"Yabancı maden şirketleri araştırılsın"
CHP Milletvekili Aşkın Genç, doğa talanına ve işçi ölümlerine sebep olan yabancı sermayeli maden ocaklarının incelenmesi amacıyla araştırma önergesi verdi.

Fotoğraf: Evrensel
Ankara - Türkiye'de 2014'te sayısı 138 olan yabancı sermayeli maden şirketi sayısı 649'a yükseldi. Madencilik sektörünün GSYİH'deki payı 2021'de yüzde 1,33 iken 2022'de yüzde 1,36'ya yükselirken ihracat geliri ise 2022'de 6 milyar dolar oldu.
Bunların yanı sıra kamuya ait maden sahalarının düşük fiyatlara ve uzun sürelerle özelleştirilmesi de kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç de maden sahalarının özelleştirilmesi tartışmalarının ardından yabancı şirketlerin elinde bulunan maden sahalarının incelenmesi ve bu sahaların yeniden kamulaştırılmasının gerekip gerekmediğinin tespit edilmesi amacıyla Meclis Başkanlığı'na Meclis Araştırması önergesi verdi.
Doğal varlıklar üzerindeki baskının boyutu
Yabancı şirketler tarafından işletilen, yabancı sermayeye devredilen ve özelleştirilen madenlerin ülke ekonomisine beklenen katkıyı sağlayamadığı gibi yerel halk ve doğa üzerinde de olumsuz etkiler bıraktığı belirtilen önergede, Türkiye'nin maden kaynaklarının, ekonomik bağımsızlık ve stratejik planlama açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Türkiye'de maden sahası genişlemesine ilişkin bilgilerin paylaşıldığı önergede ayrıca yabancı sermayeye devredilen ve özelleştirilen maden işletmelerinin ekonomiye ve doğaya verdiği zarar hatırlatıldı.
"Yeni ruhsatlarda özel ve yabancı payı giderek artmıştır"
Önergede şu bilgiler yer adı: “1980 sonrasında yabancı yatırımların teşviki ve özel sektörün yeniden madencilikte rol alması hedeflenmiştir. 1983 ve 1985 yıllarında çıkarılan madencilik kanunları, özel sektör için çeşitli teşvikler getirerek madencilik sektörünü yeniden canlandırmayı amaçlamıştır. Bu politika değişikliği sonucu, 1990’lara gelindiğinde dahi madencilik üretiminin büyük kısmı Eti Holding ve Türkiye Kömür İşletmeleri gibi kamu kurumlarınca yürütülmeye devam etmiştir (1990’ların ortasında sektör satışlarının yüzde 75’i kamu şirketlerince gerçekleştirilmekteydi), fakat yeni ruhsatlarda özel ve yabancı payı giderek artmıştır. 2000’li yıllarda hız kazanan özelleştirmelerle Etibank’ın pek çok maden işletmesi (örneğin krom, bakır işletmeleri) özel sektöre devredilmiş, böylece devletin sektördeki ağırlığı azalmıştır.” (ANKA)
Evrensel'i Takip Et