarımızın alım gücünü arttıracak yaşam kalitesini yükseltecek ücret/maaş güncellemelerini acilen yapın. Şehirlerin, ormanların, koruların, dağların, ovaların, meraların, yaylaların talanına son verin. Betonlaştırmadan vazgeçin. Suyumuzu özgür bırakın, suyumuzu zehirlemeyin, tarım arazilerine göz dikerek ranta kurban etmeyin. Küresel şirketleri, doların yeşilini değil, halkı düşünün. Çevreyi, halk sağlığını zehirleyen maden ocaklarını kapatın. Depreme karşı can kaybını asgariye indirecek, tedbirleri derhal alın, bu konuda bilimin sesine kulak verin ve meslek odaları ile işbirliğini geliştirin. Kusurları nedeniyle can ve mal kaybının artmasına neden olanlardan hukuk önünde gerekli hesap sorulsun” dedi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et