Yusuf Erişti için adalet talep eden Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı'ndaki ablukayı kaldırın
Cumartesi Anneleri 1042. haftada Yusuf Erişti için adalet talep etti. Açıklamada Galatasaray Meydanı'ndaki ablukayı kaldırma çağrısı yapıldı; “Bu hukuksuzluğa, keyfiliğe ve hak ihlaline son verin”

Fotoğraf: MA
İstanbul – Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 1042’ncisini gerçekleştirdi. Karanfiller ve gözaltında kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta 14 Mart 1991 yılında İstanbul’da polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınmayan Yusuf Erişti’nin faillerinin yargılanmasını istedi.
"Bu hukuksuzluğa, keyfiliğe ve hak ihlaline son verin"
Basın metnini okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Başkanı Gülseren Yoleri, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen Cumartesi Anneleri eylemlerinin 700’üncü haftasına ilişkin süren davada beraat kararı çıktığını hatırlattı. Galatasaray Meydanı’nda bulunmanın suç olmadığının bir kez daha tescillendiğini vurgulayan Gülseren Yoleri, “Bütün bunlara rağmen Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmalarımızda mekan yasağı ve kişi sınırlaması devam etmektedir. Bu durum hukuki dayanaktan yoksundur, keyfidir ve toplanma özgürlüğümüzün sürekli ihlaline neden olmaktadır. Yeni mahkeme kararı vesilesiyle bir kez daha İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sesleniyoruz: Devlet yetkilerini kullanan hiçbir makam, hukukun dışında ya da üstünde olamaz. Bu hukuksuzluğa, keyfiliğe ve hak ihlaline son verin! Kayıplarımızı arama ve toplanma özgürlüğümüzün önüne kurulan barikatları kaldırın” dedi.
“Yusuf Erişti’den bir daha haber alınamadı”
34 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Yusuf Erişti’nin akıbetini sormak için bir araya geldiklerini ifade eden Gülseren Yoleri “Tokat-Reşadiye doğumlu, 30 yaşındaki Yusuf Erişti, 14 Mart 1991 Perşembe sabahı arkadaşıyla buluşmak üzere Belgradkapı civarına gitti. Burada, Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alındı ve Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü. Avukat Fethiye Pekşen, Yusuf Erişti ile görüşmek için Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) başvurarak izin aldı. Ancak Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğinde, Yusuf’la görüştürülmedi. Bunun üzerine Pekşen, 29 Mart’ta polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından emniyet yetkilileri, ‘Yusuf Erişti’nin gözaltında olduğuna ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır’ cevabını verdi” diye aktardı.
“Tanık ifadelerine rağmen bulunamadı”
Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınıp İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderilen bazı kişilerin, Erişti'nin gözaltına alınırken ve emniyette sorgulanırken gördüklerini avukatları aracılığıyla kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Gülseren Yoleri, şöyle devam etti: “Tanık ifadelerine göre Yusuf’a işkence yapan polisler, ‘Seni gözaltına aldığımızı kayıtlara geçirmedik. Buradan ölü çıkar, kimsenin haberi olmaz’ diyerek tehdit etti. Bir başka tanık ise, ‘Yusuf’a yoğun işkence yapıldı. Onu en son 17 Mart’ta komaya girmiş halde hücresine götürülürken gördüm’ dedi. 13 Mayıs 1991 tarihinde bir üniversite öğrencisi olan C.Ç., 1 Mayıs eylemine katıldığı için gözaltına alındığını, sorgu sırasında polislerin kendisine, ‘Seni Yusuf Erişti gibi öldürürüz. Kimsenin haberi olmaz’ diyerek tehdit ettiklerini kamuoyuna açıkladı.”
“Başvurular sonuçsuz kaldı”
Dönemin milletvekili Mahmut Alınak’ın, 25 Nisan 1991 tarihinde Başbakan Yıldırım Akbulut’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, tanık ifadelerini aktararak Erişti’nin akıbetini sorduğunu hatırlatan Gülseren Yoleri, “Önergeyi cevaplayan dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ise, ‘Yusuf Erişti gözaltına alınmamıştır. Önergede iddia edilen hususların gerçekle ilgisi yoktur’ dedi. Baba Bekir Erişti, başta Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Yıldırım Akbulut olmak üzere tüm siyasi partilerin genel başkanlarına, İstanbul Valiliği’ne ve Cumhuriyet Savcılığı’na otuza yakın dilekçe verdi. Ancak yapılan başvurulara ve suç duyurularına rağmen, Yusuf Erişti’nin akıbetine ilişkin herhangi bir soruşturma başlatılmadı. Bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz! Zorla kaybetme vakalarında uygulanan cezasızlık politikasına son verin! Uluslararası sözleşmeler ve insan hakları belgeleri uyarınca, zorla kaybetme vakalarında zamanaşımı hükümlerini dikkate almayın. Yusuf Erişti dosyasında etkin bir yargılama yürütün” diye belirtti. (MA)
Evrensel'i Takip Et