Aydınlı çiftçiler, ‘kuru tarım’ çağrısına tepkili: “Üretici mağdur”
Kuru tarım yapmaları için kendilerine yazı gönderildiğini söyleyen Aydınlı çiftçiler, “Kuru tarıma geçersek sütçülükten ve hayvancılıktan hiçbir şekilde para kazanma şansımız olmayacak" dedi.

Fotoğraf: ANKA
Aydın- Nazilli ve Bozdağan ilçelerinde çiftçiler, Akçay Sulama Birliği Başkanlığı tarafından kuru tarım yapmaları için kendilerine yazı gönderildiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi. Çiftçi Bilsay Kıvrak "Devletimiz geçtiğimiz günlerde bizlere bir yazı gönderdi ve tarım arazilerimizin kuru tarıma geçmesi için bildiri yayınladı. Ama bu şu anda mümkün değil. Biz sulu tarımla hayvanlarımızın kaba yem ihtiyacını karşılıyoruz. Bu şekilde süt maliyetlerimizi minimum seviyede tutmaya çalışıyoruz. Kuru tarıma geçersek sütçülükten ve hayvancılıktan hiçbir şekilde para kazanma şansımız olmayacak. Üretici çok mağdur" dedi.
Çiftçiler, Akçay Sulama Birliği Başkanlığı tarafından kendilerine bir yazı gönderildiğini ve gönderilen yazıda barajlardaki su doluluk oranının çok düşük olması nedeniyle ancak iki kez sulama yapılabileceklerinin belirtildiğini ifade etti. Çiftçiler, bölgelerinde sulu tarım yapmak zorunda olduklarını söyleyerek duruma tepki gösterdi.
“Kuru tarım demek, susuz tarım demek”
Alamut Mahallesi'nden Tuncay Tezcan, "Anladığım kadarıyla kuru tarım, su verilemeyeceği için öyle bir duyum aldık. Kuru tarım demek, susuz tarım demek. Biz bu ektiklerimize iki kez su verirsek hiçbir şey yapamayız. İki kez su ile hiçbir şey olmaz. Yonca olmaz, mısır olmaz, pamuk olmaz, hiçbir şey olmaz. Çiftçinin hali kötü. Sonumuz kötü. Sonumuzu biz bile tahmin edemiyoruz" dedi.
“Biz çiftçiyiz, toprak varsa biz varız”
Kazım Savran, "Bizim şu anda bölgedeki barajın doluluk oranı yüzde 30 diyorlar. Şu Dalaman Çayı'na akan suyu bizim bu tarafa çevirseler, biz devlet büyüklerimizden bunu istiyoruz. O zaman bu bölge, Söke bölgesi tamamen rahatlayacak. O su şu anda boşa gidiyor" diye konuştu.
Başka bir üretici ise “Tarlayı ektim, fakat yarısı çıktı, yarısı çıkmadı, susuzluktan. Su gelse dahi vermeyecekler. Tapusu olmayana, kira sözleşmesi olanlara su vermeyecekler diyorlar. Benim zaten yerim kira. 10 dönüm yer ektim, yonca olarak henüz daha çıkmadı, susuzluktan. Bu suyun verilmemiş olması nedeniyle yoncanın yarısı çıktı, yarısı çıkmadı. Su verilirse olacak, susuz burada hayat yok. Burada kuru tarım şansı hiç yok. Dalaman Çayı dedikleri aslında denize dökülüyor, boşa akıyor. Bunu da herkes biliyor. Su verirse bu işlem daha farklı olur. Biz çiftçiyiz, toprak varsa biz varız” diye ifade etti.
“Biz sulu tarımla hayvanlarımızı besliyoruz”
Çiftçi ve veteriner hekim Bilsay Kıvrak, şunları söyledi: “Sulu tarımla hayvanlarımızın kaba yem ihtiyacını karşılıyoruz. Bu şekilde süt maliyetlerimizi minimum seviyede tutmaya çalışıyoruz. Kuru tarıma geçersek sütçülükten ve hayvancılıktan hiçbir şekilde para kazanma şansımız olmayacak. Üretici çok mağdur. Zaten bu bölgede kullanılan su, Menderes Nehri'nden geliyor. Kullandığımız su, Türkiye'nin en zehirli, tarıma elverişsiz, en kötü suyu olduğu tespit edildi. En kötü suyu kullanmak isterken bile, en kötü suyu kullandırmamaya çalışıyorlar bizi. Üretici çok mağdur. Hayvanlarımız için endişeliyiz, kendimizin geleceği için endişeliyiz.” (ANKA)
Evrensel'i Takip Et