16 Mart 2025 12:29

Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır'da: Kürt sorunu TBMM zemininde çözülmelidir

"Kürtler 'Bizim sorunumuz var' dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun diyalogla, şeffaflıkla, her kesimi dinleyerek TBMM zemininde çözülmelidir."

CHP'nin 23 Mart'ta yapılacak ön seçimdeki cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yurt gezileri kapsamında Diyarbakır'a geldi. Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde, Amedspor atıksıyla partililere seslendi.

"Trabzonspor'un kalecisi olma niyetiyle çocukluğunu geçirmiş biri olarak Trabzon'dan hepinize selamlar getirdim" diyen İmamoğlu, "Amedspor'a başarılar diliyorum. Amedspor'u destekliyorum, gücüm yettikçe de destekleyeceğim" diye konuştu.

"Silahlar susmalı, çatışma bitmeli"

İmamoğlu, "Biz milletin haklarını siyasi hesaplarına malzeme yapanlara benzemeyiz. Türkiye'nin barışa huzura kavuşması çok önemli. Çok değerli bir amaçtır. Ama ne yapılacaksa samimiyetle, şaffaflıkla, insanlıkla, tutarlılıkla yapılmalı. Sandık menfaati, seçim menfaati değil, milletimizin menfaati düşünülmeli. Şiddetle, çatışmayla, terörle hiçbir şey çözülemez. Silahlar susmalı, çatışma bitmeli. Çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloğu ile olmalıdır. Kürtlerin ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini bu ülkenin sahibi, eşit ve onurlu yurttaşı, eşit hissedarı, eşit paydaşı olarak hissetmesini sağlamak hepimizin, devletimizin görevidir" dedi.

"Benim köyüm neyse Diyarbakır'ın köyü de aynı. Diyarbakırlıların her biri, benim doğduğum 40 haneli Trabzon'un Akçaabat ilçesinin Cevizli köyünde eşit hissedarsınız. Orası da sizin burası da bizim" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Tabii ki Kürtler 'Bizim sorunumuz var' dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun diyalogla, şeffaflıkla, her kesimi dinleyerek, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere tüm kesimlerin gönül rızasıyla özellikle TBMM zemininde çözülmelidir. Bunları söylerken ağır eleştiriler alıyoruz. Terörist yaftası yiyoruz, barış karşıtı yaftası yiyoruz. Ama doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayacağız."

"Hiç kimse Selahattin Demirtaş gibi siyasi rehine olarak hapiste tutulamasın"

"Ben buraya büyük bir kardeşlik bayrağını sizler adına yurdun her tarafında taşımaya, o bayrağı sizden almaya geldim. Hukuksuzluğu adaletsizliği bitirmeye söz veriyor muyuz? Söz verelim ki demokrasiye darbe vuran kayyım düzeni bu ülkenin hafızasından silinip gitsin. Adaletin terazisi kimsenin elinde oyuncak olmasın. Bir partinin genel başkanı, Selahattin Demirtaş gibi, bir siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın! Yakışmıyor. Aynı şeyi Ümit Özdağ için de yapıyorlar. Biz haksızlığa hukuksuzluğa uğrayan kim varsa siyasi düşüncesi görüşü yok, bu kardeşiniz haksızlık bir AK Partili belediye başkanına yapılsın, koşup onun yanına gitmeyen namerttir. Ben zalimliğe karşıyım. Ben mazlumun, haklının yanındayım."

"Newroz pîroz be"

"Biliyoruz ki zemheri ne kadar sert geçerse geçsin eninde sonunda bahar gelir. O bahar geliyor. Karanlık ne kadar uzun sürerse sürsün o güneş mutlaka doğar. Kürt'ün, Türk'ün, Arap'ın, Süryani'nin, Ezidi'nin, Alevi'nin, Sünni'nin ortak geleceği için doğan güneşin müjdecisi olmaya geldik. Aydınlık günleri, güzel günleri haber vermeye geldik. Cennet vatanımızı karanlıktan kurtarmaya geldik. Burdan tüm Türkiye'ye birlikte sesleniyoruz. Biz birlikte güçlüyüz. Birlikte varız. Birlikte milletiz. Birlikte güzeliz. Diyarbakır'da tam da baharın müjdecisi Newroz'un, baharın uyanışının, kardeşliğin ve barışın bayramı, müjdeli haliyle birlikte Newroz'unuz kutlu olsun. Birliğimiz daim olsun. Newroz pîroz be! Newroz pîroz be! Mübarek Ramazan Bayramınızı da şimdiden kutluyorum. Halepçe Katliamı'na da bir kez daha kınıyorum. Türkiye, yanı başımızdaki Tartus'taki Alevi katliamına karşı da dimdik ayakta durmalıdır. Türm emperyalistlere ders veren bir direniş destanı olan 18 Mart Çanakkale Zaferi'ni de kutluyorum."

