İstanbul Valiliği, Adile Sultan Kasrı Öğretmen Huzurevi’ni kapatmak istiyor

İstanbul – İddiya göre İstanbul Valiliği, Adile Sultan Kasrı Öğretmen Huzurevi’ni kapatmak istiyor. Huzurevi Müdürü’nün 10 Mart günü huzurevi sakinleriyle yapmış olduğu toplantıda, “Adile Sultan Kasrı Öğretmen Huzurevi’nin 2009 yılından bu zamana yasal olarak huzurevi olma statüsünden çıkarılmış olduğunu” ve başka bir huzurevine transferlerinin gerçekleştirileceğini söylüyor ve huzurevi sakinlerini Emekli Sandığı Nispetiye Bakım ve Huzurevine yönlendiriyor.

Huzurevi Müdürü’nün düzenlemiş olduğu toplantıda huzurevi sakinleri İstanbul Valiliği’nin huzurevini kapatma kararının kendilerine tebliğ edilmesini istemelerine karşın huzurevi idaresi resmi bir tebligatta bulunmuş değil. Huzurevi yönetimi kararın kesin olduğunu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan denetimde huzurevinin gerekli şartları taşımadığı tespit edilerek kapatma kararı alındığı belirterek Emekli Sandığı Nispetiye Bakım ve Huzurevi ile Valilik arasında anlaşma sağlandığı, söz konusu huzurevinde herkesin odasının hazır olduğunu söylüyor. İdarenin bu yönlendirmesi karşı huzurevi sakinleri başka bir huzurevine gitmek istemiyorlar.

Huzurevine bir yakınını yerleştirmiş olan bir yurttaşla görüştüğümüzde kapatılma iddialarına, “Huzurevlerine girebilmek için emeklilerin sıra beklediği bir ortamda, üstelik sadece öğretmenlere açık olan bir huzurevinin 12 sakininin olması anormal bir durumdur. Bu huzurevi 40 kişinin üzerinde yaşlıya hizmet verebilecek kapasitedir.  Bilerek ve isteyerek huzurevi gözden düşürülerek kapatılmak istenmektedir. Huzurevi binasının depreme karşı dayanaklı olmadığı, bu nedenle yeni başvuruların kabul edilmediği dedikodusunu yayılarak yeni başvuruların yapılması engellenmiştir. Huzurevi binasının depreme karşı dayanaksız olduğu, yıkım kararı olduğu yönündeki dedikodular da birkaç yıldır huzurevinin kapatılma endişesi yaratmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının huzurevinin yıkımı için aldığı kararda dedikodudan ibarettir. Eğer bu karar resmiyette alınmış olsaydı huzurevi şimdiye kadar çoktan yıkılmış olurdu.  Ayrıca huzurevi yıkım sonrası yeniden inşa edilerek faaliyetine devam ederdi.” dedi. (Evrensel)