"Memleketin bereketini kaçıranların uykularını kaçırdık"

İmamoğlu, "Memleketin bereketini kaçıranların uykularını kaçırdık. Beni rüyasında ya da kabusunda görüp uyananlar var yatağından. Ben onları önümüzdeki seçime kadar kabusun kabusuna boğacağım. Ondan sonra bu yürüyüş o genel seçimde onları evlerine yollayacak" diye konuştu. "Sandığı milletin önüne koyacağız. O pazardan başlayan cesaretle, milletimizi kucaklayarak, özellikle muhalif kesimi aramıza katarak, o seçimde bunları, -nasıl giderler bilmiyorum, geri doğru kaçarken, evlerine giderken tökezlenip yere mi devrilirler, düşe kalka mı giderler bilmiyorum- hepsini evlerine yollayacağız" diye ekledi.

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Evrensel

"Gelmiş geçmiş en demokrat, en özgürlükçü yönetimi kuracağız"

İmamoğlu, "Türkiye'de gelmiş geçmiş en demokrat, en özgürlükçü yönetimi kuracağız. Bu ülkede istibdat rejiminin bir daha gelmesine izin vermeyecek güçlü bir demokrasi sistemini inşa edeceğiz. Ülkemiz demokratik, adil ve özgürlükçü yeni sistemiyle göreceksiniz tüm dünyaya ilham kaynağı olacak" dedi.

"Kayyımlarla çökmesin diye…"

Kayyımlara da değinen İmamoğlu, "Biz bu israf ve istibdat düzenine son vermek için yola çıktık. Bir daha bu ülkede hiçbir siyasi otorite milletin iradesinin üstüne kayyımlarla çökmesin diye yola çıktık. Milletimizin her bir ferdi bu devletin tek sahibi olduğunu en güçlü şekilde hissedecek. Kimliği, inancı, yaşam tarzı nedeniyle hiç kimse kendini dışlanmış ve güvensiz hissetmeyecek" dedi.

Partililer İmamoğlu’nu davul zurna eşliğinde halaylar çekerek bekledi. Yoğun ilginin olduğu salonda sık sık alkışlar ve sloganlar yükseldi.

Akyıl: İmamoğlu'nu cumhurbaşkanımız yapalım

Program kapsamında ilk sözü CHP Diyarbakır İl Başkanı İsmail Akyıl aldı ve salonu Kürtçe selamladı. Ardından konuşmasında İmamoğlu için "Geleceğin cumhurbaşkanı" dedi, katılımcılara teşekkür etti. "Bu coşku halkın tüm kesimlerini kucaklamamızdan kaynaklanıyor" dedi. "Bu haberi Diyarbakır'dan verelim. Teke tek girdiği her yarışı kazanan, her türlü baskıya karşı yiğitliğiyle nam salan, bu ülkenin mert evladı Sayın İmamoğlu'nu cumhurbaşkanımız yapalım" çağrısında bulundu.

Tutdere: Bu sistemi değiştireceğiz

Ardından CHP'li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere kürsüye çıktı. Tutdere, "23 Mart'ta cumhurbaşkanı adayımızı örgüt olarak, halk olarak biz seçeceğiz. Bütün il örgütlerimize sesleniyorum; yıllardır demokrasi mücadelesi veriyorsunuz. 23 Mart'ta sandıkları patlatalım. Bu sistem Türkiye'yi taşımıyor. Türkiye zorda, millet darda. İş başa düşmüştür. Bu sistemi değiştireceğiz" diye konuştu.

Tanrıkulu: Süreci onların politik hesaplarına kurban etmeyeceğiz

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da konuşmasında bugünün Halepçe Katliamı'nın ve İstanbul Üniversitesi Katlaimı'nın yıl dönümü olduğunu hatırlattı, "Bu katliamların ne anlama geldiğini bu coğrafya çok iyi biliyor, bir daha olmasın diye buradayız" dedi. Tanrıkulu, "Bu topraklar çok zor zamanlardan geçti ama hiçbir zaman boyun eğmedik, biat etmedik. Dimdik ayaktayız. Eğilmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Biat etmeyeceğiz. Türkiye'nin Kürt meselesi var. Önümüz bahar, Newroz. Çicekler açıyor, yeşilleniyor. Daha acı yaşamak istemiyoruz. Gençlerimizi toprağa vermek istemiyoruz. O nedenle bu süreç önemli. Ama geçmişte yapılanları da gördük. Bu süreçleri onların politik hesaplarına kurban etmeyeceğiz. Hem temkinliyiz hem iyimseriz. Halkımızın barış iradesine güveniyoryuz" diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu'na "Diyarbakır'da bölgede Kürtler arkanızdadır. Sonuna kadar birlikte yürüyeceğiz" diye seslenen Tanrıkulu, "Amedspor'a da çok destek oldunuz. Bu atkıyı da size emanet ediyorum. Ben de teşekkür ediyorum bir Amedspor taraftarı olarak" dedi.

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Evrensel

Diyarbakır ziyaretinde İmamoğlu'na Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Hakkâri, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak, Van ve İstanbul il başkanları da eşlik etti. İmamoğlu, Diyarbakır'ın ardından Erzincan'a hareket edecek. (Politika Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ülkede 10 milyon kişi 25 bin liranın altında, açlık sınırı civarında bir ücretle çalışıyor.

65 yaş üstü nüfusun yüzde 13’ü geçinebilmek için, inşaat gibi ağır işler de dahil, çalışıyor.

Aile Bakanlığı verilerine göre 3 milyon 690 bin aile sosyal yardımla geçiniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et